5. Bölüm

31K 1.7K 218
                                    

Evvvvveeetttt gün geçmiyor ki yazarınız yeni bölüm atsın.

Yeni bölüm geldiiiiii.

Bölüm düzenlendi.
♟️♟️♟️

Yemekhanenin en arka göbeğinde muhtelemelen bizim için bırakılan boş masaya önlü arkalı ilerledik.

Beş tane duvar kenarında, iki yanlarda ve iki ön tarafında bulunan sandalyelere yerleşmeye başladık.

En ortayı bana bırakıp sağ tarafıma Yiğit, Yiğit'in yanına Enes. Sol tarafıma Akif abi, onun yanına Esra, iki yana Ahmet ve Serhat, karşıma da Samet ve Mert yerleşti.

"Komutanım masamız olduğuna göre kahvaltı getirelim mi?"dedi Samet.

Elimdeki defteri ve kalemi masaya bırakıp masada ellerimi birleştirdim.

"Eğitim uzun sürecek aslanlar, aç kalmasak iyi olacak."dedim.

Bunun üzerine Mert ve Samet masadan kalkıp yemekhanenin girişindeki yemek dağıtılan bölüme yöneldi.

"Komutanım, biliyorum daha çok yeniyiz ama ne düşünüyorsunuz?"dedi Yiğit.

"Mert'in konsantrasyon sorunu var. Ve Samet'in dikkati hemen dağılıyor. Ayrıca Kara."dedim ve Serhat'da döndüm.

"Sigarayı azaltman gerek aslanım. Farkında değilsin ama ufak çaplı tıkanmaların oluyor."dedim.

"Komutanım nasıl fark ettiniz?"dedi.

"Ben size ne dedim. Aldığınız nefesle, kırptığınız gözle anlaşacağız. Ve sen geldiğimizden beri belli etmesen de bir sıkıntın var. Eğitimin sonunda özel olarak konuşacağız."dedim.

Bu sırada Mert ve Samet yanında üç erle birlikte kahvaltı tabldotlarını getirdi.

Erler önümüze tabldotları bırakıp selam verip geriye döndüler.

"Asker."dedim.

Üçü de aynı anda bana döndü.

"Buyrun komutanım."

"Çay içeceğim."dedim.

"Kaç tane getirelim komutanım?"dedi soyadının Ertürk olduğunu okuduğum asker.

"Herkes içiyor mu?"dedim.

Timin hepsinden onay gelince tekrar ere döndüm.

"İkisi açık, biri de demli dokuz çay getir aslanım."dedim.

Erler selam verip uzaklaşmış, bende masaya dönmüştüm.

"Komutanım, benim kendi dilimde koordinat verirken kullandığım bir şifreleme var, fazla basit ama etkili."dedi dadaş.

"Benimde telsizde kullandığım."dedi çömez.

"Haftaya telsizle, ve helikopterle eğitim yapacağız, hünerlerinizi orada göreceğim. Burası yeri ve zamanı değil."dedim ve Mert'e döndüm.

"Çömez?"

"Efendim komutanım."dedi Mert.

Bu sırada çaylar gelmişti.

"Demli olanı Enes komutana, açıkların biri Esra komutanın, diğeri de benim. Kalanları da dağıt aslanım. Nerede görevlisin sen?"dedim çay getiren ere.

"Yemekhane görevlisiyim komutanım."dedi.

"Adın ne aslanım?"dedim.

"Hamza komutanım."dedi.

"Zahmet olmazsa bundan sonra biz bu masaya oturduğumuzda bu çaylar her gün gelsin. Sabahları kahvaltıyla, diğer öğünlerde yemekten sonra. Sen gelmesen bile çay gelsin. Anlaşıldı mı?"dedim.

ATALAN TİMİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin