Davet için ihtiyacımız olan her şey dayım tarafından temin edilmişti. Aslı ile kahvaltıdan sonra tüm kıyafetlere bakıp, birbirimize de fikir vererek günü sonlandırmıştık.
Bu sayede kafam dağılmış bir sonraki gün olan daveti daha az düşünmeye çalışmıştım.
Bizim için bu davetin bir felaket olmamasını diledim içimden ve dolabımdaki siyah uzun abiyeyi severek dolabın kapağını kapattım.
Herkes yatmak için odasına çekilmişti, evde büyük bir sessizlik vardı ve bu sessizlik içimi bir miktar huzursuz etse de, güzel şeyler düşünmeye çalışarak yatağıma uzandım.
Yavuz'un zihninde de bu davetin gerginliği olduğunu, benim tekrar teyzem veya başka biri tarafından zarar görmemi istemediğini biliyordum ancak vazgeçmeyecektim ve bu davete gidecektim.
Bu düşüncelerle uykuya dalmıştım.
Sabah uyandığımda ne zaman uyuduğumu bile hatırlamıyordum. Her zaman ki gibi sabah rutinlerimi yaptım ve gündelik kıyafetlerimi giyerek yatağımı topladım. Davet akşam olduğundan akşama kadar uzunca bir süre vardı.
Günün geri kalanı da hafif tempolu ev işleri ile geçmişti. Sandığımın aksine dayım bizi hazırlamaları için bir kuaför ekibi de eve yollamıştı. Bu jestine de içten içe çok mutlu olmuştum.
O hepimizden önce Harzemşah'ın evine gideceğinden evde yoktu.
Aslı da bende kendimizi kuaförlerin hünerli ellerine bırakmıştık. Biz saç ve makyaj olarak hazırlanmaya başlamışken Selim ve Yavuz da hazırlanmak üzere odalarına çekilmişti.
İki saatten uzun bir süre boyunca saçlarımıza ve cildimize hem bakım yapılmıştı hem de makyaj yapılmıştı.
Ardından hızlıca elbiselerimizi giymek üzere odalarımıza dağılmıştık.
Benim elbisem siyah ve uzundu. Tüm bedenimi çepeçevre saran kadife bir kumaşı vardı. Gayet sade ve şıktı.
Kuaföre de sade bir makyaj ve topuz yapmasını söylemiştim.
Abartılı şeylere hiç ama hiç gerek yoktu.
Aslı ise mor renk diz kapağında biten ve dekoltesi olmayan düz bir elbise giymişti. Benim aksime onun makyajı biraz daha belirgin ve saçları dalga dalgaydı.
Gerçekten çok güzel ve çekici bir genç kadın olmuştu.
İçimde gerçekten güzel olduğumu bilmenin ve ilk davetime gidiyor olmanın heyecanı vardı.
Odamdaki son hazırlıklarımı da yaptım ve aşağı kata indim.
Yavuz koltuklara rahat bir şekilde oturmuştu. Ondan başka kimse olmadığından tepkisini iyice gözlemlemek için hazırlandım ve bana doğru bakmasını bekledim.
Tahmin ettiğim gibi zaten geldiğimi fark ettiğinden ben daha merdivenin son basamağındayken oturduğu yerden kalktı ve bedenini bana doğru çevirdi.
Aramızdaki bir metre mesafeye rağmen gözlerinin hayranlıkla ışıldadığını görmek bana müthiş derecede iyi gelmişti.
Kendime olan güvenim artmıştı.
Üstelik aşık olduğum erkek tarafından hayranlıkla bakılmakta içimde önleyemediğim bir gurura sebep olmuştu.
Hafifçe gülümsedim.
"Nasıl olmuşum?" diye sordum gözlerinde gördüğüm hayranlığı sözlerinde de görmek istiyordum.
"Çok güzel," dedi büyülenmiş bir halde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Mürekkebi
General Fiction"Ona benzemiyorum," dedim dişlerimin arasından. Beni bu denli sinirlendireceğini düşünmediğinden yüzündeki gülümsemenin yerini şaşkın bir ifade almıştı. "Ona benzemiyorum," dedim inatla, gözlerim dolu bir şekilde. Ardından da öfkeyle gözlerimi yumd...