Selamm ballar ben geldim... özlendik mi bir günde? Bu arada kim yb bekledi :)
'bölümde smut var, haberiniz olsun'
Genellikle bu bölümlerde çok az yorum geldiğinden, ben bu bölüme sınır koyuyorum.
(yorum sınırı:600, daha fazlasını yapmanıza rağmen bilerek yapıyorum çünkü diğer bölümün yarısını yazdım bile nasdkjlıkabldk)
İyi okumalar:)
...
"Bir fikrin öne çıkışı onun ifadesinin ilk kez belirlenmesinden ziyade kuluçka döneminin sona erişine işaret eder; aşkın güçlü hararetiyle sarıp sarmalanan fikir, kalbin kudretiyle döllenir ve kabuğunu kırar."
...
Bölüm 42: Şimdi bana öyle bir şeyler söyle ki, aşka inanayım.
Yorgun düşlerden düşe kalka bakan gözlerim, içine çekildiği mavi gözlerinin içlerinde duran kendime bakarken titriyordum. Olacakları bilirken bile, daha kucağındayken bile kendimi bu hissedecek olduğum şeylerin heyecanlarından ötürü kapana sıkışmış, nefes alamayan ve kalbinin rotasını karşı tarafa aktarmış bir ruh parçası gibiydim. Keza bedenim onun sahiplenici parmaklarının altında savsak, kontrolsüz ve nerede nasıl durması gerektiğini bilmiyor gibilerdi.
"Taehyung," dedim ince soluklarımla. İsmini deşerken dilim, onun boynumda duran dudakları bulunduğu yerden hoşnutmuş gibilerdi ve arsızca mırıldanıyordu bunu yaparken. "Kendimi çok garip hissediyorum."
Nefesimi tümüyle tutup bıraktım o beni kucağında taşıyarak, dudaklarını olduğu yerden bir saniye bile ayırmadan üst kata doğru sürüklerken. Kalbim o kadar hızlandı ki bunu duyuyor olması, olduğumuz halden daha çok utandırıyordu beni. Kendini tenimde kaybetmişçesine lekelemeye devam ederken boynumu, arzu dolu kokusuyla ciğerlerimden kasıklarıma kadar ulaşan o ateşle nefeslerim ağırlaşıyordu.
Havada kalan cümlemi o merdivenlerden çıkarken dengede durmak adına omuzlarına bıraktığımda parmaklarımı, onun tepesinde kalan kafasını bana doğru kaldırdı ve kucağında olan bedenimi hoplatarak biraz daha onunla çarpışan bir bütün haline geldi. Onun güneylerindeki sertlik tam olarak mahrem yerimi bulurcasına dokunduğunda, gözlerim onun gözlerine bakarken geriye kaymamaları için çok uğraştım.
"Garip hissetme... ruh parçam. Bunlar sana duyduğum arzunun bizi yakacak olan hissidir." Diyerek burnumu burnuyla okşarcasına çakıştırdı. Ağır nefesi dudaklarımdan sızdı. "Bu gece, seninle yaşayacağım her an benim hayatımın en kıymetli anlarından biri olacak. Senin her bir zerreni okşamak, öpmek, dokunmak istiyorum."
Titreyen uzuvlarımı yakan o dürtü, yeni heyecanla birlikte kasık üstlerinde gezdirdim kasıklarımı farkında olmadığım o iç güdülerimle ve orada, izlerin biraz daha koyu olduğu o omuz üstlerinde duran çiziklerimin ve daha öncesinden kalan eski yaralarına çaresizce omuzlarında duran parmaklarımla tutunuyor ve yel kısmın da narince gezdiriyordum. Kim Taehyung'un narin bacak içlerime gömülecek bir parçayı, varlığını yeniden hatırlatmak istercesine kasılmıştı bunu ona yaparken. Düşüncesi ile kırmızıya dönüyor ve yakamdan tuttuğu gibi, onun bana yaptığı gibi zevk dalgasını sunmak istiyordum.
Bana sunduğu o ilkten olmayan, lakin benim bir ilkim olarak bir erkeğin, deltanın bedenimin topraklarına serpeceğim dölün düşüncesi ağzımın içinde bir kuruluk his bırakırken, kabuklaşan dudak üstlerimi dilimle sıyırdım. Kurdum şimdiden bunu bana gösterirken, daha elle hafızaya kazılacak çok şey yaşanmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dead butterfly
FanfictionJungkook, kardeşinin sevdiği adama kavuşabilmesi için düğün günü onun yerine geçmiş ve kaçması için ona zaman kazandırmıştı. Oysa bilmiyordu ki; Delta Kim Taehyung'un artık eşinin o olacağını ve ölümden beter bir hayatı onunla yaşayacağını. For; Tae...