"Hayat; siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir" diye boşuna dememiş John Lennon.
♦
"Senlik bir şey yok" geldiğimizden beri ilk defa konuşarak denizdeki bakışlarının bana dönmesini sağladım. Başını eğip güldü. "Benlik bir şey yok? Nelik bir şey va...
Oldukça uzun ve eğlenceli bir bölüm oldu. Oylarınızı verdiyseniz sizi bölüme alayım 🌊
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar ✨
Baran ve Semih'in gitmesinin üzerinden yarım saat geçmesine rağmen Kuzey ve Asel Aden hâlâ bahçedeydi. Asel Aden uyanmış yukarı çıkmayı reddediyordu. Yüzüncü kez yukarı çıkan eteği düzeltti Kuzey. "Bu ne biçim elbise anasını satayım? Hadi Aden çıkalım yukarıya,"
"Çıkmayacağım. Biraz daha burada duracağım." Kuzey ellerini saçlarına geçirdi. "Hava soğudu. Bu kumaş parçasının içinde üşüyeceksin."
Omuz silkti. "Hadi şarkı söyleyelim!" Bağırmasıyla Kuzey ağzını kapattı. "Sessiz ol! Sen bana küssün. Söylemem o yüzden,"
Asel Aden kollarını Kuzey'in beline doladı. "Barıştım ki! Ben seni çok seviyorum! Hadi barışalım, öpüşelim!"
"Hâlâ öpüşelim diyor, ya sabır. Aden kendine gelince çok utancaksın."
"Cık, utanmam. Hangi şarkıyı söyleyelim?"
"Dedim ya az önce; sen bana küssün söylemem o yüzden."
"Hayır! Barıştım ben. Sende barış benimle. Hiç ayrılmayalım!"
Kuzey başını olumsuz salladı. "Sarhoşsun sen. İnanmam lafına."
Aden kollarını Kuzey'in boynuna sardı. "Sarhoşum ama aşığım da. Yeterince kendimdeyim birtanem. Çok özledim seni. Hem sen de hatanı anladın. Eğer bir daha ayrılık kelimesini söylemeyeceğine yemin edersen barışırım."
Kuzey duyduklarınainanamadı. Sesi ciddiydi. Üstelik soğuk sersemliğini ortadan kaldırmış gibiydi. "Emin misin?" Kendisi emin olamıyordu. "Eminim."
"Sen şimdi benimle barışacağını mı söylüyorsun?" Aden başını sallayıp onayladı.
"Rüyada mıyım şuan? Gerçek olduğuna inandır bana." Aniden çakan şimşek ve yağan yağmurla gökyüzüne baktı. İzmir'in her zamanki havasıydı. Bir anda şiddetli yağmur yağmaya başlamıştı.
"Gerçek Kuzey. Hatanı anladın. Affediyorum seni. O günler geride kaldı. Seni seviyorum. Birbirimizi severken daha fazla yazık etmeyelim ilişkimize. Kaldığımız yerden devam edelim." Üstleri ıslanmaya başlamıştı.
