24

422 63 271
                                    

İnanması güçtü onların hikayesine.
Young-chul, Hyunjin'e gelip oğlu Felix'i kendi tarafına çekmesi için teklifte bulunuyor; Ha-Joon gelip Hyunjin'i bundan vazgeçiriyor; tesise çağırmayı teklif ediyor; Chan, Hyunjin'e Felix'i korumasını söylüyor; sırf onları bir arada tutmak için bir ajan grubu kuruluyor.

Yaptıkları en büyük fedakarlık buydu, farkında olmadan Felix'in hayatını kurtarmak için hepsi bütün standart şeylerden vazgeçmişlerdi.

Onların hikayesi buydu.

Şimdi her şey ortaya çıktıktan sonra yine de Young-chul onun peşini bırakmamıştı. Herkes gerçeği öğrenmişken bu çocuklardan daha ne istiyordu? Bu saatten sonra Felix'i istese de kendi gölgesine alıp istediklerini yaptıramazdı.
İşte, aptal bir adam bunları anlayamazdı zaten.

Peki şimdi ne mi oluyordu?

Hyunjin ve Felix, kendi ekipleri diye Young-chul'un adamlarının arabasına binmiş bulunmuştu ve şuan nereye gittiklerini bilmiyorlardı.

Chanlar onların yokluğunu fark etmişler miydi?

"Chan Bey, bahsettiğiniz oda boş. Burada değiller."

"Ne?! Ne demek orada değiller? Etrafa bakın, belki yakalanmamak için başka bir yere geçmişlerdir."

"Zaten etrafa bakıyorlar diğer ekipler. Bir de..."

"Bir de ne? Söyle. Bir sorun mu var?"

"Young-chul'un kapı önünde bekleyen arabalarından biri eksildi. Tahminimizce..."

Chan o tahmini duymak istemedi. Ne olduğunu gayet iyi biliyordu ama kabullenmek istemiyordu işte. Bu kadar kovalayıp bir türlü yakalayamamak psikolojisini bozuyordu. Nerede yanlış yapıyordu?
Bazen bunu o kadar çok düşünüyordu ki Felix'in kendi isteği ile gelmediğini düşünüyordu. Evet, bunu istemeden de olsa düşünüyordu.

"Gerçekten kafayı yiyeceğim." dedi sıkıntılı bir şekilde.

"Ama endişelenmeyin, erken fark edip bir ekibi arkalarından gönderdik."

Chan'ın yüreğine birkaç damla su serpildi.

"Ah, pekala... Bırakmayın, takip edin."

Chan ve diğerleri hala mekanın içindeydi. Young-chul ve diğerlerinin dikkatlerinin dağınık olduğu bir anda çıkmaları gerekiyordu. Sonrası çok da önemli değildi.

Chan çok fazla dikkat çekmemeye çalışarak ara ara o tarafa bakıyordu.
Bir ara Yoongi ile göz göze geldi. Şaşırtıcı bir şekilde Yoongi hemen olayı anlamıştı. Üstüne düşeni yaptı.

Young-chul'a bir şeyler sorup oyalamaya başladı.

O sırada da Chanlar hemen hızlıca yerlerinden kalktılar. Arka taraftan geçerken Chan ile Yoongi tekrar göz göze geldi ve Chan teşekkür manasında hafifçe gülümsedi. Yoongi de belli belirsiz onu tekrar etti ve böylece onlar kolayca dışarı çıkmışlardı. Hemen arabaya yerleştiler ve ne yapmaları gerektiğini konuşmaya başladılar.

"Hyunjin'in telefonu yanında, bu yüzden onu buradan takip edebiliyoruz. Bir araba da onları takip ediyor şu anda ve biz de onların yanına gidiyoruz. Tahminimce yine eski bir binaya götürecek onları. Korkak çünkü, başka bir şey bilmiyor. Tek bildiği sandalyeye bağlayıp göz korkutmak. Hiçbiriniz endişelenmesin, bunca zaman sonra Felix'i bulduktan sonra bırakmayacağız."

-

Yoongi bir şeyler yapması gerektiğinin farkındaydı. Bu zor bir karardı onun için ama arkadaşı için bunu yapmalıydı.
Yanında oturan arkadaşlarına döndü ve sesinin duyulması için onlara doğru eğildi.

Secret.(Place+Plans)=?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin