Hayali Kurulan Oda

568 101 140
                                    

Sabah, hepsi çok geç uyanmıştı. Zaten neredeyse sabaha karşı yatmışlardı. Felix, diğerlerine nazaran daha erken uyuduğu için herkes uyurken o gözlerini açmıştı. Birkaç dakika daha koltukta dönüp durduktan sonra tekrar uykuya dalamayacağını anladı ve kalkmaya karar verdi. Hem yanında yatan Jeongin'i hem de yerde yatan diğerlerini rahatsız etmemeye çalışarak ilerledi ve mutfağa geldi. Su içecekti.

"Saat kaç ya?" dedi kendi kendine.

Tezgahın üstünde Seungmin'in telefonunu gördü. Bir yandan telefonu eline alıp ekranına bakarken diğer eliyle de yukarıda olan dolabın kulpunu tuttu. Dolabı açtı ve hala telefona bakıyorken elini dolabın içine uzattı. Fakat bakmadan bardaklara uzanmaya çalıştığı için eli kenarda duran bardaklardan birine çarptı. Bardak dolaptan yere düşüp kırıldı.

Bizim yine bir tahminimiz var. Bence bu sefer siz de bizimle aynı fikirdesiniz.

Evet, o klasik sahne gelecek. Bilirsiniz, çocuk cam kırıklarını toplarken elini keser. Hem de diğerinin defalarca kez "Sen dokunma." demesine rağmen. İnat edip kendi toplamaya kalkar cam kırıklarını ve sonra da elini kesince diğer çocuk onunla ilgilenir, pansuman falan yapar.
Klişe.

Felix de kırılan cam sesiyle irkilmişti ve bardağı düşürdüğünü o zaman fark etti. Telefon da, irkildiği için elinden tezgaha düşmüştü. O da ses çıkarmıştı. Hemen bir iki adım geri attı. Sabah sabah yeni uyanmışken bu biraz afallatmıştı onu. Tam kendine gelip yerdeki camı toplamak için yere eğildiğinde kolundan ve belinden tutan iki el hissetti. Hem kolundan hem belinden tutulup çekildiğini de.

"Elini keseceksin." dedi Hyunjin, Felix'i çekip ayağa kaldırırken.

Felix şaşkınlıkla arkasını dönüp onu çeken Hyunjin'e baktı.

Her böyle anında yanında beliriyordu bu çocuk.

"Hyunjin? Benim yüzünden mi uyandın? Özür dilerim. Sen geri uyu, ben burayı toplarım heme-"

"İyisin, değil mi? Bir yerini kestin mi? Ellerini uzat." sesindeki endişe kendini rahatça belli ediyordu.

"İyiyim, cam kırıkları bana gelmedi."

"Ellerini uzatır mısın Felix?"

Felix hala kıpırdamadığı için Hyunjin bu sefer kendi Felix'in ellerini tutup çekti. Hem ellerine hem de kollarına baktı. Kanayan hiçbir yeri yoktu. Rahatlamıştı.

"Tamam, bir yerin kesilmemiş. Hadi sen içeri geç, şimdi bir yerine falan batar. İtiraz istemiyorum."

"Hiç mi?"

"Hiç."

"Bir tane bile itiraz mı?"

"Bir tane bile itiraz, Felix."

"Ama senin eline batacak şimdi."

"O yüzden eldiven kullanacağım, salona dön."

"Peki, peki. Sustum, gidiyorum."

Tabii ki de klasik sahne yaşanmadı. Neresi ki burası? Pembe yaz dizisi seti mi?

Biz bir hata yapıp A'da sıradan bir şey aradık, siz bizim dediklerimizi yapın; yaptıklarımızı yapmayın.

Felix salona döndüğünde Jisung'un, hala uzanırken telefonla oynadığını gördü.

"Günaydın Jis!"

"Günaydın Lix."

"Şimdi mi uyandın?"

"Evet, beş dakika falan oldu."

Secret.(Place+Plans)=?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin