Yemeyimizi yedikten sonra bir süre sessizlik olmuştu. Serkanı bekliyordum. Ama birşey söylemeye çekiniyor gibiydi.
Ben:Evet, Serkan, seni dinliyorum. Ne anlatacaksın bana?
Serkan:Yağmur, seni o güne kadar tanımadığımı biliyorsun değil mi?
Ben:Evet. Ne oldu ki?
Serkan:Ben kötü biri değilim, Yağmur.
Ben:Biliyorum, neden bunu bana söylüyorsun? Anlamıyorum.
Serkan:İlaydanın telefon rehberinde ilk sen vardın. Kötü bir niyetim yoktu. Yemin ederim.
Ben:Serkan sakin olurmusun. Baştan anlat, birşey anlamıyorum.
Serkan:Tamam, senin telefon numaran Senanın abisine gönderilmişti.
Ben:Evet.
Serkan:Onu ben gönderdim. Belki polis oyalanır diye yaptım. Çok özür dilerim. Lütfen affet beni. İlayda seninle tanıştırınca adının Yağmur olduğunu anladığımda vicdan azabı çekdim.
Demek Serkan göndermişti numaramı. Numara meselesini unutmamıştım. Ama nasıl olduğunuda bilmiyorduk. Neyse ki, gün yüzüne çıkmıştı olay. Serkana hiç kızmamıştım. Başıma birşey gelmemişti sonuçta. Evet Ateşin yerine başka biri olsaydı gele bilirdi. Ama ben sonuç odaklı birisi olmuşumdur hep.
Ben:Tamam, Serkan. Özür dilemene gerek yok. Seni anlıyorum.
Serkan:Gerçektenmi? Gidip polise şikayet etmeyecekmisin?
Ben:Neden yapayım? Öncelikle sen benim arkadaşımın abisisin. Olmasan yine yapmam.
Serkan:Teşekkürler, Yağmur. Hadi seni eve bırakayım.
Ben:Teşekkürler kendim gideceğim.
Serkan:Hayr, lütfen hadi gidelim arabam şurda zaten.
Eve varmıştık sonunda. Serkanı içeri davet etsemde gelmemişti. Kendime çay demlemiş dışardan aldığım tatlıyla yemiştim.
Ateş:Ne yapıyorsun?
Ben:Tatlı yiyorum sen?
Ateş:Bende hiç, Sena yanımdaydı şimdi çıktı. Yarın için hazırlanacakmış.
Ben:Yarın günlerden ne?
Ateş:Deliyle görüşmek günüymüş.
Ben:Anlamadım?
Ateş:Çocukla görüşmesine izin verdim. Kime söylesem beni deli yerine koyar. Ama kardeşim yemek filan yemiyordu. Kafayı yesemde seni dinleyip izin verdim. Ama bende onla gitmek şartıyla. Yanlarında olmasamda uzaktan bakacağım.
Ben:Çok iyi yapmışsın, Ateş. Serkan çok sevinecek.
Ateş:Serkan mı? Adının Serkan olduğunu Sena şimdi söyledi. Sen nereden biliyorsun?
Afallamıştım. Ateşe söylersem bana kızarmıydı acaba. Bildiğim halde ona söylememiştim.
Ben:Şey, Ateş. Serkan İlaydanın abisi. Sana söylemiştim ya hani kayp çocuk.
Ateş:Bunu bildiğin halde benden saklıyormuydun?
Ben:Ateş, hayr. Sena bilmeni istemiyordu. Ona saygı duydum sadece.
Ateş:Hayr, Yağmur. Ona birşey yapmamdan korktun.
Ben:Evet korktum.
Ateş:Tamam. Sonra konuşalım.
Ben:Neden? Tavır mı yapıyorsun bana? Birşey yapmadım. Senin ve onun için tehlikeli olacak birşeyi bile-bile söylemezdim zaten.
Ateş çevrimdışı olmuştu.