*5

503 32 39
                                    



Hande, Saliha'nın dudaklarına öpücük bıraktıktan sonra gözlerini açtı. Bir an için etrafına bakındı ve Saliha'nın yanında değil, yatağının üstünde giyinik olduğunu fark etti. Şaşkınlıkla etrafına baktı ve gerçeklikle rüya birbirine girmişti. Yatakta doğruldu. Hala anlayamamıştı Saliha ile neden böyle bir rüya gördüğünü kendine anlam veremiyordu. O düşünceleriyle baş başayken Saliha kapıda belirdi.

"Uyanmışsın," dedi Saliha.

Hande, gelen sesle ona doğru döndü. "Evet, ben dün gece biraz fazla kaçırdım galiba."

"Birazcık, ama hiç sorun çıkarmadın, emin ol," diye yanıtladı Saliha.

"Üstümü sen mi giydirdin?"

"Hayır, sadece kollarını tutturamadın, orada yardım ettim."

Hande, üzerindeki pijamayı göstererek, "Kurabiye canavarı bayağı yakışmış bana," dedi.

Saliha gülerek, "Evet, bayağı yakıştı. Hadi gel de kahvaltı yapalım." Saliha tam arkasını dönüp gidecekti ki, "Hee, Simge abla seni aradı, bayağı çaldı, haberin olsun."

"Tamam, bakarım şimdi ben ona," dedi Hande.

Saliha mutfağa giderken, Hande de Simge'yi arıyordu.

"Simge, aramışsın."

"Nerdesin, Hande?"

"Saliha dayım."

"Dün gece Elifin evde toplaşacaktık ya, hatırladın mı?" Handenin aklına birden dank etmişti.

"Simge, ben onu tamamen unuttum, çok ama çok özür dilerim."

"Valla, beden özür dileme, Elif çok üzüldü."

"Tamam, ben onun gönlünü alırım."

Hande, Simge'nin telefonunu kapattıktan sonra Saliha'nın yanına gitti. Saliha bir sürü şey hazırlamıştı, kahvaltı için masaya oturdular ikisi de.

"Bunların hepsini sen mi hazırladın?" diye sordu Hande.

"Evet, çoğunu," cevapladı Saliha.

Kapı çaldı, Saliha kapıya doğru gitti. Kapıyı açtığında karşısında ilkini gördü.

"Selam, bebiş."

"Hoş geldin canım, kaynanan sevecek galiba, daha çayları yeni koydum, geç, sana da koyayım çay."

"Ooo, kızım, beni sevmeyen kaynana ölsün be."

"Deme öyle, salak, geç içeri."

İlkin içeri girince Handeyi görmeyi beklemiyordu.

"Hande, valla çıkmıyorsun bu evden."

"İlkin."

"Ay, takılıyorum be, saliş."

***

Kızlar kahvaltıya devam ettiler, Hande erken ayrıldı kahvaltıdan, Elife gidip gönlünü alması gerekiyordu. Ama aklı hala dün geceki rüyadaydı, Saliha'yla ilgili. Neden öyle düşünüyordu, Mert'in dediği şey bu muydu? Ben gerçekten kendimi bile tanımıyor muyum? Bütün yol boyunca Hande, bunları düşündü.

Elifin kapısına geldi.

"Elommm."

"Ne var Hande?"

Elif sinirliydi.

"Aşkım, çok özür dilerim, bir anlık unuttum ben tamamen."

"Bir hafta önceden sözleştik, Hande, ya kimin yanına gittin?"

Sızı /HansalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin