Ölüm Saati (4×37×3) 🍃

171 12 15
                                    

4.Sezon/38.Bölüm/ 3.Kısım/ 152.Bölüm

🍃🍃

-DORUK-

Canım acıyor, bedenimden süzülen kan değil de ruhum sanki, gözyaşlarım, mutluluğum, acım. Ölmemek için çabaladım, elimden geldiğince hayatta kalmak için kendimle bir savaştım. Melisa'mın hayali bana elini uzatmış beni kendine çağırırken bile ben huzuru değil Asiye'mi ailemi seçtim. Canım acıya acıya kaburgalarım sızlaya sızlaya o şarkıya devam ettim. Her şey o sahilde başlamıştı bizim için. Saçları yüzüme ilk kez öyle süzülmüş, kokusu ilk kez burnumun direklerini sızlatmıştı. O şarkı bizim başlangıcımızdı ve belki de bugün ki bitişimizdi bilemiyorum.

Beni kurtarmak için çabaladığını biliyorum fakat.. çok kolay olmuştu. Bizim hangi savaşımız bu kadar kolay olmuştu ki bu kolay olmuştu? Ama Asiye bunu düşünmek yerine beni kurtarmanın derdine düşmüştü. Gözlerim tamamen kendinden geçmeden önce gördüğüm tek şey içeri dolan sağlık görevlileriydi. Sonrası olmadı.

Şimdi ise.. buradaydım işte. Yine aynı kulübedeydim, tek başımaydım. Az önce oturduğum yerde oturuyordum. Canım yanıyordu, burada olmamam gerekiyordu. Hızla etrafıma bakındım bomboştu, benden başka ne bir insan ne bir eşya vardı. Kapıyı açarak dışarı çıkmaya kalktığım da ise kapı kilitliydi.

''Ne oluyor amına koyayım?!'' dedim öfkeyle kapıya bir tekme geçirirken. Her şey yanlıştı. Ben buradan kurtulmuştum! '' Ölmedim..'' dedim derin bir nefes almaya çalışarak, kendimi mantık çerçevesinde tutmam gerekiyordu. '' Ölmedim bu.. ölmeden önce gidilen beyaz yol köprü safsatası değil, ölmedim...''

''Evet ölmedin..'' sesini duymamla hızla arkamı döndüm. Asiye az önce oturduğumuz koltukta oturmuş gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu. '' Ama ölmek üzeresin..''

''Gitmek istiyorum..'' dedim gerçek dünyada bunları Asiye'ye söyleyemeyeceğimi bildiğim için. En azından kendi hayal dünyamda kendi hayalime içimi dökebilirdim değil mi? '' Canım çok acıyor..'' dedim karşısına otururken. Asiye sessizce beni izlerken ben ise derin bir nefes aldım '' Gitmeliydin, kaçmalıydın benimle kalmamalıydın..''

''Sensiz yaşamanın bir önemi yok anlamıyor musun?'' diye sordu hüzünle. Gözleri camdandı sanki kırılmaya o kadar müsaitti ki. Ama kendi yansımamı görüyordum o camda sanki. '' Şuran acımıyor..'' dedi eliyle elimi tutarken, ardından elimizi yaramın üzerine koydu. Ve o an kanayan yeri gördüm, acısını hissettiğim ama az önce görmediğim o yara. '' Acıyan kalbin ama neden?''

''Neden mi?'' diye sordum gülerek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Neden mi?'' diye sordum gülerek. Sanırım sinirim bozulmuştu. Delirdiğim zamanlar delirdiğimin farkında olmadığım için her şey basitti. Ama şu an delirmiyordum sadece.. hayal görüyordum ve içime attığım tüm baskın duyguları serbest bıraktığım için gülüyordum. '' Çünkü sana kaçmanı söylemiştim!''

Sonradan Gelen Bela: 2.KITAP 🐍✨️🦋🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin