Özür dilerim ardaşlar pc ekran kartı gitti geldi derken onunla çok uğraştım tam bölümü yüklüyordum yine allahın cezası eror verip kapandı şimdi atabiliyorum affedin
Sonunda kalacakları otele gelmişti. Kızlar yol boyunca bir tarafta Hande, bir tarafta Saliha içlerine içlerine ağlamışlardı. Eda, Saliha'ya sorsa da, Saliha'dan istediği yanıtı alamamıştı.
"Herkes oda kartlarını alsın," dedi bir ses. Saliha elindeki bavulla oda numarasının olduğu kartı alacakken Pelin, Saliha'yı durdurdu: "Saliş, senin odan değişti. 147 numaralı oda senin." Saliha itiraz etmeden kartı aldı. Kiminle kaldığı çok da önemli değildi. Kızların çoğuyla iyi anlaşıyordu. Tabii Elif veya Zehra olmasa daha iyi olurdu, ama geri kalanlarla derdi yoktu sonuçta.
Saliha önce biraz lobide kızlarla oturup, uçağın yorgunluğunu atmaya çalıştı. Biraz da kafasını dağıtmaya çalışıyordu. Hande de ortalıkta yoktu. İlkini de görmemişti. Şu an böyle olması daha iyi olmuştu.
Hande odaya geçtiği gibi duşa girdi. Kendini sıcak suyun sakinleştiriciliğine bıraktı. Her değen damla onu biraz daha rahatlatıyordu. Zor bir yolculuk olmuştu onun için. Duştan çıktığı gibi bavulda olan Scooby Doo'lu kazak giydi. Havanın burada soğuk olması işine gelmişti. Saçlarını kuruttuktan sonra balkona çıktı. Hava serindi, ama o yüzüne çarpan rüzgâr iyi geliyordu. Baladının ruhuna iyi geliyordu. Sevdiği kadından bu kadar uzak kalmak ona hiç iyi gelmiyordu. Bu zamana kadar hiç sevmediğini fark ediyordu. Çok sevgilisi olmuştu. Birçok ayrılık yaşamıştı, ama hiçbirinde bu kadar özlememişti, hiçbirinde bu kadar yıkılmamıştı. Kulaklığını yine taktı. Baladın bütün uçakta dinlediği şarkıyı yine döndürmeye başladı.
"Kimse var mı?" diye seslendi. Ses gelmeyince Saliha odaya geçti. Bavul içerideydi, ama kimse ortalıkta görünmüyordu. Saliha çok takılmadan eşyalarını yerleştirmeye başladı. Bir yerden ses geliyordu. Hüzünlü ama sakin bir ses.
Alev alev yandığım doğru
Küllerimden doğar mıyım sana doğru?
Kendimi arıyorken
Olmaktan korktuğum yerdeyim
Sendeyim
"Saliha, Hande'yi çok özlemişti ama bir tarafı hala çok korkuyordu. Yüzünü camın yansımasında görüyordu. Saliha uzun uzun baktı, günlerdir bakmamıştı. Daha fazla bakmak istese de kendini geri çekti. Saliha'nın aklıyla kalbi içinde savaşıyordu. Saliha tekrar odaya doğru döndü ama önündeki bavulu fark edemeyip onu düşürmüştü.
Hande, gelen sesle Simge'nin gelmiş olduğunu düşünüp içeri girdi. Karşısında bavulla kavga eden Saliha'yı görünce şaşırmıştı.
"Saliha"
Saliha, Hande'nin sesi ile bavulu bırakıp Hande'ye döndü.
"Sen niye buradasın?" Hande kendisine sinirlenip "Yani neden buradasın, bir şey mi oldu diyecektim."
"Yo, bir şey olmadı. Pelin abla bu odanın anahtarını verdi bana."
"Nasıl ya, benim oda arkadaşım Simge yıllardır."
"Senin için sorun olacaksa söyleyelim."
"Ha, yok sorun değil ama merak ettim sadece... Senin için sorun değil mi?" Hande son söylediğini çekinerek sormuştu, cevabını aslında bilmek istemiyordu.