Geri Dönemedim Arsızca; Kaçtığımdan Umarsızca (4×29) 🍃

204 15 14
                                    

4.Sezon /29.Bölü/144.Bölüm

İnsan cehennemi içinde taşır. Yanan ruhtur, acısını ise kalbi çeker❝

-YALANCILAR VE YABANCILAR-

🍃

❝En çok kanatır kazanır sandık. Kan kaybederken birbirimize aşkla bakıyorduk bunun bir hastalık olduğundan habersizce.

-SAKLAMBAÇ-

Bölüm Şarkısı;

Emir Can iğrek & Zemin

🍃

-HARİKA-

Oğulcan çekip gittikten sonra koskocaman evde tek başıma kalmıştım. Aklım ve kalbim, ruhum ve aşkım birbiriyle bir savaş halindeydiler sanki. Oğulcan'a doğruları söylemek istiyordum; sevgilim sanırım deliriyorum demek istiyordum. Umut'un babası yaşıyor olabilir veya ben sonunda tamamen kafayı üşüttüm demek istiyordum. Söylemekte sorun yoktu, sorun sonrasında olacaklardaydı.

En iyi ihtimalle psikolojik destek almaya başlayacaktım, tüm gazetelerde nasıl sonunda delirdiğim yer alacak, Umut'un velayetini alamayacaktık. Oğulcan yanımda olmak için dizisini bırakacak, kendini bana adayarak hayatını kaçıracaktı. Diğerleri benim için seferber olacaktı, en iyi ihtimalle ben deliliğimden kurtulmaya çalışırken onlar delirecekti.

En kötü ihtimalle hem deliriyordum hem de Gökhan gerçekten yaşıyordu. Hem tedavi görecek, diğer herkesin hayatını mahvedecektim, hem de Umut'u dünyanın en kötü babalarından birine bırakmak durumunda kalacaktım. Her türlü ben delirmiştim ve her türlü ben iyileşirken herkes delirecekti..

''Konuşmamız lazım..''

Günlüğümü hızla kapatmamı sağlayan şey kulaklarımı dolduran Oğulcan'ın sesiydi. Oturduğum sandalyeden hızla doğrulup günlüğün kapağını kapattım. Oğulcan birkaç saniye gözlerini günlüğe çevirse de daha sonra bakışlarını günlükten çekti. Günlüğün kapağını kilitleyip çantamın içine attıktan sonra ayağa kalkıp kollarımı bağdaştırdım.

''Kavga etmek için geri döndüysen gerçekten bu günlük tahammül seviyem bitti..''

''Kavga etmek istemiyorum, sadece konuşmak istiyorum..'' dedi sakince '' Kahve yaptım bize hadi gel aşağıya iki medeni insan gibi konuşalım..''

Bazen öfkeyi sessizliğe tercih eder insanoğlu. Birinin susması bağırmasından daha tehlikelidir. Çünkü bağırmak sorunları çözmek demektir, susmak ise vazgeçmek demektir. Ben Oğulcan ile iki medeni insan gibi oturup konuşmak istemiyordum, ben iki köpek gibi didişmek dalaşmak istiyordum, bardakları kırmak istiyordum. Çünkü anca o zaman savaşıyor olurduk, böyle sadece vedalaşıyor olurduk..

''Çabuk geri döndün..'' dediğini kabul etmiş salona geçmiştim, koltuğa yerleşip fincanı elime alırken Oğulcan'da yanıma oturmuştu. '' En azından bu gece gelmezsin diye düşünüyordum..''

''Açıkçası bende..'' dedi bardağını elinde çevirirken '' Aybikelere gidecektim sonra onların da evlerinde rüzgar estiğini hatırladım, Asya ve Ömer'e hiç bulaşmak istemedim, Doruk ve Asiye'de pek çekmedi beni kendine. Annemlere gittim daha doğrusu sokağına kadar gelebildim..'' kahvesinden bir yudum alırken ben ise merakla onu bekliyordum. '' Sonra sokakta seni hatırladım, Asya'nın doğum günün de Doruk ile öpüşme meselesi ortaya çıktığın da soluğu orada almıştın ve ben sana kollarımı açıp sana sarılmaktansa, seni kendine bırakmıştım..'' demesiyle o zamanı hatırlayıp gülümsedim. '' Şimdi de seni bırakamam..''

Sonradan Gelen Bela: 2.KITAP 🐍✨️🦋🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin