Hayat neden bu kadar acımasız ? Daha doğrusu hayat mı acımasız , yoksa biz miyiz onu bu kadar acımasızlaştıran ? İnsanlar neden hiç yaptıklarını görmez yarattıkları insanları görmez ?
Ben bu insana bunu yaptım ki değişti demez ? Neden hatalarını kabul etmek istemez ki ? Bi çocuktan ne bekleyebilirsiniz , oyun oynar , boyama yapar ...
Asenanın hiç böyle bir yaşamı olduğu ki ? Asena küçük yaşta daha çocuk yaşta büyümesi gereken bir çocuktu sadece . Çocukluğunu yaşayamamış, çocuk olmak ne bilmeyen bir çocuk ... Peki bu çocuktan ne beklenebilir ki ?
Peki bunların suçlusu asena mı yoksa ona bunları yaşatanlar mı , kim ?
Asena yavaşça gözlerini açtı ilk başta ışık gözünü alsa da sonradan alışmıştı . Etrafa baktığında hastane odasında olduğunu gördü , bıkmıştı artık bu odadan . Yan taraftaki koltukta ağlamaktan gözleri şişmiş kırmızı olmuş annesi vardı . Sahi her halde onlara şans vererek bu dünyadaki en büyük şansını kullanmamış mıydı ?
Odanın kapısı açıldı içeri kırmızı gözler ile Uraz girdi , Asena kendi için aglamalarına üzülmüştü . Uraz ve Deniz hanım ise Asenanın yaşadıklarını kaldıramışlardı , Pınarın tırnağı kırılsa dünyayı yakacakken kendi öz kızları neler yaşamıştı ?
Uraz kız kardeşini görünce sarıldı. Asena onların bu haline üzülmüştü , onun yüzüne bu haldeydiler kendini içten içe suçlu hisediyordu . Uraz ise kardeşinin yaşadıklarını hatırlayınca daha sıkı sarılıp " söz veriyorum kardeşim , acı çekmemeni önleyecem. Seni geçmişin acısını çıkartırcasına mutlu edeceğim. " dedi . Asena o an artık hiçbirseyin eskisi gibi olmayacağını anladı...
Asena'dan
Uraz biraz daha sarılıp yanıma oturdu ve saçımı sevmeye başladı. Annem ise gelip elimi tutup " özür dileriz kızım , seni daha erken bulamadığımız için . Sen orada acı çekerken mutlu olduğumuz için , sana çocukluğu hiç yaşatamadığımız için ." Annemin elinin üzerine elimi koyup " annem ben acılar sayesinde güçlendim , acılar ile yaşamayı öğrendim. Eğer ayaktaysam acılarım sayesinde , şuan güçlü bir kadınsam kolay kolay pes etmiyorsam , yıkılıyorsam acılar ile yaşmayı öğrenmem sayesinde. Ve annem eğer senin kızın karşında yıkılmaz gibi duruyorsa yıkılmıyorsa acılar sayesinde zamanında çektiğim . Benim üzerime bu yüzden düşmeyin en sinir olduğum şey üstelik gülün ya ne bu sulu göz halleri " dedim . Annem göz yaşları ile güldü , Araz ise " ne ağlaması aptal gözümüze toz kaçtı " dedi .
Bu haline güldüm, kapıyı çalarak içeri Koray girdi . Üzgün gibi duruyordu fark ettirmeden çalışıyordu , yarama bakması için annemgil dışarı çıkınca bir yandan yaraya bakıp konuşuyordu " bu kadar acıya nasıl göğüs gerebildin , nasıl hâlâ ayakta dimdik duyabiliyorsun?" Yaşamın bandajını çıkardı ayağa kalkıp yeni bandaj aldı ( galiba ismi bandajdı) bana döndüğünde konuştum " eğer bu kadar acı yaşamasaydım belki de bu kadar güçlü olamazdım , bu hayat oyununda yanar çıkardım " dedim .
" Hayat oyunu?" Dedi sorarcasına . Onun sorusunu cevapsız bırakmadım " bana göre hayat oyundan ibaret , doğumu üzdü başlayıp yaşamımız boyunca devam eden bir oyun . Yaşamımız boyunca yaşadığımız acılar , korkularımız , üzüntülerimiz ise oyun boyunca yere düşmelerimiz . Oyunda yere düşeriz ama tekrar kalkarız çünkü zorundayız ya onlarda o işte . Ve bu oyun ölüm ile sonlanır. " dedim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA | GERÇEK AİLEM
ChickLitAsena dişi kurt demek . Bağımsız , güçlü ve lider olan demek . Peki Asena kızılarslan ? O masumulara göre bir kurtarıcı her türlü askerin gibi . Düşmanın ise korkusundan titrettiği kadın bir asker . Geçmişini karanlık aşka inanmayan bir kadın Asena...