~2~ Davetsiz misafir

92 12 15
                                    


2 gün önce...

~Namjoon~

Ansiklopedi? Vampir davranışları? El yazması? Günlük? İblisler hakkında her şey? Sanırım en çok bu ilgimi çekiyordu.

Malikanedeki kendi özel kütüphanemdeydim. Hiç kimse bir şey yapmıyordu ve ben de boş boş oturmaktan sıkılmıştım. Kendimi direkt kitaplığımın önünde buldum. İlgi odağım olan tek şey kitaptı. Ama öylesine okumuyordum. Nereden ne bilgi koparabilirsem benim, bizim yararımızaydı.

İlgimi çeken kitabı elime aldım ve kitaplığın önünde dururken hızlıca sayfalarını karıştırdım. Ardından koltuğuma oturdum. Şu anda rahatsız edilmek istemiyordum ama biliyordum ki ben bir şey yaparken beni hep rahatsız ederlerdi.

Şimdilik sorun yoktu. Kitabın ilk sayfalarını okuyup geçiyordum. Sayfa atladıkça mistik büyü dilinde yazılan yazılar karşıma çıkıyordu. Bunları bir tek Jimin'in okuyabildiğini biliyordum ama işine gelirse.

Sayfaları geçerken gözüme bir fotoğraf takıldı. Her şey siyah beyaz olduğu için bazı detayları ayırt etmek zor olsa da bu hiç şüphesiz, bir iblisin kendi bedeniydi. O şey bazen Jungkook'un içinden çıkıyordu ve görüyordum. Onlardan biriydi. Alt taraflarda okuyabileceğim bir dilde Ares yazıyordu. Söylendim.

"Bu iblis tanrısının adı mı?"

Sayfayı biraz daha inceledim. Mistik büyü dilinde yazılan bazı metinler vardı ama okuyabildiğim yerden anladığım kadarıyla bu Ares, iblislerin tanrısıydı. Görünüşe göre düşman olduğu başka iblisler de vardı. Bunların en başında, Hades ve iki kardeşi geliyordu. Zeus ve Poseidon. Kitabı okurken bir bilgi daha dikkatimi çekti.

"Ares bilinen aksine, şu anda kendi boyutu olan Douglas'da değildir. Yıllardır bir bedende yaşamını sürdürüyordur. Ares'in yanı sıra Waldo ve Hades de Douglas'da değildir. Ares iblis tanrısı olmasıyla bilinir fakat, Waldo ondan çok daha üst bir seviyededir. Hades'in ise tanrılıkta yeri yoktur ama tanrıdan bile güçlü bir iblistir."

Okuduğum kısmın yanında, yani yan sayfada üç fotoğraf vardı. Birinin Waldo olduğunu biliyordum. Diğer ikisi de Hades ve Ares idi. Ama hangisi hangisi bilmiyordum. Yalnız, ortadaki görsel aşırı tanıdıktı.

"Sanki bunu görmüştüm," diye söylendim ve gözlerimi kıstım. Tam o sırada aklıma Jin hyung'un iblis dönüşümü geldi.

Jin hyung içindeki iblisi çok iyi kontrol edebilen birisi olduğu için, iblisin kendi boyutu olan Douglas'daki formuna bürünebiliyordu. Ve bu tam olarak da oydu. Jin hyung'un büründüğü form. Bunun Waldo olmadığını biliyordum. O zaman ya Hades'ti ya da Ares.

Kim olduğunu bulma ümidiyle sayfaları gezdim. Fotoğrafların altında iblislerin ismi yazıyordu. Ama ben mistik büyü yazısını okuyamadığım için bunu bilmiyordum. Kitaba o kadar odaklanmıştım ki, bir süredir masanın önünde dikilen bedeni bile göremez hale gelmiştim. Ta ki konuşana kadar.

"Kime diyorsam! Burada mısın Namjoon hyung?!"

Sıçrayarak başımı kaldırdım ve karşımda dikilen, ellerini masaya koyup çatık kaşlarla bana bakan Jimin'e baktım.

"Ne?" dedim boşta bulunarak.

"Sonunda! İki saattir sana sesleniyorum ama dıymuyorsun. Dolaptaki kanları nereye kaldırdın?"

Vampire Mansion³ : İstila {BTS}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin