Vampire Mansion³ : İstila {BTS}

~45~ 'Özür dilerim'

Hepinize günaydın arkadaşlar!!

Bağımlılık oranı son derece yüksek olan Jeon Jungkook Golden Albümü şarkıları eşliğinde yazmış olduğum bir bölüm bırakıyorum! Hepinize iyi okumalar...

(⁠✿⁠^⁠‿⁠^⁠)

*************

~Sunyeon~

Gözlerimin altı mosmor bir şekilde uyanmıştım. Neden mi? Sabaha kadar Eunji ile pijama partisi yapmış ve aramıza uykusu aniden kaçan Minji'yi de almıştık. Gece harika geçmişti ama bir o kadar uykusuz kalmıştım. Neyse ki buradaki aynalar sayesinde kendime bakabiliyordum.

Ellerim mosmor göz altlarımda gezerken yanıma kapatıcı almadığım için pişman olmuştum.

"Acaba Jaehwa unnie'yi mi soysam?" diye söyledim. Çünkü biliyordum ki onda her halt vardı.

Gözlerimin altı berbat değildi, abartılacak kadar yani. Bu yüzden derin bir nefes aldım ve odadan çıkıp Jaehwa unnie'nin odasının yolunu tuttum. Kapının önünde durdum ve kapıyı yumrukladım. Bir çığlık duydum ve endişeyle içeri daldım.

"Unnie!"

Gördüğüm şey karşısında kahkahaya boğuldum. Karşımda yorganı bedenine dolanmış, saçları birbirine girmiş, yerde yatan bir Kang Jaehwa vardı. Jaehwa sıkıntıyla inlerken gülmemi bastırmaya çalıştım.

"Üzgünüm," dedim dudaklarımı birbirine bastırarak. Onun dediği şey ise, "Seni geberteceğim," olmuştu. Yeniden kahkaha attığım sırada Jaehwa unnie'nin yorganın altından çıkıp bana atıldığını fark etmemiştim bile. Gördüğümde ise her şey için çok geçti.

Kendimi bir anda yerde buldum ve üzerimde beni bayıltmak ister gibi gıdıklayan bir Jaehwa vardı. İkimiz de kahkaha atıyorduk. Kahkahalar arasından konuşmaya çalışıyordum.

"Ya unnie! U-unnie, dur!"

"Hayıırr!"

"Unnie!" dedim. Dayanılmaz bir derecede huylanıyordum. Gülmekten karnıma ağrı girmişti artık. Susmam gerekiyordu ama nasıl? Neyse ki bizi susturan biri olmuştu.

"Sizin derdiniz ne?! Saatin kaç olduğunun farkında mısınız?!"

Jaehwa unnie üzerimden kalkınca ben de kalktım ve kapıya baktık. Karşımızda gözünü açmakta zorluk çeken ve aşırı huysuz görünen bir kedi vardı.

"Özür dileriz oppa. Ama saat o kadar da erken değil ki," dedi unnie tatlı bir şekilde. Erken değil miydi? Saat kaçtı ki? Yoongi sordu.

"Saat kaç ki?"

"Saat 10.00'a geliyor oppa."

"On mu? Ah tamam o zaman. Sesinizi duyarsam bu ev mezarınız olur!"

Yoongi odadan ayrıldığında sertçe yutkundum. İlk başta hoş karşılamıştı, ama sonra... Ona bayılıyordum! Jaehwa'ya döndüm.