51. Bölüm

14.2K 1.3K 218
                                    

Buraya zor bir bölüm bırakıyorum.

Keyifli okumalar.

Bölüm düzenlendi.

♟️♟️♟️

Serhat'ı morgun o soğuk mermerine yatırıp hepimiz etrafına yerleştik ve olduğumuz yere oturduk.

Çok zordu, tarif edilmeyecek kadar zor. Sanki beş dakika sonra kalkıp şaka yaptım lan diyecek gibi geliyordu insana.

Bizim için abi kaybetmek gibiydi onu kaybetmek, kardeş kaybetmek gibiydi, yada ne derseniz deyin işte.

Usul usul ağladım, öyle ya sesim çıkmasın istedim, onun yasını susarak çekelim. Ağlama dedi ya, ağlamak istemedim.

"Biliyordu, öleceğini biliyordu."dedim derin bir nefes alarak.

"İki gündür hissetmiş, rüyalarına bile girmiş."dedim ve kafamı arkamdaki fayansa yasladım.

"Yas tutmayın arkamdan dedi, düğünüm dedi."dedim ve titreyen nefesimle derin bir nefes aldım.

"Eğer olursa, ölürsem vasiyetim sana. Beni evime sen götür, aileme sen teslim et. Anama hakkım helal. Bunu ona söyle. Dargın değilim kimseye. Bide yasımı tutma, tutmayın. Düğünün yası tutulmaz. Sizi sevdiğimi unutmayın. Hakkınızı helal edin dedi bana."dedim ve ağzmdan bir hıçkırık kaçtı.

"Önümde yatıyor ama sanki kalkıp şaka lan şaka diyecek gibi geliyor."dedi Mert.

"Kaybettik, bir dost daha kaybettik."dedi Ahmet.

"Daha beni Selim'e götürecekti."dedim.

"Şimdi zamanı değildi be, daha Mert'e düğününü zehir edecektik."dedi Samet.

"Kanın yerde kalmadı gardaşım."dedi Enes ve uzanıp Serhat'ın üzerindeki bayrağı sevdi.

Derin bir iç çektim. Ne içimin yangını geçti, nede Serhat geri geldi.

Ben bu gün hem dost, hem kardeş hemde bir ağabey kaybetmiştim.

Tam hayatımız düzene giriyor derken yine derinden ve çok ağır bir darbeyle sarsılmıştık.

Kader bir kere gülmez miydi bir insana. Çok değil bir defa mutlu olsam olmaz mıydı?

Normal bir ayrılık olabilirdi bizimkisi.

Birbirimizle anlaşamasak ve mesleği bıraksa olurdu mesela, yada dargın kalsak birbirimize. Ona bile kabuldüm.

Ama şimdi o gittiği yerden gelemezdi, gelmeyecekti. 

Öylece durdum, ağlamam da dindi bir süre sonra. Hepimiz sakinleştik, dingin oldu ortalık, sessizlik çöktü içimize.

Kaybettik. Bir ben kaybetmedim üstelik, Atalan timi kaybetti. Bir can kaybetti, bir dost kaybetti.

Uzun uzun düşündük hepimiz. Kimse bir şey demedi ama herkes düşündü işte.

Bir süre zaman geçti. Ne kadar geçti sorsanız bilmem.

Alp geldi mesela. Önce hepimize baktı tek tek, ardından derin bir nefes aldı.

"Hadi kalkın, hepiniz takımlarınızı giyin. Dışarda şenlik meydanı kuruldu, düğün yapmaya gidiyoruz."dedi Alp.

Kafamı kaldırdım ve Alp'e baktım. Onu görünce hiç dayanamadım işte.

Ayağa kalkıp Alp'e sarıldım ve sustuğum ne varsa ağladım.

İşte yasını şimdi tuttum Kara'nın. Bu dünyadan bir Kara geçti ve ben o Kara'ya ağladım. Biz o Kara'ya ağladık.

Alp'in omzunda uzun uzun ağlayıp ardından kafamı kaldırdım ve omuzlarımı dikleştirdim.

ATALAN TİMİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin