26.Bölüm

154 27 1
                                    

Xia Xingcheng çok derin uyudu ve ertesi sabah Huang Jixin tarafından uyandırıldığında rüya görmeye bile vakti yokmuş gibi hissetti.

Gözlerini açtı ve odadaki ışıklara alıştıktan sonra Huang Jixin'e "Neden buradasın?" diye sordu.

"Anahtar kartı Xiao Tang'dan aldım. Belki ölmüşsündür diye korktum."

Xia Xingcheng alkol kokusu taşıyan bir nefes verdi. Ayağa kalktığında, üzerinde hâlâ takım elbise gömleği ve takım elbise pantolonu olduğunu, önceki gece uyumak için yatmadan önce sadece takım elbise ceketini çıkardığını fark etti.

Huang Jixin ona, "Yang Youming dün gece sana ne söyledi?" diye sordu.

Xia Xingcheng yüzünü ellerinin arasına gömdü ve çok acı çekmiş görünüyordu. "Hatırlamıyorum." Bir süre sonra bir kez daha konuştu: "Sadece ona kadeh kaldırdığımı hatırlıyorum."

Huang Jixing duvara yaslanarak bir sigara çıkardı. "Ne dediğini bilmiyorum ama önceki meselenizin çözüldüğünü gördüm."

Yorganı kaldırıp yataktan kalkan Xia Xingcheng yanıt vermedi. Buruşuk gömleğini ve pantolonunu çıkardı ve banyoya doğru yürürken yere attı.

Duş başlığını açıp küvete girdi ve su tamamen ısınmadan önce suyun altına girdi, bir elini kaldırarak yüzünü zorla sildi, ardından hafifçe nefes alırken diğer elini duvara dayadı.

Aslında, Yang Youming'in dün gece ona söylediklerini hâlâ hatırlıyordu ve sert "Ayıl" sözü de dâhil olmak üzere her kelimesini çok net hatırlıyordu.

Burnuna ve kulaklarına sıcak su doldu ve küvetin kenarına yaslanarak acı içinde öksürdü. Dışarıda Huang Jixin'in ona neyin yanlış olduğunu sorduğunu duydu ama cevap verecek gücü yoktu.

Akşamdan kalma olmak çok tatsızdır ve bu sefer özellikle acı vericiydi.

Daha sonra bu sahne He Zheng'in isteklerine göre bir kez daha çekildi ama sonunda He Zheng hangi sahneyi seçecekti -şu anda Xia Xingcheng bilmiyordu.

Fang Jianyuan, Yu Haiyang ile tartışmış ve hatta karşılaştıklarında onunla konuşmak istememişti.

Bu sırada, Fang Jianyuan'ın ortaokul sınıf arkadaşları bir toplantı düzenlemiş ve onu onlarla takılmaya çağırmışlardı. O sabah dışarı çıktı ve ailenin bakkal dükkanını ilgilenmesi için Anne Fang'a bıraktı.

Fang Jianyuan o öğleden sonra gezintiden döndüğünde, merdivenlerde Yu Haiyang'a rastladı ve yarı ikna yarı zorla adamın yatağına sokuldu. Bu sahne ekibe ilk katıldıklarında çektikleri ilk sahneydi.

O andan sonra, Fang Jianyuan ve Yu Haiyang'ın ilişkisindeki gerilim aslında azalmıştı. Fang Jianyuan'ın kalbinde kök salmaya ve filizlenmeye başlayan daha fazla şey, kısa süre içinde gelişerek olgunlaşacaktı.

Bu dönemde, Fang Jianyuan'ın Yu Haiyang'ı tüm kalbiyle kabul etmesini sağlayan bir şey oldu.

Yu Haiyang o gün döndüğünde, Fang Jianyuan akşam yemeğini yemişti ve kendi odasında kitap okuyordu.

Penceresi sonuna kadar açılmış masasının önünde oturuyordu ve arkasında Yu Haiyang'ın onun için hazırladığı yer vantilatörü durmuş, rüzgârları ona doğru üflüyordu.

Fang Jianyuan'ın bir ayağı sandalyenin üzerindeydi, bir süre sonra rahatsız olmaya başlayınca duruşunu değiştirdi ve artık iki ayağı da sandalyenin üzerindeydi.

Alt katta, kapanan bir kapının yumuşak sesi duyuldu.

Fang Jianyuan hemen sırtını dikleştirdi ve bilinçsizce aşağıdaki kattan gelen hareket seslerini yakalamaya çalıştı.

The Star Around The Sun[BL Novel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin