46. Bölüm

15.3K 1.3K 377
                                    

Yeni bölüm geldiiiii.

Atalan timi bu gün, #aile kategorisinde 24.2 bin hikaye arasından 1. Olduuuuu. 🥳🥳🥳🥳🥳

Bölüm düzenlendi.

♟️♟️♟️

Operasyonda vurulmamın üzerinden tam altı gün geçmişti.

Dört gün zorla hastanede tutulmuş, sonrasında doktorlarla kavga ede ede kendimi taburcu ettirmiştim.

En az iki hafta istirahat deseler de, ben üçüncü gün dayanamayıp ayaklanmış ve yürümeye başlamıştım,  yarın bir hafta olacaktı, üç dört gün sonra da görevime dönerdim zaten.

Benim vurulmamın ardından operasyon için gelen timler ben uyanınca beni ziyaret etmiş, Doğan timi ziyaretin ardından, Gece timi de ertesi gün sabah görev dolayısıyla gitmek zorunda kalmıştı.

Alp'le ayrılmamız biraz zor olmuş, ama sağ olsun günde en az iki defa görüntülü ve beş defa da normal olmak üzere arayıp beni darlamayı asla ihmal etmemişti.

"Abla, ben şu aşağıdaki pastaneyle konuştum. Sen ne dersin bilmiyorum ama, evde mi yapalım?"dedi Aysun.

"Kız bulmuşuz fırsatı, kaçırmayalım."dedim.

"Tamam o zaman, Mert erken gelecekti. Derya da erken çıkacak bu gün. Biz önden gidelim mi?"dedi Aysun.

"Fark etmez canım, sen nasıl istersen."dedim ve gülümsedim.

Bu gün Enes'in doğum günüydü. Aslında doğum günü benim vurulduğum gün sayılıyordu.

Hastanede kutlayıp kötü anı olsun istememiştik. Bu yüzden bu günü ayarlamış ve Enes efendinin meşhur pastanesinde kutlamaya karar vermiştik.

Ben güya evde çok sıkıldığım için kendimi oraya zorla götürtmüş olacak ve ardından timi oraya toplayacaktım.

Bu gün akşam sırayla bütün timden azar yiyeceğime emindim.

"Abla telefonun."diyen Aysun'un sesiyle daldığım alemlerden çıktım.

Bu defa arayan Yiğit'ti. Sırayla herkes görüntülü arıyor ve gerçekten artık bu durum beni bıktırıyordu.

Azar yememek için hemen koltuğa oturdum ve aramayı açtım.

"Efendim?"dedim ekranda gördüğüm bütün time.

"Bu telefon niye geç açılıyor?"dedi Mert.

"Sanane lan."dedim.

"Hilaaal, askeriyede değilsin."dedi Serhat.

"Hıı, öyle miymiş. Kusura bakmayın ya."dedim kedi gibi.

Birazdan zaten sinir olacaktılar sonuçta, baştan biraz yumuşamaları iyi olurdu.

"Ne yapıyorsun? Nasıl hissediyorsun?"dedi Samet.

"Hiiiç."dedim.

"Sen bir şey yapmışsın. Ne oldu söyle çabuk. Geleyim mi?"dedi Mert.

"Yok yok. Valla bir şey yapmadım."dedim.

"O zaman kesin bir şey yapacaksın. Söyle bakayım."dedi.

"Çok sıkıldım ben. Alışık değilim oğlum böyle yatmaya. Ev batıyor valla."dedim.

"Seni tanımasak yatıyor sanacağız."dedi Yiğit.

"Ay nasıl da bilirler beni."dedim gülerek.

"Bilmez miyiz. Çıkar ağzındaki baklayı."dedi Akif abi.

ATALAN TİMİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin