Zehra, Hande'nin gelişini beklerken kalbindeki çarpıntı giderek artıyordu. Kafedeki her tıkırtı, her hareket, onu daha da geriyordu. Hande'nin sinirli bir şekilde gelip hesap sormasını bekliyordu, ama o an kapı açıldı ve Hande içeri girdi. Zehra derin bir nefes aldı, ama yüzündeki gerginlik hâlâ kaybolmamıştı.
Zehra'ya doğru kararlı adımlarla yürüdü. Gözlerinde bir kararlılık vardı, ama bu kararlılık öfkeyle değil, farklı bir hisle karışmıştı.
"Hande... dinle, ben sana her şeyi açıklamak istiyorum. Geçen gece olanlar..."
"Zehra, boş ver açıklamayı. Dinlemek istemiyorum."
"Ama... ben sadece..."
"Deneyelim, Zehra."
"Ne?"
"Deneyelim diyorum. Birlikte olmayı deneyelim."
Zehra, Hande'nin ne demek istediğini anlamakta zorlanıyordu. Kendini toparlamaya çalıştı, ama Hande'nin kararlı bakışları karşısında kelimeler ağzında düğümlendi.
"Hande, ben... Geçen gece hakkında gerçekten konuşmamız gerek. Sen... Sen sarhoştun ve...
Hande,Zehra'nın omzundan tutarak onu kendine çekmeye çalışır
"Zehra, sadece denemek istiyorum. Geçen gece bir şeyler oldu ve şimdi bunu ciddiye almak istiyorum."
"Deneyelim, Zehra."
Zehra, Hande'nin bu ani kararı karşısında ne yapacağını bilemez haldeydi. İçindeki karmaşayı dışa vurmamaya çalışarak derin bir nefes aldı.
"Ama Hande, bu kadar ani... ben... ben sadece seni daha fazla üzmek istemiyorum."
Hande ,Zehra'nın elini tutarak.
"Üzülmekten daha kötüsü var, Zehra. Denememek. Şimdi bana evet de, birlikte olduğumuzu herkes bilsin."
"Bu akşam İlkın'ın doğum günü var, oraya birlikte gidelim. Herkes duysun, bilsin."
"Hande... gerçekten mi?"
"Evet, gerçekten. Bu işin peşini bırakmak istemiyorum. Beraber olalım, Zehra."
Zehra, Hande'nin gözlerindeki kararlılığı gördü. İçinde bir yerlerde, bu kararın aceleye geldiğini biliyordu, ama Hande'nin kararlılığına da direnmek istemiyordu. Bir an duraksadı, sonra yavaşça başını salladı.
"Tamam, Hande... deneyelim."
Hande, Zehra'nın onayını alınca hafifçe gülümsedi. İçindeki öfke ve hayal kırıklığı şimdi kendine dönmüştü.
"Bu akşam İlkın'ın doğum günü var, oraya birlikte gideceğiz. Herkes görecek."
" Tamam... beraber gidelim."
Hande, Zehra'nın elini bırakmadan ona hafifçe gülümsedi. İçindeki öfke ve kafa karışıklığına rağmen, bu kararın doğru olduğuna inanmak istiyordu. Zehra ise, Hande'nin bu kararlılığı karşısında karışık duygular içinde kaldı, ama onun yanında olmayı kabul etti.
***
Akşam olmuştu. Hande, yaptığı hatayı daha da büyütmek istercesine Zehra'yla birlikte İlkin'in doğum günü partisine gitmeye kararlıydı. Partinin yapıldığı evin kapısına geldiklerinde, içeri adım attıkları an İlkin onları fark etti. Hızla yanlarına geldi ve yüzünde hem şaşkınlık hem de öfke vardı.
"Hande, bu ne? Ne yapıyorsun?" dedi İlkin sert bir şekilde.
Hande, İlkin'in tepkisini umursamadan, Zehra'yı kendine doğru çekti. Ardından, herkesin gözü önünde Zehra'nın dudağına kısa bir öpücük kondurdu. Zehra bir an duraksadı, ama Hande'nin kararlılığı karşısında itiraz edemedi.