Hande, Elif'in evine sessiz adımlarla girdi. Geçen geceki ani ayrılışının verdiği rahatsızlıkla,
"Geçen gece için özür dilerim," dedi, sesindeki samimiyetle.
"Acil bir durum vardı ve hemen çıkmam gerekti."Elif'in annesi, anlayışla başını salladı.
"Sorun değil, Hande. Zaten o gece her şey altüst olmuştu," dedi ve bir an için gözleri daldı.Elif ise içinde biriken öfkeyi tutamadı."Her şey senin yüzünden bozuldu,anne. Hep ablam Saliha'yı unutamadığın için," diye söylendi.
Annesi, sakinleşmeye çalışarak, "Elif, lütfen," dedi ama Elif'in gözlerindeki kızgınlık dinmek bilmiyordu. Küçükken çekilmiş fotoğraflara bakarken, annesinin Leyla'ya olan sevgisini, Saliha'ya duyduğu özlemi hissedebiliyordu. Kendisi içinse sadece hayal kırıklığı ve suçluluk vardı.Hande, bu ağır havayı dağıtmak için lavaboya yöneldi. Kapıyı kilitledikten sonra, cebinden Saliha'nın verdiği poşeti çıkardı ve Elif'in diş fırçasını alarak içine koydu. Bu, Saliha'nın isteği üzerine yapılacak DNA testi için önemli bir adımdı.Lavabodan çıktığında, Hande poşeti çantasına sakladı ve salona geri döndü. Hande lavabodan çıktığında, salonun gergin havası onu karşıladı. Elif ve annesi arasındaki tartışma, kızgın sözlerle dolu bir kavgaya dönüşmüştü. Elif, gözleri yaşararak annesine bağırdı:
"Sen beni hiçbir zaman Saliha kadar sevmedin, anne! Onun için her şeyi yapardın, ama ben... ben hep yarım kaldım. Hep ikinci plandaydım!"
Annesi, yüzünde acı bir ifadeyle karşılık verdi: "Elif, böyle deme. Seni de seviyorum, ama...""Yeter!" diye kesintiye uğrattı Elif.
"Her zaman onun gölgesinde büyüdüm. Saliha'nın yokluğunda bile onun hayaliyle yaşadın, beni hiç görmedin."
Hande, bu aile içi fırtınanın ortasında kalmıştı. Hande, Elif'in gözyaşlarına boğulan yüzüne bakarken, içindeki acıyı hissedebiliyordu. Elif'in omzuna dokunarak "Gel, biraz dışarı çıkalım," dedi nazikçe.
Elif, annesine son bir bakış attı ve Hande'nin peşinden sessizce evi terk etti.***
Dışarı çıktıklarında, Hande, Saliha'nın isteğini bir kenara bıraktı. Şu an önemli olan Elif''ti "Konuşmak istersen buradayım," dedi Hande, Elif'in elini sıkıca tutarak.
Elif, derin bir nefes aldı "Biliyor musun, ben hep Saliha'nın gölgesinde büyüdüm. Zaten yanlışlıkla hamile kalmış annem hiç bir zaman istememiş beni "
Elif'in gözyaşları artarak " Hayır mağdem istemiyorsun doğurma neden doğruyorsun"Hande, Elif'in omzuna hafifçe dokundu.
"Elif iyi ki varsın sen olmazsan ben kime kardesim diyeceğim, hem annende böyle olsun istemezdi ablanın kaybı onu çok yıpratmış"
Hande biraz duraksadı."Elif ablan yaşasaydı nasıl hissederdin "
" O kayboldu ardından öldü benim bütün çocukluğum onun yüzünden mahvoldu "
Hande daha fazla devam ettirmek istemedi bu konuşmayı çünkü Elif için gerçekten zor olduğu belliydi.
" Gel buraya serseri as pasörüm benim bir daha üzüldüğünü görmeyeyim ben her zaman yanındayım "
Elif, Hande'nin sözleriyle biraz olsun rahatlamıştı.
Hande Elif'i ilkinin yanına bıraktıktan sonra DNA testi için hastaneye örnekleri bıraktı.***
Saliha
" Evet savcı bey olan biten bu "
"Merak etme Saliha o kadını da tıkacağız içeri ama itirafa ihtiyacımız var bu anlattıklarını aynı onunda ağzından dinlersek o zaman işimiz daha kolay olur ve onu ömür boyu içerde tutarız"
"Evet ama itiraf etmiyor ki"
"Aslında sana dinleme cihazı taksak sende onunla parayı vermek için buluşsan ve orada ona her şeyi tekrardan anlattırsan"
"Eğer bunu faydası olacaksa her türlü yaparım"***
Yeniden o kadını görmek her şeyi tekrardan anlattırmak her ne kadar sorunu çözecek olsa da aynı şeyleri tekrar dan yaşamak zorunda kalacaktım. Ama bunu yapmam lazımdı hem kendim için hem de benim gibi sorun yaşayan tüm kişiler için.