The Star Around The Sun[BL Novel]

60.Bölüm

Xia Xingcheng bütün gece uyumadan tüm senaryoyu okudu ve Qian Chengjin'in karakteriyle ilgili aklına gelen her şeyi titizlikle not aldı. O zamanlar üniversite giriş sınavları için bile bu kadar sıkı çalışmamıştı.

Daha önceki doğaçlama deneme çekiminin aksine, bu kez rolünü ve Qian Chengjin'in karakterini -babası, üvey annesi ve kız kardeşine karşı tutumunun yanı sıra kız arkadaşıyla olan ilişkisini ve onun ölümüne yol açan koşulları- tam olarak anlamıştı.

Xia Xingcheng, ikinci seçmelerinden önce hikayeyi ve Qian Chengjin karakterini kafasında yeniden oluşturdu ve yeniden seçileceği gün Ding Wenxun'un karşısına çıkana kadar kendini hikayeye kaptırdı.

Xia Xingcheng'in hayal gücüne göre, o sırada ortam karanlık ve sessiz olmalıydı. Birden oturma odasında yerde yatan birini gördü, ancak kim olduğunu hemen teyit etmeye cesaret edemedi. Sonra etrafını dikkatle izleyerek yavaşça oraya doğru yürüdü.

Yaklaşıp yerdeki kişinin kız arkadaşı olduğundan emin olduktan sonra hemen diz çöktü ve onu kollarının arasına aldı, vücudunu salladı ve alçak sesle adını çağırdı.

Yanıt gelmedi.

Xia Xingcheng yavaşça, titreyen elleriyle uzanıp onun nefes alıp almadığını kontrol etti ve nefes almayı bıraktığından emin olduğu anda teni soldu. Alnından ince soğuk terler sızdı.

Kendi kendine "Polisi ara!" dedi. Panik ve üzüntüyle karşılaştırıldığında, şaşırtıcı bir şekilde dehşet duygusuna kapıldı. Cebinden telefonunu çıkardı, ancak tutuşu sabit olmaktan uzaktı ve telefon yere düşerek pürüzsüz zeminde kaydı. Hemen telefonu almak için kendini yere attı ama gözlerinin önünde aniden bir çift deri ayakkabı belirdi ve korkuyla yavaşça başını kaldırdı.

Tam o anda Ding Wenxun durmasını istedi.

Xia Xingcheng birkaç derin nefes alıp yerden kalkarken alnındaki soğuk ter tamamen kaybolmamıştı.

Ding Wenxun'un ifadesi son seçmelerin sonundan tamamen farklıydı. Xia Xingcheng'in performansıyla çok ilgileniyor gibiydi. "Sence Qian Chengjin ayağa kalkmak üzereyken neden korku hissetti?"

Xia Xingcheng elini kaldırdı ve koluyla alnındaki teri sildi. "O zamanki koşulları hayal etmeye devam ettim. Bir şey çalmak için evine geri dönmüştü, bu yüzden aslında zaten gergindi ve o noktaya kadar evde birinin olduğunu fark etmişti. Etrafı da karanlıktı ve kız arkadaşına karşı da derin duygular beslemiyordu..."

Ding Wenxun bir yandan dinliyor, bir yandan da not defterine notlar alıyordu. Daha sonra kalemini bıraktı ve sandalyesinden kalkarak Xia Xingcheng'e doğru bir el uzattı.

Xia Xingcheng, Ding Wenxun'un elini sıkmak için hemen öne çıktı.

Ding Wenxun, "Seni içtenlikle filmimizin bir parçası olmaya davet ediyorum!"

Xia Xingcheng tüm vücudunun bir anda rahatladığını hissetti ve başını sallayarak "Onur duydum!" dedi.

Bittikten sonra Xia Xingcheng sigara içmek için banyoya girdi. Bu seçmeler için çok baskı altındaydı ve şimdi nihayet rahatlayabilirdi. Ancak, aklında hâlâ önceki sahne vardı.

Geçmişte bunun hiç farkında değildi ama 'Gradual Distance' filmini çektiğinden ve sürekli olarak kendini karaktere ve sahnelerine kaptırmasını söylediğinden beri, yavaş yavaş duyguları kolayca etkilenen bir insan olduğunu keşfetti. Ya da başka bir deyişle, psikolojik telkinleri kabul etmeye ve sonra bunlara kapılmaya, kendini bu duygulardan zorlanmadan kurtaramamaya yatkındı. Yine de iyi bir oyun çekebilmek için kendisine sürekli olarak bu psikolojik telkinleri vermekten başka çaresi yoktu.

Tıpkı şimdiki gibi - seçmeler bittikten sonra, az önce hissettiği dehşetten hâlâ tam olarak kurtulamamıştı. Sakinleşmeye çalışsa bile, son birkaç gündür kendi kendine tekrarladığı psikolojik telkinler kafasında sadece çevresinin zifiri karanlığını ve oturma odasının ortasında duran kız arkadaşının cesedini canlandırmasına neden oluyordu.

Tuvalet kabininde kaldı, kendini dış dünyadan soyutlamak için kapıyı kapalı tuttu, kimsenin mevcut durumunu fark etmesini istemiyordu. Sol cebindeki telefon birkaç kez çaldı. Arayan Huang Jixin'di ve ona WeChat'ten mesaj göndererek ayrılıp ayrılamayacağını soruyordu ama o hiç cevap vermedi, sadece alnını avucuna dayadı ve düşüncelerini sakinleştirmek için gözlerini kapattı.

Bir süre sonra Xia Xingcheng dışarıdan iki kişinin geldiğini duydu. Aynı anda hem işiyor hem de sohbet ediyor gibiydiler. İçlerinden biri konuştu, "Neden ikinci bir seçme var? Ding Wenxun'un Xia soyadından memnun olmadığını sanıyordum."

Diğeri, "Xia Xingcheng'in daha önce He Zheng'in filminde oynadığını duydum!"

"Ne olmuş yani?"

"Bugün gerçekten iyi bir performans sergiledi, Direktör Ding'in çok memnun olduğunu gördüm."

"Bu kaynakları onun için çeken kişinin Cai Meiting'in şirketinden biri olduğunu duydum."

Bu sırada konuşanlardan biri sesini bastırdı: "Aslında bunun Cai Meiting yüzünden değil, Yang Youming yüzünden olduğunu duydum."

"Yang Youming mi?" Daha önce konuşan adamın sesi tamamen afallamıştı.

"Sadece bu da değil, Yönetmen Ding onun ilk seçmelerini tatmin edici bulmamış mıydı? Yang Youming'in ona bir şans daha vermek için mücadele ettiği ve hatta senaryonun ona verildiği söyleniyor ve bu yüzden bu seçmeler bu kadar sorunsuz geçti."

İki kişi dedikodularını bitirirken ellerini yıkamayı da bitirdiler ve kapıyı açıp birbiri ardına çıktılar.

Xia Xingcheng klozet kapağına oturdu. Bu konuşmayı duyduğu anda aniden karakterinden sıyrıldı. Elini kaldırarak sigarasından derin bir nefes daha çekti, ardından Huang Jixin'i aramak için telefonunu çıkardı. "Ding Wenxun'la konuşmak istediğim bir şey var, seni sonra ararım."

Bununla birlikte, kabinden çıktı, lavabonun önünde durdu ve ellerini dikkatlice yıkadı. Saçlarını taramak için biraz su sürdü ve dışarı çıktı.

Xia Xingcheng, Ding Wenxun'u akşam yemeğine davet etti. Ding Wenxun'un reddedebileceği ve başka bir zaman teklif edeceği ihtimaline karşı zihinsel olarak hazırlık yapmıştı ancak Ding Wenxun'un bunu kolayca kabul edeceğini hiç tahmin etmemişti. Sadece bu da değil, Xia Xingcheng'e konuşmak istediği bir şey olduğunu da söyledi.

Sonuç olarak, Xia Xingcheng Huang Jixin'i arayarak bir restoranda rezervasyon yaptırmasını istedi ve Ding Wenxun ile birlikte akşam yemeği için ayrıldılar.

.
.
.