Yavuz da nedenini bilmediğim bir mutsuzluk vardı sanki. Bunun sebebini delicesine merak ediyordum ancak sormak istemiyordum. Anlatmak isterse kendiliğinden anlatacağını düşünüyordum.
Mutfakta birkaç saniye birbirimize sessizlik içerisinde baktık. Nihayet sıkıntılı bir nefes aldı ve kollarını bedenimden çekerken yüzüme tepkimi merak edercesine baktı.
"Yazgı," dedi yavaşça.
"Harzemşah'ın davetine teyzen de katılacakmış," dedi ve yavaşça nefesini bıraktı.
Tam olarak ne hissedeceğime karar veremeyerek mutfak sandalyesini çektim ve oturdum.
"Bu senin için önemli mi?" diye sordum ne diyeceğimi bilemeden.
"Seni etkileyecekse evet," dedi ve o da bir sandalye çekip oturdu.
"Yani," dedim ve derin bir nefes aldım.
"Sonsuza kadar ondan kaçamam. Kaçmama da gerek yok ayrıca. Bu hikaye de hiçbir suçu olmayıp benim kadar zarar gören başka kimse yok. Korkmuyorum onlardan," dedim ve Yavuz'a baktım. Gözlerinde gurur parıltıları vardı sanki, ancak çok kısa sürdüğünden emin olamadım ve yerimden kalktım.
"Haydi çay içelim," dedim ve beraber mutfaktan çıkıp salona geçtik.
Sohbet havadan sudan ilerliyordu, bir aralık araya girmeyi başardım.
"Ee Aslı sen davette ne giyeceksin?" diye sordum. Aslı'nın halen daha dalgın olduğu gözümden kaçmamıştı.
Selim meraklı ışıltılarla beni süzerken ona sen nasıl bir öküzsün bakışı fırlattım ve bakışlarımı dayıma çevirdim.
"Yarın bizim bedenimize uygun kıyafet ve ayakkabı yollat, bir daha alış veriş merkezi dolaşmayalım," dedim dayıma yönelik.
"Benim giyecek hiçbir şeyim yok, sana masraf olacak ama sen istedin," dedim dayıma şaka yollu.
"Olur, önemli değil," dedi ve gülümsedi. Bakışları kısa bir an Aslı'ya dönmüştü. O da mı gelecek demek istiyordu.
"Hep birlikte hazır olun demedin mi? Ailecekti hani," dedim ve arkama rahat bir şekilde yaslandım.
"Aslı da bu ailenin bir üyesi, üstelik çok önemli bir üyesi," dedim ve Aslı'ya doğru göz kırptım.
"Hem orada bana da arkadaşlık eder, yoksa çok sıkılırım," dedim ve konu kapandı dercesine baktım dayıma, o da pek üzerinde durmadı ve başıyla onaylayarak çayından bir yudum aldı.
Çay faslının geri kalanı spor ve işten bahsederek geçmişti. Birkaç şeye yardım ettim ve hızlı adımlarla odama çıktım.
Tam lavaboya girecektim ki odamın kapısı hafifçe çalındı ve kapı yavaşça açıldı.
Özgür ile Ömür pijamaları giyinmiş, ellerinden yastıklarıyla odama gelmişlerdi.
Ömür'ün pembe çizgili pijaması ve Özgür'ün yeşil çizgili pijaması ile çok tatlı ve komik görünüyorlardı.
"Yazgı," dedi Ömür huysuz bir sesle.
"Bu Özgür beni uyutmadı, Yazgı ile pijama partisi yapacaktık dedi zorla getirdi, bu gece seninle uyuyabilir miyiz?" diye sordu uykudan kapanan gözleri ile.
"Tabi ki prenses," dedim ve onlara gülümsedim.
"Haydi siz yatağa yatın ben geliyorum," dedim ve hızla banyoya gidip işlerimi hallettim.
Ömür uykulu olsa da Özgür gayet enerjikti.
İkisinin ortasına uzandım ve kollarımla ikisini de sarıp sarmaladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Mürekkebi
Ficção Geral"Ona benzemiyorum," dedim dişlerimin arasından. Beni bu denli sinirlendireceğini düşünmediğinden yüzündeki gülümsemenin yerini şaşkın bir ifade almıştı. "Ona benzemiyorum," dedim inatla, gözlerim dolu bir şekilde. Ardından da öfkeyle gözlerimi yumd...