KENDİ ŞARKIM

50 6 2
                                    

"Anne!"
Orenda'nın feryadı yeri göğü inletti. Sesi yankı yankı dağ yamacına kadar indi. Toprağın dibinde yatan ölüler bile duydu onu. Haykırışı bir dua gibi göğe uzandı. Canının acımasına aldırmadan ayağa kalktı. Ayağa takılıp tekrar düştüğünde dizlerinde açılan yaralara aldırmadan tekrar ayaklandı. Annesine ulaşmak istiyordu. Onu bir kez bile sarılmadan bırakamazdı.

Aspen'in kılıcı inerken her şey yavaşladı sanki. Sesler, hava, zaman... Aryan kılıcı görmkte geç kalmıştı. Bu yüzden tam zamanında kaçamadı. Kılıç Beline kadar kutsal saçlarının birazını keserken omzunu da teğet geçti ve toprağa saplandı. Darbe o kadar hızlıydı ki kılıcın yarısı toprağa girdi.

Aryan yerde yatmakta olan ölmüş saçlarına baktı. Artık onun bir parçası değillerdi. Başını kadırdığında gözlerinde ölümcül bir bakış vardı.
"Sen de baban gibisin. Kahpe."
Aspen kılıcı tekrar savurdu. Bu sefer saf bir öfke ileydi. Hatası öfkesinin onu kör etmesine izin vermesiydi. Aryan bu körlükten yararlanıp onun kılıç tutan kolunda bir yara daha açtı.
"O da senin gibi arkadan vururdu."
"Kes sesini!"
Kılıcını tekrar kaldırdığında Aryan ok gibi öne çıkarak aynı kolunu bir kez daha yaraladı. Aspen çığlık atsa da kılıcı elinden düşürmedi. Yaraları çok derin değildi ama kolundan akan kanlar çoktan kılıcını ıslatmıştı.
"Yüzyüze savaşazdı."
"Asıl onları arkadan bıçaklayan sensin!"
"Sana öyle mi dediler?"
Aryan bir kez daha hamleye kalkıştı ama bu sefer Aspen dersini almıştı. Ona doğru gelen kadına sağlam eliyle yumruk attı. Aryan bu darbeyi beklemiyordu. Dengesini koruyamayarak yere düştü. Aspen kılıcı tam göğsüne saplamak için indirirken yana doğru yuvarlanarak darbeden kaçtı ve tekrar ayağa kalktı. Orenda ve Muray onları tetikte izliyordu. Kirişi çekilmiş yay gibi her an fırlamaya hazır.
"Babanın ne yaptığından haberin yok mu senin?" dedi patlamış dudağındaki kanı elinin tersi le silerken. "Onu aziz mi sanıyorsun?" İlk defa yüzü gülümser gibi oldu, alayla.
"Babamın eli kanlıydı. Ama hak etmeyen kimseye dokunmadı."
"Sen de buna inandın mı?"
"Babam hakkında konuşma!"
Konuşurlarken bir yandan da birbirlerinin çevrelerinde dönüyorlardı. Tetikte ve her an saldırmaya hazır.
"Sen çocuk, baban hakkında hiçbir şeyi bilmiyorsun."
"Bunu bana sen mi söylüyorsun?"
"Babanı neden öldürdüm hiç sordun mu?"
"Güç için."
"Aptal çocuk. Ona zaten sahiptim."
Aspen ona edilen hakarete sinirlerek kılıcını salladı ama aradaki mesafeyi ayarlayamadığı için Aryan'ın kılıçtan kaçması için hareket etmesine bile gerek kalmadı.
"Sen aç gözlüsün. Hep daha fazlasını istedin!"
"Hayır, ben de aynı senin gibiydim. İntikam istedim."
"Neyin intikamı bu ha? Senden daha güçlü olmasının mı?"
"Güçten daha önemli şeyler de vardır?"
"Senin için bile mi? Güldürme beni."
Aryan yine kızına baktı. Bu sefer zar zor da olsa hissedilen bir şefkat ile. Bir de... Özlem? Oyalanmadan tekrar gözlerini Aspen'e çevirdi.
"Kızımın yüzüne bak ve ne gördüğünü söyle."
Orenda içinin burulduğunu hissetti. Onu şefkatle öperken bile mi annesini görmüştü?
"O zaman daha dikkatli bak. Orada başka bir şeyler daha var."
"Dikkatimi dağıtmaya çalışıyorsun."
"Ben sen değilim. Saldırmam."
Aspen bu iğneleme karşısında yüzünü buruşturdu. Yine de Aryan'ın dediklerini duymazlıktan gelemedi. Bİr gözü Aryan'dayken diğer gözüyle Orenda'ya baktı. Yüzü kanla ıslanmış ve şişmiş kızda intikam hırsından başka bir şey göremiyordu.
"Senin iğrenç bir yansımadan başka bir şey değil o."
"Hayır, o bundan daha fazlası."
Sesinde ilk defa bir yumuşaklık vardı. Aspen'in dediği tüm o kırıcı şeylerden sonra kalbini ısıtmıştı Orenda'nın.
"Ne demeye çalışıyorsun? Açık konuş!"
"Kör ve sabırsızsın."
"Ve kana susamış!"
Aryan onun bu kabalığıa karşı yüzünü ekşitti.
"Körlüğün babandan kalmış sana. Sabırsızlığınsa ondan..."
"O kim?"
"Hatırlamıyor musun?"
"Beni oyalıyorsun."
"Sana gerçekleri öğrenme fırsatı veriyorum."
"Gerçek ortada."
"O sadece gerçeklerin bir sonucu."
"Felsefe yapmayı kes!"
"Amcanı hatırlamıyor musun?"
"Amcam mı? Doran?"
"Doran.. Bu ismi yıllardır duymamıştım."
"O hainle iş birliği mi yaptın? Senin yüünden mi idam edildi o?"
"Hayır, o sadece ve sadece baban yüzünden idam edildi."
"Babama iftira atmayı kes!"
"Amcan hakkında ne biliyorsun?"
"Klana ihanet etti ve öldürülüldü."
"Peki suçu neydi?"
"İhanet dedim ya!"
"Peki neydi o ihanet!" Aryan'ın sesi ilk defa yükselmişti. Hemen kendini toparladı ama gözleri hala çakmak çakmaktı.
"..."
"Ben cevap vereyim sana."
Bir eliye Orenda'yı işaret etti.
"Onun suçu bu melekti."
"Ne?"
"Tanıştırayım Aspen, Amcan Doran'nın kızı, Orenda."

KANARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin