Çek tetiği

"

"Anlatıldığı kadar varsın." Ebru Aslanı baştan aşağı süzüp gülümsedi.Siyah takım ona çok yakışıyordu. "Bizde böyle düğün yapalım mı?" Aslanın gözleri Emreni arıyordu.Galiba henüz gelmemişti.Musada gelmediği için şu an kendini yalnız hissediyordu.Başka biri olsa Ebrunun güzelliğinden hemen etkilenirdi. "Hoş geldin!" Barış masaya yaklaşınca Aslan ayağa kalkmıştı. "Mutluluklar dilerim." Ebru öne atılıp Barışın elini sıktı. "Tebrik ederim!" Kız gereğinden fazla neşeli biriydi. "Te-teşekkür ederim."  Aslana bakış atıp elini çekti. "Emre nerde?Henüz gelmedi mi?" Tam "hayır" demek istiyordu ki... "Emre!" Barışın baktığı yere dönüp mavi takımla içeri giren çocuğa baktı.Takımın içinden adeta ateş ediyordu.

"Lan!Böyle yakışıklı olup müstakbel eşimin aklını mı çeliceksin?"  Bu çocuk kesinlikle mal. "Umarım karın erken yaşlanmaz." Aslanın gözleri hala üzerindeydi. "Merhaba.Ebru ben." Kız Aslanın koluna girip elini Emreye uzattı.Aslan koluna giren kıza bakıp kaşlarını çattı.Daha tanışalı iki saat bile olmadı! "Emre." Kızın elini tutup gülümsedi. "Şey...Emre." Barış yaklaşıp kulağına konuştu. "Aslında ikinizi bir masaya yazmıştım ama...Karşı masada otura bilir misin?" Emre kafasıyla Barışı onaylayıp yerine geçti.Aslan yanından öylece geçip giden çocuğa bakarak derin bir nefes verdi. "Bana dokunulmasından hiç hoşlanmam." Ebrunun gülen yüzü anında düşmüştü.

"Keşke Musada gelseydi.Masada yalnız kalmazdın." Emre gülümseyip Barışa baktı. "Gelmesini bu kadar çok mu istiyorsun?" Barış kafasıyla onu onaylamıştı.Her ne kadar ilişkileri bitmiş olsa da bir "arkadaş" gibi ona ihtiyaç duyuyordu. "Mutluluklar dilerim." Arkadan duyduğu sesle yerinden sıçradı. "Ge-geldin!" Şaşırmıştı. "Sana verdiğim bir sözü hatırladım.İyi günde,kötü günde yanında olmalıyım."  Barış gülümseyince Musa Emrenin yanına oturdu.Emre elleri cebinde karşı masayı izliyordu. "İçelim mi?" Musanın doldurduğu bardağa baktı. "Kaybettiklerimizin şerefine."

Hastaydım!!!Bu yüzden bölümler geç geldi(