HATIRLAMAK ZORUNDAYDIM

233 11 2
                                    

Orenda o sabah Aspen'in ayak seslerine uyandı. Kafesin bir köşesine büzülmekten tutulmuş boynunu esnetirken aralık göz kapakları arasından onu izliyordu. Aspen üstünü giyindi ona bir kere bile bakmadan odadan çıktı. Ayak sesleri duyulmaz olunca Orenda ayağa kalkıp tüm vücudunu esnetti. O sırada kendi kendine inatçılığı yüzünden söyleniyordu. Önceki gece Aspen'i dinleyip yatakta yatmalıydı. O kafes kamptaki yatağından bile beterdi.

İyice uyanınca kafesten çıkıp banyoya giderek yüzünü yıkadı. Saçlarındaki tokaları çıkarıp siyah saçlarını serbest bıraktı. Üstündeki elbiseyi de çıkararak eski, lacivert olanı giydi. İşte şimdi kendini tanıyabiliyordu.

Odaya geri dönüp yatağın üstüne oturdu. Kalçasının altında hissettiği yumuşaklığa daha fazla karşı koyamayıp sırt üstü uzandı. Başta sadece yatmak istemişti ama uyku bastırmaya başlayınca, biraz, diye düşündü. Birazcık uyur ve akşam Aspen gelmeden kalkardı. Aspen'in onun yatakta yattığından haberi bile olmazdı. Böylece inat etmeye devam etmiş olurdu. En azından Aspen öyle sanacaktı ki ona gereken de buydu. Yatağa iyice yerleşip keyifle mırıldandığında o geceki ağrılarının hepsi geçmişti. Bu hayata alışmaya başladığını fark etti. Temiz giysiler, rahat bir yatak, lezzetli yemekler... Bu Orenda'yı korkuttu. Onların sistemine alışmak demek, benliğinin, çektiği acılar ve ızdırapların yok olması demekti. Yıllarca gözleri önünde ölüp giden insanları, gözlerde yanan umut ışığının günbegün azalmasını, sefaleti ve o aşağılanmaları unutmak demekti.

Orenda'nın gözleri yavaşça geri açıldı. Keyfi kaçmıştı. Doğrulup yatağın kenarına oturdu. Kambur duruyordu. Genç yaşına rağmen yaşadığı şeyler toplanmış sırtına oturmuştu da Orenda onları taşıyamıyordu sanki. Zaman için de hissizleşmeyi öğrenmişti. En azından o öyle sanıyordu. Yatağın kenarında otururken ise hissetmediğini sandığı her acıyı içine sakladığını fark etti. O koca ağırlık ve yıllarca anlam veremediği o ince ince sızlayan boşluk. Aspen'e inat etmek için onun dediklerinin hepsini inkar etmişti. Ama o da biliyordu geçmişinde kocaman bir eksiklik vardı ve kafasında durmadan çalan o melodi. Kendini bildi bileli aklındaydı o melodi. Ve ona bir başkasının verdiğinden emindi. Bunu hissediyordu. Ama kim? Kim? Kimdi o?

Gözünden bir damla yaş kopup kucağına düşünce şaşkınlıkla irkildi. Kucağındaki ıslaklığa bakarken elini gözüne götürdü. Kirpikleri ıslaktı. Eli öyle dururken diğer damla da işaret parmağına düştü. Kendine inanamayarak gözlerini sildi. Gerçekten ağlıyordu! En son ne zaman ağlamıştı? Kampa gelince mi? Hayır. Kırbaçlanınca? Hayır. Arkadaşlarından koparılınca? O da değil. Gerçek bir gongun tokmağı gibi çarptı kafasına. Yıllardır hiç ağlamamıştı. Tek bir damla bile. Şimdi ise gözlerinden akan bu şeyleri durduramıyor ve onlarla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu. Sürekli silmesine rağmen yerine yenileri geliyordu.

Beklenmedik bir şekilde kapı açılınca Orenda ıslanmış yüzünü kapıya çevirdi. Gelen Aspen'di. Her zamanki ifadesiz yüzüyle kapıda duruyordu. Ama Orenda'nın yüzünü görünce kaşları çatıldı. Odaya girip kapıyı kapattı ve direk Orenda'nın yanına gidip karşısında durdu. Orenda ise sessizce bakışlarıyla onu takip ediyordu.
''Orenda...'' dedi her zamankinden yumuşak ses tonuyla. ''Ne oldu?''
Orenda başını iki yana salladı. ''Bilmiyorum. Bunlar, bunlar durmuyor!''

Aspen Orenda'nın önünde duruyordu ama onun da ne yapacağını bilemez gibi bir hali vardı. Onun gibi bir komutan ömürlere yetecek kadar kan ve gözyaşı görmüştü ama hiç kimseyi teselli etmemişti. O da aklına ilk geleni yaparak elini Orenda'nın yüzüne uzattı. Orenda kendine yaklaşan eli görse de geri çekilmedi çünkü o da ne yapacağını bilmiyordu. Belki bu işine yarardı.

Aspen önce Orenda'nın sağ gözünü sonra da sol gözünü sildi. Ama birini silmeden diğeri tekrar ıslanıyordu. Bunu bir iki kere tekrarladıktan sonra pes ederek gözyaşları ile uğraşmayı bıraktı. Orenda'nın yanına geçip yatağa oturdu.
''Ne zamandan beri ağlıyorsun?''
''Çok olmadı.''
Yine de gözleri şişmeye başlamıştı.

KANARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin