Hepimiz, özellikle ben, Yoongi'nin ağzının içine bakıyordum. Sonunda dudakları kıpırdadı ve konuştu."Tamam. Her şeyi anlatacağım. Umarım daha fazla yanlış anlamazsınız!"
Sadece Yoongi'ye odaklanmıştım. Sadece onu dinliyordum ve o an olan hiçbir şey umurumda değildi.
~Yoongi~
Flashback...
Seo-wae buraya davet edilmeden gelmeye bayağı bir alışmıştı. Yine buradaydı ve lanet kızın yanında yine yaratıklar vardı. Tanrı aşkına çok mu şey istiyordum? Sadece gitmesini, beni unutmasını, hatta malikanemizin yolunu bile unutmasını istiyordum. Ama olmuyordu. Davet edilmeden gelmeye devam edecekti!
"Sen buraya gelmeye iyi alıştın Seo-wae!" diyordu Jin hyung, haklıydı.
"Yapmayın ama, burada benim sevgilim var. İstediğim zaman gelebilirim bence."
Alayla güldüm ve konuştum. Hala sevgili olduğumuzu sanması komikti.
"Sen ve ven sevgili değiliz Seo! Unut bunu, biz senle bir değiliz."
Kesin yine Sun-yeon yüzünden onu bıraktığımı falan saçmalayacaktı ama ben buna hiç gelemezdim. Namjoon lafı dolandırmadan konuştu.
"Ne istiyorsun!? Yine neden geldin?"
Seo-wae omuz silkti ve hız gücüyle Namjoon'un karşısına dikildi. Seo-wae'nin üzerine baktım. Bir aralar bir burç mevzumuz vardı, sonradan yok oldu gibi bir şey. Üzerinde dikkatimi çeken tek şey ♓ bu işaret oldu. Hala aşamamıştı. Ama en azından başak burcunun işareti artık üzerinde yoktu.
Seo-wae'nin sesini işiterek Namjoon ve Seo-wae'ye baktım.
"İstediğim şey çok basit. Ben intikam istiyorum."
Hepimiz şaşkınca Seo-wae'ye bakıyorduk. Ne intikamından bahsediyordu?
"Neden bahsediyorsun?!" diyerek araya girdi Hoseok.
"İntikam. İntikamdan bahsediyorum Hoseok," dedi inatla. Ama ben hala bunu isteme nedenini anlamış değildim.
Hepimiz susmuş ona bakarken konuştu.
"Minik kuşunuz yuvadan mı kaçtı? Ne zaman oldu bu? Onu ormanda gördüm," dedi ve bakışlarını Namjoon'dan ayırıp başka birine ya da bir yere sabitleyerek devam etti.
"Ergenken sürekli resim çizmeye gittiğin ormanda. Ve tabi, ısırılıp vampir olduğun yer."
Başımı Jungkook'a çevirdim. Dediği şeyler Jungkook'a bakıyor olduğunu kanıtlıyordu. Ama Seo-wae onun hakkındaki gerçekleri nereden biliyordu? Jungkook konuştu.
"Neyden bahsediyorsun sen? Minik kuş terimin hiç hoş değil."
"Katılıyorum," diyerek Jungkook'u onayladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Mansion³ : İstila {BTS}
Vampire~~~~~ Neden kalbimdeki boşluk hissini kontrol edemiyordum. Önümde açılan kapı da neydi? Kendimi bir anda malikanede buldum. Diğerlerinin arasındaydım. Şu an Jimin ve Jin-kyong unnie'nin konuşmasını görüyor ve duyuyordum. 'Zorlama işte. İlk başta da...