"Günayyyydınnn!"
Baladın yine bildiğimiz neşesi ile yatak odasına elinde biletlerle girdi. Saliha hala uyuduğundan kafasını gelen sesle kaldırmıştı.
"Günaydın," deyip tekrardan uyumaya devam etti. Ama Hande'nin pes etmeye pek niyeti yoktu. Saliha'nın yanına uzanıp onu öpmeye başladı. Öpücüklerinin arasında,
"Hadi uyan canım, sana çok büyük sürprizim var."
"Beş dakika daha, nolurrrr."
"Hadi Saliha ya," dedikten sonra Hande geri çekildi.
Saliha sesin kesildiğini anlayınca gözlerini açtı. Karşısında Hande yatakta oturmuş, Salihaya bakarak trip atıyordu. Saliha bu haline gülümseme ile cevap verdikten sonra yatakta doğruldu.
"Uyandın mı?"
"Evettt," ama Saliha hala esniyordu. Uyumaktan şişen gözleri ise yumuk yumuktu.
"O zamannn hazırlan, seni kaçırıyorum!"
"Nereye?"
Hande elindeki biletleri sallayarak, "İzmir'e, oradan da Yunan'a geçeriz belki."
"Ne?"
"Aşkım hadi."
"Hande bizim hafta sonu maçımız var."
"Evet biliyorum ama iki gün off'un var."
"Ama...
"Ama kabul etmiyorum. Ben kendi bavulumu hazırladım. Hemen kalk, seninkini de hazırlayalım. Yarım saat içinde havaalanına gitmek için aşağıda olmamız lazım, bizi alacaklar."
Saliha, Hande'nin her söylediğine şaşırarak devam ediyordu.
"Bizi kim alacak Allahım? Hande biraz yavaş mı gitsek, canım, he?
"Hayır, hadi kalk ya," Hande serzenişinin yanında Saliha'yı öperek yataktan çıkardı. "Bizi Simge bırakacak, araba işi ile uğraşmayalım diye."
"Sen her şeyi halletmişsin, ne ara yaptın bunları ya?
"Sen uyurken, beni uyku tutmadı, ben de bunu düşündüm. Hazır ikimizin off günleri çakışmışken."
Saliha daha fazla düşünmeden onayladı durumu ve iki günlüğüne her şeyi arklarında bırakmanın iyi olacağını düşündü.
"Çok iyi yapmışsın bebeğim ama benim duş almam lazım. Benim bavulu da sen hazırla. Zaten çok kıyafete gerek yok, biliyorsun hangilerini sevdiğimi. Vakit kaybetmeyelim.
"Tamamdır canım, çabuk ol ama."
Saliha tam banyoya yönelecekken Handeyi tutup kendine çekti, önce öptü ardından,
"Sana aşığım."
***
Gün İzmir'de yavaş yavaş batarken, Saliha ve Hande, havaalanına indikten sonra kiraladıkları araca binerek yola koyuldular. Saliha, tatil yapacakları yerin şehir merkezine yakın olacağını düşünüyordu. Ancak, Hande'nin giderek şehir merkezinden uzaklaştığını görünce merakla sordu,
"Nereye gidiyoruz?"
Hande, gözlerinde gizemli bir parıltıyla gülümseyerek, "Sürpriz," diye yanıtladı.
Bir süre sonra, yollar daraldı ve ağaçlar daha da sıklaştı. Saliha, etrafına bakarak Hande'nin ne planladığını anlamaya çalışıyordu. Nihayetinde, ufak bir köy yoluna saptılar ve sonunda küçük, şirin bir pansiyonun önünde durdular.