63. Bölüm

13.1K 1.2K 268
                                    

Eveeetttttt. Bazen çok kotu yorumlar alıyorum. Hiç sorun değil bu işimi iyi yaptığım anlamına gelir benim için. Herkesin kendi düşüncesidir saygı duyarım. Lakin askeriye hakkında önemli kurallar vardır canlarım, ben bu kitabı sadece kafadan sallayarak değil gerçek bilgilere de dayanarak yazıyorum.

Bunun yanında gelen mükemmell yorumlarım varrrr. Aldığım mükemmel tepkiler de var tabiki.

Sizleri çok ama çok seviyorum.

O zaman gelsin yeni bölümmmm.

Bölüm düzenlendi.

♟️♟️♟️

Selim'e kavuşmamın ve Aslı'mı toprağa vermenin üzerinden tam bir hafta geçmişti.

Bu süreçte Selim babamla Ankara'ya gitmiş, ben o gün hastaneden çıkmış ve askeriyeye gelmek üzere timimle yola koyulmuştum.

Bu bir haftalık süreçte Alp bir gün daha yanımda kalıp mecbur izinleri bittiği için geri dönmüş, bu kadar aksiyon ve acı her birimize ağır geldiği için hepimiz özel görev istemiş ve bunun sonucunda üç gün önce yine dağa avlanmaya çıkmıştık.

Albay bizim olmadığımız süreçte Şanlı timinin, yani abimlerin olduğu timin bizim askeriyeye tayin istediğini, bunun yanı sıra Gece timinin de tayin istediğini ve benimle sanırım başının dertte olduğunu dile getirmişti.

Başı dertte miydi bilmem, ama benim sanırım içim artık yorgundu.

Abimle henüz görüşmemiştik. Ona nasıl davranacağım hakkında pek bir fikrim de yoktu açıkçası.

Bunun yanı sıra annemi ve babamı Aslı'nın ölümüyle kabullenmiş ve acımda onlara sığınmıştım.

Sanırım artık ne yapmam gerektiğini de pek bilmiyordum.

Şu üç senelik sürede ben çok değişmiştim.

Artık kimseye güvenmemeyi ve kimseyi aile yerine koymamak gerektiğini iyice anlamıştım.

Atalan timi benim için bir aileydi doğru, ama bu dostlardan kurulmuş bir aileydi.

Gerçi onlara bile güvenip güvenmemek konusunda tereddüt yaşıyordum artık.

Etrafımda bin türlü tezgah dönüyor ve benim hiçbir şeyden haberim olmuyordu.

Kime güveneceğimi ve neye nasıl tepki vereceğimi şaşırır olmuştum artık.

Sanki bu hikayenin baş rolü bendim de, herkes başrole düşman olmuştu.

Evet bu hikaye benim hikayemdi ve baş rolü bendim ama etrafımdaki herkesten de şüphe eder hale gelmiştim ve bu beni çok yormuştu.

"Komutanım?"diyen Mert'in sesiyle kendime geldim.

"Efendim Çömez?"dedim.

"Yeterince dinlendik diyoruz komutanım, riske atmamak için yola devam mı etsek?"dedi.

"Herkes karnını doyurdu mu?"dedim.

"Evet komutanım. Her şey hazır."dedi Mert.

"Tamam o zaman, etrafı kontrol edin, yavaşça devam ediyoruz."dedim.

Usulca her birimiz yerimizden çıkıp temkinli bir şekilde yola koyulmaya başladık.

Bulunduğumuz bölge en tehlikeli bölgelerden biriydi. Bolca mayın ve pek çok itin kol gezdiği arazilerde geziyorduk.

"Hilal sana bir şey diyeceğim."diyen Ahmet'in sesiyle ona döndüm.

"Dinliyorum."dedim.

"Belki çok aceleye geldi, acının üzerine söylemek istemezdim ama, bizim gidip Derya'yı istememiz lazım."dedi.

ATALAN TİMİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin