Sonuncu sayfa kaldı-dedi Ateş.
Bu sayfa ya bize Senanı bulmaya yardım edecekti. Ya da sorularla bizi yalnız bırakacaktı. Nefesimi tutup günlüğün son sayfasını okumaya başladım.
Günlük, o beni buluşmaya çağırıyor. Gidip onunla konuşacağım. Artık beni rahat bırakması gerektiğini söyleyeceğim ona. İnsanların çok olduğu bölgede buluşursak bana birşey yapamaz. Neden beni rahatsız ettiği hakkında hiçbir fikrim yok. Gidip kimliğini öğrenmeliyim. Daha sonra rahat yaşamıma devam ede bilirim. Yarın onunla buluşa bileceğimi yazdım. Yarın yine gelip, onunla buluşmamı sana anlatacağım.
13.06.2024
Gözlerim dolmuştu. Sena neden böyle birşey yapmıştı. Göz göre-göre kendini tehlikeye atmışdı. Şimdi de hiç bir yerde yoktu diye düşünürken Ateşin ağladığını görüp yıkıldım. Saklamaya çalışsada görüyordum. Son sayfadan dolayı hem keder hem öfke hem de hayal kırıklığı yaşamıştı. Kardeşi gözünün önünde evi terk etmiş, ona ne yaptığı belli olmayan biriyle buluşmaya çıkmıştı. Nasıl teselli edecektim şimdi ben onu?
Ben:Ateş. Lütfen yapma. Çok üzülüyorum. Bak çok şey bulduk. Şimdi bunları polise vereceksin. Onlar bulurlar emin ol. Ateş... Lütfenn...
Kısa sessizlik sonunda Ateş tamam diyip gözyaşlarını sildi. Yani ben öyle tahmin ediyordum. Çünki kameradan çekilmişti.
Ateş:Polis açık olmalı. Ben oraya gidiyorum.
Ben:Tamam, haber verirsin.
Ateş:Sen uyu. Zaten bugün birşey bulamazlar. Araştırma yapacaklar.
Ben:Tamam, birşey olursa ararsın tamam mı?
Ateş:Tamam.
Ateş telefonu kapattı. Bende yatağıma geçmiştim. Ama bir türlü uyku tutmuyordu. Gözümü kapatınca Ateş gözümün önüne geliyordu. Ne yaptı acaba? Polisler birşey bula bilecektimi?
O sırada aklıma Senaya atılan maillerin leptopda ola bileceği geldi. Ama malesef ki şifreni bilmiyorduk. Nasıl baka biliriz diye geçirdim içimden. Bir türlü birşey bulamadım. O sırada uykuya dalmışım.