~Sun-yeon~
Çok zor olmuştu. Hoseok ve Jimin ciddi anlamda tükenmişti. Min-ji'nin yaraları kapanır kapanmaz Jimin kendini yere atarak oturdu. Sanırım burnundan kan geliyordu."Jimin," dedim.
Islaklık ve sıcaklığı hissetmiş olacak ki elinin tersiyle burnuna dokundu. Elinin tersiyle akan kanı sildi. Jimin'e bakıyorken tuhaf tuhaf sesler gelmeye başladı. Başımı Hoseok'a çevirdiğimde Hoseok'un bedeninde az da olsa belirgin olan siyah damarlar gördüm.
"Hoseok!" dedim endişeyle ve hemen onun koluna girdim.
O sırada Jimin de bize bakıyordu.
"Hyung," diyerek ayağa kalktı ve Hoseok'un boynunu inceledi.
"Çok zorlanmış olmalı. Umarım Jungkook bir paket de olsa kan bırakmıştır," deyip hemen mutfağa girdi. Girmesiyle çıkması bir oldu. Ama eli boştu.
"Üzgünüm. Hepsini içmiş."
"Sorun değil. Ona yardım ederim," dedim ve boynumu açtım.
"Hoseok. Senden beni ısırmanın ve beslenmeni istiyorum," dediğimde Hoseok'un eli boğazına gitti. Nefes alamıyordu sanırım.
Jimin, "Diğerlerine haber vereyim," diyerek yanımdan ayrıldı.
Hoseok'un ayık durması ve yeniden nefes alması için çabalıyordum ama işe yaramıyor gibiydi. Sonra aklıma o şey geldi. Yapmaktan her ne kadar korksam da, Hoseok için yapmalıydım. Diğerleri gelmeden önce mutfağa gittim ve elime minik bir bıçak alıp geri döndüm.
"Senin için yapacağım," dedim ve bıçağı sıkıca kavrayıp elime konumlandırdım.
Sivri ucu avuç içime değdiğinde titredim. Bana onlarla tanışmadan önce bunu yapacağımı söyleseler, güler geçerdim. Ama cidden oluyordu. Bıçak avcuma battığında bir ses duydum.
"Sun-yeon yapma sakın!"
"Sun-yeon-ah!"
Ama avcuma çoktan minik bir kesik atmıştım. İnledim ve hemen elimi yumruk yaptım. Canım epey acımıştı. Ama Hoseok'un eskisi gibi donuk olmadığını gördüm. Nefes alıyordu ve dönüşmüştü. Bir anda karşıma geçti ve boynumu sertçe ısırdı.
"Sun-yeon!"
Hoseok ısırırken çığlık atmamak için elimden geldiğince kendimi ve onun omzunu sıkıyordum. Kanlı avcum Hoseok'un açık kot renginde olan ceketinin omzunu batırıyordu ama umursamıyordum. Kendime hakim olamayarak yüksek sesle inledim. Sanırım onun güçsüz olduğu bir zamanda ilk kez beni ısırmasına izin veriyordum.
Hoseok'un güçsüz hali bu kadar canımı yakıyorsa ve Jungkook'un en güçlü hali boynumda büyük bir iz bırakıyorsa, Jungkook'un güçsüz halinde beni uzun süreli ısırdığında nasıl katlanırdım bilmiyordum. Ama eminim, Yoongi'nin acıttığı kadar acıtmazdı.
Gözlerim birbirine yapışıyordu ama o hala kanımı içiyordu. Sonra bir çift kol onu benden sertçe ayırdı. Dengemi kaybettim ve yere düşerken biri tarafından tutuldum. Kokusu... Yoongi'nin kucağındaydım. Ama onu benden ayıran kimdi ve Hoseok onu ısırmış mıydı?
........
~Yazarın anlatımı~
Hoseok son derece güçsüz düşmüştü. Nefes almakta zorluk çekiyordu. Sun-yeon eline bir bıçak alıp avcunu kesince Hoseok kendine gelmiş ve Sun-yeon'un omzunu ısırmıştı. Tabi Min-gwon ve Eun-ji de bu anlara aşağıda, merdivenin başından, şahitlik ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Mansion³ : İstila {BTS}
Vampire~~~~~ Neden kalbimdeki boşluk hissini kontrol edemiyordum. Önümde açılan kapı da neydi? Kendimi bir anda malikanede buldum. Diğerlerinin arasındaydım. Şu an Jimin ve Jin-kyong unnie'nin konuşmasını görüyor ve duyuyordum. 'Zorlama işte. İlk başta da...