~55~ Tapınakta saldırı

68 9 51
                                    


Yazardan devam...

Yoongi, Jimin, Taehyung ve Jungkook'un gidişinden sonra, diğerleri yarı yıkık tapınakta kalmıştı. Kızlar uyanmayı başarmış olsalar da halsizlerdi. Kan içmek onlar için son derece önemliydi şu anda. Hoseok konuşmaya giriş yaptı.

"Siz nasıl toparlanacaksınız?" diyordu Saeji'nin elini okşarken. İkisi de yerde oturuyordu. Saeji Hoseok'a sarılma isteği duydu ve sıkıca birbirlerine sarıldılar. Heiryung, Hoseok'un sorusunu cevapladı.

"Sadece kan içmek bize yardımcı olur. Fakat zevk için bir tat değil, doyurucu bir tat olmalı."

"Evet de, onu bulmak birazcık zor," diye onayladı Sehun.

"Evet. Hayvanlarla beslenemeyiz. Evdeki kanlar da yeteri kadar doyurucu değil. Ne yaparız bilmiyorum."

Jin mantıklı bir cümle kurarak araya girmişti.

"Bu iş için rahipler var. Eminim giden dörtlü, sadece taştan bahsetmeyecektir."

"Ama sen onlara sadece taştan bahset dedin. Pek sanmıyorum açıkçası. O kadar mantıklı düşenemezler."

"Sen öyle san!"

Namjon bıkkın bir nefes vererek, "Didişmeniz bitti mi? Buradan nasıl çıkacağımızı düşünelim şimdi," dedi ve tapınağın yıkık duvarlarının ardına baktı.

"Çünkü misafirlerimiz var."

Herkesin bakışları Namjoon'un bakışlarını takip etti. Yarı yıkık tapınağın dışında bir karışıklık var gibiydi. Ve şansa ki, en güçlüler aralarından ayrılmıştı...

&&&&&

Baş vampirin yaşadığı kulenin önündeydiler. Bu kule o kadar cafcaflı duruyordu ki, hayatını karanlığa ve siyah renge adayanlar için bir işkenceydi.

"Çabuk konuşalım şu kadınla. Burada daha fazla durmak ve buraya bakmak gözlerime yapılan büyük bir işkence."

"Al benden de o kadar Jungkook-ah. Bu aydınlık ve renk hiç hoş değil."

"Tamam," dedi Yoongi ve diğer üçlüye döndü.

"Ben konuşurum siz de...tetikte bekleyin. Gidelim."

Yürümeye başladıklarında Taehyung mırıldandı.

"Tabi gidebilirsek..."

Dördü de sonunda kulenin tam önündeydi. Baş vampiri koruyan bir sürü koruyucu vardı. Onlardan dördü, kulenin önüne gelen bu yabancıların karşısına geçti ve gümüş mızraklarını doğrulttu. Yoongi ellerini havaya kaldırıp konuştu.

"Rahatsızlık vermeye gelmedik. Baş vampirle acil bir görüşme yapmamız gerek."

"Kim geldi diyeyim?" diye sordu koruyucu beyaz vampirlerden biri.

"Alfonso'nun neslini devam ettiren meta dersen beni tanır."

"Meta mı?"

"Alfonso mu?"

Beyaz vampirlerin ikisi şaşkınca mırıldanmıştı. Ardından kuleye girmeden önce hafifçe eğildiler. Kuleye girdiklerinde geriye onayın gelmesini beklemek kalmıştı. Bu süreçte de dörtlü konuşuyordu.

"Yoongi hyung'a sahip olduğumuz için acayip şanslıyız ha!" diyerek Yoongi'nin koluna yumruk atmıştı Taehyung. Yoongi de ters bakışlarını Taehyung'a hediye etmişti. Jungkook konuştu.

Vampire Mansion³ : İstila {BTS}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin