Vampire Mansion³ : İstila {BTS}

~10~ Şimdilik güvenli

~Sun-yeon~

Gördüğüm şey çok tuhaftı. Namjoon henüz adının 'morbid' olabileceğini öğrendiğim yaratık hakkında bilgi vermemişti ve üstüne üstlük yanımızdan ayrılmıştı. En büyük korkum, başımıza onlar yokken bir şey gelmesiydi.

Bir süre sessizce oturduk. Yoongi ve yanımızda kalan diğerleri gözlerini dört açmış, sürekli etrafı kontrol ediyordu. Min-ji'nin bizim yanımızda olması ve tepkisizce oturması tuhafıma gidiyordu.

Yanımda oturan Min-ji'ye baktım. Tepkisizce ileriye, aşağı inen merdivenlerin olduğu yere bakıyordu. Acaba bir şey mi görüyordu, yoksa Jimin için mi endişe ediyordu? Elimi omzuna koyduğum an, "Ne?" dedi soğuk bir tavırla.

Şaşırdım.

"İyi misin demek istemiştim. Bir süredir dalgınsın ve sadece tek bir yere bakıyorsun. Şey, Jimin için mi endişe ediyorsun?"

Sessizce oturmaya devam etti. Konuşmuyor öylece susuyordu. Bir süre sonra bakışları kucağında birleştirdiği ellerine kaydı. Parmaklarıyla oynamaya başladı. Bence Jimin için endişe ediyordu.

Elimi yeniden omzuna koydum. Dudaklarımı araladım ve konuşmaya hazırlandım.

Karanlık bir boşluk. Sonra birden o karanlığın içinde Min-ji'nin sesi kulaklarımı dolduruyor. Konuşma sesi değil, ağlıyor. Sanki bir şey olmuş, canı yanmış gibi ağlıyor. Karanlık bir anda aydınlık oluyor ve görüyorum. Orada, yatakta bir beden yatıyor ve başında da Min-ji ağlıyor.

Ama ne?

Min-ji çok küçük bir yaşta. Ona doğru yaklaşıyorum. Yaklaştıkça yatakta yatan bedeni net bir şekilde görebiliyorum. Bu, Jimin mi? Neden bu kadar küçükler? Ve dahası, ona ne olmuş? Yanlarında iki büyük var. Tahminimce anne ve babaları.

Baba Min-ji'nin elini sıkıca tutuyor, anne de Jimin'in eline dokunuyor. Sanırım Jimin hasta ve yatıyor. Ama öyleyse neden ağlıyorlar?

Hıçkırarak elimi Min-ji'nin omzundan çektim. Hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladım. Az önce neredeydim? Ne yapıyordum? Ne görmüştüm? Nötr bir ifadeyle Min-ji'ye bakıyordum. Deminden beri tepkisizce oturup, merdivenlere bakmasının nedeni bu muydu? Acaba önceden, çok önceden, Jimin'in başına bir şey mi gelmişti?

Ben Min-ji'ye, onu çözmek istercesine bakarken bir ses duydum.

"Malikane şu an temiz gibi. Sorun yok."

"Malikanenin içerisinde başka bir Morbid yok. Ama bu olmayacağı anlamına gelmez," diyen Jimin'i duydum ve ardından yanımda bir boşluk oldu.

Min-ji yanımdan kalkmış, Jimin'e sarılıyordu. Jimin biraz şaşırmış gibiydi. Ama çok geçmeden kollarını Min-ji'ye doladı. Ardından konuştu.

"Geçmişe bu kadar takılı kalma Min-ji. Aynı şeyin tekrardan başıma gelme ihtimali yok. Sakin ol, endişe etme."

Jimin'in sözleri, az önce gördüğüm kesitle mi alakalıydı? Eğer öyleyse ben...

Min-ji'nin o anki düşüncesini ve korkusunun ne olduğunu mu görnüştüm?! Bu nasıl mümkün olmuştu?! Şaşkın bir şekilde susuyordum. Gördüğün şeye göre, Jimin'in başına bir şey gelmişti ve ailesi üzgündü. Min-ji ağlıyordu.