~21~ Sırlar

80 15 37
                                    


Yeni bir bölümden merhabalar arkadaşlar...

Artık kendime dedim ki, 'yeter bu kadar Sun-yeon'un her şeyin farkına varma vakti geldi'  Bu bölümde güçleri hakkında çok bahsetmedim ama ileriki bölümlerde artık kendisinin farkına varacak ve bilgilerden yardım almaya başlayacak.

Hepinize iyi okumalar canlar ben kaçarr....

(⁠✿⁠^⁠‿⁠^⁠)

***********

Sanırım kendimden de bahsetme zamanı gelmişti. Ama ilk olarak onların konuşmasının bitmesini bekleyecektim.

"Evet, bu durumdan biz de şikayetçiyiz."

"Neden büyük baba ile konuşmuyorsunuz?" diye sordu Mie-shun unnie.

Yoongi yanıtladı.

"Alfred bu konuyla pek ilgilenmez. Çünkü söz konusu Sun-yeon'un babası. Bu yüzden onunla alakalı kararları o veremez."

"Pardon da, bu tuhaf iblisler Sun-yeon'un peşinden bir an bile ayrılmayacak mı yani?!"

"Hei, yanlış anladın. Onlar sadece Sun'u eve götürmek istiyor."

"Sun-yeon'un eve gitmesi sorun mu peki?" diye soran Se-hun unnie karşısında bir süre sustular.

Haklıydı. Benim eve gitmem sorun değildi. Ama korkuyordum. O kadın tarafından kontrol edilen babam hiçbir şeyin farkında değildi. Bana zarar verebilirdi. Sessizliği bozarak konuştum.

"Hayır unnie bu bir sorun değil. Ben babamı kontrol eden o kadının babama yaptırmak istediği şeylerden korkuyorum. Babam bana zarar verebilir. Mektupta hiç de insancıl konuşmuyordu."

Jae-hwa unnie büyük bir ilgiyle sordu.

"Peki sana ne yazmıştı? Yani mektupta ne yazıyordu?"

"Tam hatırlamıyorum," dedim ve beynimi biraz zorladıktan sonra devam etmeye çalıştım.

"Evden kaçtığımı biliyordu. Sonra, bizim malikanemizde aslında onların yaşıyor olduğunu bildiğini söyledi. Ben ve Eunji eve gittiğimizde bize evden kaçmak neymiş gösterecekmiş, falan."

"Sun-yeon kesinlikle bizden ayrılmayacak."

"Katılıyorum."

Unnie'lerimim sahipleniciği çok hoşuma gitmişti. En büyük korkum, beni korumak isteyen bu kadar kişinin başına bir iş gelmesiydi. Bu olduğunda sadece kendimi suçlardım çünkü. Beni sevmeselerdi, beni korumaya çalışırken ölmezlerdi diye düşünürdüm. Jin konuşmaya başladı ve diğerleri de ardından konuştu.

"Bunlara iblis demek pek de doğru olmaz. İblise benzer güçleri olduğu doğru. Ama anne siren, bunu unutmayın."

"Bizim üzerimizde bıraktıkları etkiye bakacak olursak, Sun-yeon'un abileri melez diyebilir miyiz?"

"Evet Taehyung, diyebiliriz. Buradaki bir diğer soru; babaları kimdi?"

Bu çok mantıklı bir soruydu. Bu kadın kiminle evliydi ve evlendiği kişi aslında kimdi? Gücü neydi ya da gücü var mıydı? O adam hakkında hiçbir şey bilmiyordum ama şunu diyebilirdim ki, abim olacak o lanet olasıcaların güçleri sirenden farklıydı.

////////////////////

(Bir duyuru için kısa bir ara verelim. Arkadaşlar çoğunuzun bu efsanevi varlıklar olan sirenleri duymuş olduğunu düşünüyorum. Zaten Wednesday dizisinde de bir siren vardı. Sirenler deniz kızına benzerler. Denizin boş ya da kayalık taraflarında yaşadıklarına inanılır. Efsaneye göre, denizin derinlerine açılan balıkçıları şarkılarıyla hipnoz edip kendilerine çekerler. Benim kurgumda sirenler şarkısıyla hipnoz edecek evet, ama aynı zamanda suyu istedikleri gibi kontrol de etme yetenekleri var. Bir çeşit su bükücü gibi. Hipnoz ettikleri insanı kukla gibi kontrol edebiliyor ve kişi, hipnoz etkisinden çıktıktan sonra hipnoz etkisi altındayken yaptığı hiçbir şeyi hatırlamıyor. Kısacası kitabımdaki sirenlerden bu şekilde bahsedebiliriz. Şimdi devam edelim.)

Vampire Mansion³ : İstila {BTS}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin