ATALAN TİMİ (TAMAMLANDI)

21. Bölüm

Kitabım yeni olmasına rağmen çok güzel tepkiler ve yorumlar aldı. Bu beni çok gururlandırıyor.

İnanın bana attığınız her yoruma, her oya girip tek tek bakıyorum. Her yorumda o kadar mutlu oluyorum ki.

Çok ama çok teşekkür ederim. Daha şimdiden kitabın tiryakisi oldum diyen mesajlar alıyorum. Bu tepkileri görmek beni neredeyse ağlayacak. Çok mutluyum çok teşekkür ederim. 🙏🙏

O zaman yeni bölüm geldiiiiii.

Bölüm düzenlendi.

♟️♟️♟️

Kısa bir süre daha albay yanımızda durmuş, sonrasında odasına gideceğini belirtip yanımızdan ayrılmıştı.

Herkesin birbiriyle kaynaşmaya başlaması sonucunda herkes bir şey soruyor ve cevaplıyordu.

Usulca yanımda oturan Kara'yı dürttüm.

"Buyrun komutanım."diye fısıldadı.

"Yanında sigara var mı?"dedim.

"Var."dedi ve elini cebine atıp paketini çıkardı.

İçinden bir tane alıp çakmağı da aldım ve ayağa kalktım.

"Ne oldu Hilal."dedi Mustafa yüzbaşı.

"Müsadenizle bir sigara içeceğim yüzbaşım."dedim.

Mustafa yüzbaşı başını salladı ve önüne döndü. Bende onlara arkamı dönüp biraz ileriye gittim ve sigarayı ateşleyip bir nefes çektim.

"İçinde bir sıkıntı mı var Hilal?"dedi arkamdan geldiğini hissettiğim Kara.

"Bilmiyorum."dedim.

Kara paketten bir sigara çıkarıp elini bana uzattı. Elimdeki çakmağı ona verip dağları izlemeye başladım.

"Sorun ne?"dedi.

"Bilmiyorum. İçimde bir huzursuzluk var."dedim.

"Ne gibi?"

"Sanki tuzağa çekiliyoruz. Yanlış olan bir şeyler var. Hissediyorum."dedim.

"Sorun ne?"dedi arkamızdan gelen Yiğit.

"Bilmiyorum üsteğmenim."dedi Kara.

"Hilal iyi misin?"dedi Yiğit.

"Hiç iyi şeyler hissetmiyorum Yiğit."dedim.

"Ne gibi?"dedi Yiğit.

"Tuzağa çekiliyoruz."dedim.

"Şöyle yapalım. Şimdi yemeği yiyelim. Sonra toplantı odasında detaylıca konuşalım olur mu?"dedi Yiğit.

Başımı usulca salladım ve sigaradan bir nefes daha çektim. Kısa sürede sigara bitmiş ve oturduğumuz yere geri dönüp hep beraber yemekhaneye geçmiştik.

Yemekhanenin girişinde gördüğüm Hamza'ya seslendim.

"Hamza, bak oğlum buraya."

"Buyrun komutanım."dedi yanıma gelen Hamza.

"Yanına beş on er topla. Hemen bizim yemeklerimizi getirin önce. Misafirlerimiz var. Ama acele edin oğlum. Toplantı yapacağız."dedim.

"Emredersiniz komutanım."dedi ve arkasını dönüp erleri bir araya topladı Hamza.

Bu sırada ben misafirlere yön göstermiş ve masalara geçmiştim.

Yan yana üç masa birleştirilmiş, tam ortadaki masaya yüzbaşılar, yanlarına üsteğmenler ve karşıya da yer yetmeyen üsteğmenler ve teğmenler oturmuştu.