Sekiz çocuk içeriye girmişti ve başka bir garsonun yönlendirmesi ile geniş bir masaya oturmuşlardı. Ortamda çok yüksek sesli bir müzik çalıyordu ve buna ek olarak insanların konuşması, uğultusu da atmosferin ses desibelini fazlasıyla yükseltiyordu. Renkli ışıklar onlarca insanın üstünde dolaşırken insanlar dans ediyorlardı. İnsanların arasında garsonlar dolaşıyor ve bir oraya bir buraya bardak taşıyorlardı. Hyunjin istemsizce her garsonun yüzüne dikkatle bakıyordu sanki yüzlerinde onlardan hangisinin Felix'e zarar vereceği yazıyormuşçasına. Etrafına da sık sık göz atıyordu çünkü o garsonun başındaki adamları da bulmak istiyordu. Her bir adımlarını görmek ve Felix'e yaklaşmadıklarından emin olmak istiyordu. Chan onun bu halini fark etmişti. Yanında oturan Hyunjin'e:
"Hyunjin, etrafa çok dikkatli bakıyorsun. Rahat davran biraz." dedi.
"Elimde değil. Tek bir hareketlerini bile gözden kaçırmak istemiyorum."
"Anlıyorum, doğru düşünüyorsun. Kendine profesyonel biri olduğunu hatırlat, olur mu? Unutma, sen bu işi uzun süredir yapıyorsun."
"Haklısın. Teşekkür ederim Chan."
"Her zaman."
Bu sekiz çocuk böyleydi işte. Kavga etmiş olabilirlerdi, tartışmış olabilirlerdi, fikir ayrılıklarına düşmüş olabilirlerdi ama günün sonunda yine birbirlerinden başka kimse olmuyordu yanlarında. Onlar böyle öğrenmişti çünkü, aksi nedir bilmiyorlardı.
"Neden bu kadar sesli burası ya? Gerek var mı bu kadar sesini açmaya?" dedi Jisung bıkkın bir şekilde.
Yanında oturup onu duyan Minho bir elini onun sırtına koyarken konuştu:
"Dışarı çıkalım istersen."
"Gerek yok ya. Birazdan işe koyulacağız zaten."
"Pekala, yine de çıkmak istediğin zaman söyle."
Jisung da birkaç saniye onun yüzüne bakıp sonrasında sevimli bir gülümseme sundu. Minho da karşılık verdi aynı şekilde.
Chan da o sırada planı özetleyen bir mesaj attı gruba hatırlatmak için.
"Adamımız bizim üç masa solumuzda iki masa önümüzde. Onların planları ise: garson yerine geçen adamları birinin üstüne çarparak içecek dökecek ve sonrasında döktüğü kişiye kışkırtıcı laflar söyleyerek ortalığı karıştırıp dikkatleri üzerine çekecek. Diğer adamları da bu kargaşa da babamın arkadaşı olan adamın yanından geçerken bıçaklayacaklar. Biz de bunu şöyle durduracağız; hep o garsondan bir şeyler isteyerek meşgul edeceğiz, favori taktiğimizi kullanıp çakmaklarını alıp içine onları on dakika içinde zehirleyen gazdan doldurup geri vereceğiz ve bu sırada da geri kalanlarımız da babamın arkadaşını güvenli bir şekilde dışarı çıkartıp tesise götürecek."
Bu hepsinin olduğu grupta anlattığı plandı. Şimdi sıra asıl plan olan planı Hyunjin'e özelden anlatmaktaydı.
Sohbetten çıktı ve Hyunjin ile olan sohbete girdiğinden emin olduktan sonra yazmaya başladı.
"Planın bazı kısımları gerçek. Kargaşa olduğu sırada Felix'in içkisini koyacak olduğu bardağın içi şeffaf ve belli olmayan bir ilaç ile kaplanacak. Bu ilaç Felix'i afallatacak ve bilincini neredeyse tamamen kapatacak. O kargaşada da Felix'i kaçırmak için harekete geçecekler. Merak etme, durduracağız. Babam olayı bildiği için cidden arkadaşını buraya gönderdi. Changbin ve Jeongin adamı çıkartıp tesise götürecekler. Felix'in hiçbir şey içmesine izin verme ve lavaboya ya da dışarı hava almaya asla ama asla tek başına çıkmasına izin verme. Bu gece Felix'in dibinden ayrılma. Bu geceki görevlerinden bir diğeri de Felix'in gölgesi olmak. Gölgesi gibi değil, direkt gölgesi olmak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret.(Place+Plans)=?
FanfictionGizli yer + gizli planlar. Garip geliyor kulağa. Bizim de bir şeyden haberimiz yok. Sadece 8 çocuk bir araya gelmiş ve birilerinin peşinde koşturuyorlar. Hepsinin iki farklı kişiliği var. Kimseye belli etmemeliler ve görevlerini tamamlamalılar. Peki...