The Star Around The Sun[BL Novel]

64.Bölüm

Xia Xingcheng kapıyı çaldıktan sonra dışarıda durup bekledi, ancak odadan herhangi bir hareketlilik belirtisi gelmedi. Neredeyse yarım dakika bekledikten sonra derin bir nefes aldı ve kapıyı bir kez daha çaldı.

Bu kez, yavaş yavaş yaklaşan ayak seslerini duydu ve ardından kapı açıldı.

Yang Youming, Xia Xingcheng'i gözleriyle gördüğü anda yüz ifadesi değişmedi ama göz bebekleri keskin bir şekilde küçüldü. Takım elbise ceketini çoktan çıkarmıştı ve üzerinde sadece yakası açık ve manşetleri biraz yukarı itilmiş beyaz bir gömlek vardı. Vücudunun alt kısmı takım elbise pantolonuyla sarılmıştı ama ayaklarında otel terlikleri vardı.

Elini bırakmadan kapı kolunun üzerinde tuttu. Kapı aralığında durarak Xia Xingcheng'in adını seslendi: "Xingcheng."

Xia Xingcheng elleri bacaklarının arasında asılı bir şekilde dik durdu. "Ming ge, sana söylemek istediğim bir şey var!"

Yang Youming kıpırdamadan ona baktı, "Ne oldu?"

Xia Xingcheng odaya bir bakış attı, "İçeride konuşabilir miyim?"

Yang Youming kapıyı ardına kadar açıp kenarda durmadan önce bir an tereddüt eder gibi oldu.

Xia Xingcheng içeri girdikten sonra kapıyı kapattı ve onu takip etti.

Oda, dışarıda oturma odası ve gömme dolabı, içeride ise yatak odası ve banyosu olan bir süitti. Yatak odasının duvarının bir tarafı, şehrin gece manzarasını yukarıdan gören tavandan tabana pencerelerle donatılmıştı.

Xia Xingcheng doğrudan yatak odasına girdi ve pencereye doğru yürüdü. Pencerenin yansımasından Yang Youming'in televizyon dolabının yanındaki masanın yanında durduğunu ve kollarını göğsünde kavuşturarak masaya yaslandığını görebiliyordu.

Yang Youming'e döndü ve "Boşanmışsın." dedi. Bir soru değil, bir ifadeydi.

Yang Youming'in bakışları belli belirsiz yere kaydı ve temiz halıya düştü, "Evet."

Xia Xingcheng ona "Film çekmeye katılmadan önce boşandınız mı?" diye sordu.

Yang Youming başını salladı, "Evet."

"Neden bana söylemedin?"

Yang Youming bu kez hemen cevap vermedi. Bir süre sessiz kaldıktan sonra konuştu, "Ailelerimiz dışında, bazı kişisel kaygılardan dolayı kimseye bir şey söylemedik."

Xia Xingcheng ona baktı, "Sözlemene layık değil miyim?"

Yang Youming gözlerini ona doğru kaldırdı.

Odada sadece koyu sarı bir duvar lambası yanıyordu. Işık yumuşak ve soluktu. Tabandan tavana geniş pencerenin bir tarafında açılabilen küçük bir bölüm vardı, ancak klima nedeniyle şu anda sıkıca kapalıydı, bu nedenle tüm oda dış dünyadan izole edilmiş gibi görünüyordu. Hava da ılık ve yoğundu ve çok hafif bir koku taşıyordu -muhtemelen Yang Youming'in bu gece kullandığı parfümdü.

Yang Youming cevap vermeyince Xia Xingcheng ona bir adım daha yaklaştı ve "Buna değdi mi?" diye sordu.

Yang Youming sonunda konuştu, sesi alçak ve yumuşaktı, "Bu değerli ya da değersizlik meselesi değil, gereksizdi."

Xia Xingcheng onun sözlerinden incinmişti. Adamın tam önüne gelene kadar adım adım Yang Youming'e yaklaştı. Gözleri buluşana kadar başını hafifçe eğdi ve açıkça "Beni üzüyorsun." dedi.

Yang Youming kollarını indirdi, iki eliyle masanın kenarını vücudunun altında kavradı.

Xia Xingcheng kendini teselli edercesine başını salladı, "Buna gerek yok. Sorun değil!" dedi ve ekledi: "Neden ayrıldığınızı sorabilir miyim?"