Ateşin dilinden:
İlaydanı bulmuştum. Şimdi sırada onu aramak kalıyordu. İnşallah birşeyler anlatırdı.
İlayda:Alo
Ben:Merhaba, İlayda. Ben Senanın abisi Ateş. Müsaitsen biraz konuşa bilirmiyiz?
İlayda:Ateş mi? Şey evet evet müsaitim. Abimle ilgili muhtemelen.
Ben:Hayr Yağmurla ilgili.
İlayda:Ne oldu ki, Yağmura?
Ben:Bir şey olmadı merak etme. Sadece bazı şeyler hakkında konuşmak istiyorum. Ama öncelikle aramızda kalacağına söz vermelisin.
İlayda:Ne hakkında?
Ben:Ailesi.
İlayda:Benimle neden konuşmak istediğini anlamıyorum.
Ben:İlayda çok önemli bir mesele lütfen onun babasından bahset bana.
İlayda:Yağmur ne düşünür bilmiyorum.
Ben:Yağmur senden öğrendimi bilmeyecek. Zaten buna gerek kalmayacak. Bana anlat lütfen.
İlayda:Arkadaşım bu konunu hiç sevmez.
Ben:İlayda Yağmurun babasını tanıyorum.
İlayda:Tanıyormusun? Nasıl?
Ben:Lütfen anlat neden Yağmurla babasının ayrı düştüğünü bilmem gerek.
İlayda:Peki.
İlayda:Yağmurun anne ve babası Yağmur çok küçükken ayrılmış. Babası annesini başka kadınla aldatıyormuş. Ondan bir çocuğu bile varmış. Sonra babası Yağmuru ve annesini terk edip gitmiş ve o kadınla evlenmiş. Hemde ne zaman biliyormusun? Yağmur hastahanede can çekişirken. Sonra anneside Yağmuru terk edip başka biriyle evlenmiş. O adamın çocuğunu istemiyormuş. Yağmur bu konuyu anlatmayı sevmez. Yalnız bana anlatmışdır. Bende sana güvenip anlatıyorum. Çünki Yağmur hep senden bahs eder bana. Kötü biri olmadığını anlaya biliyorum. Kötü biri olsan abimi yakalatırdın. Onun için de teşekkür etmek istiyorum. Lütfen Yağmuru da üzme. O zaten üzülmüş üzüldüğü kadar.
Yere basamıyordum. Yer ayağımın altından kayıyor gibiydi. Nasıl ola bilirdi? Bunlar gerçekmiydi? Hayr gerçek olamazdı. Yağmur onun kızımıydı? Dünya başıma yıkılmıştı. Yıllardır sevdiğim adam meğerse çok kötü biriydi.
İlayda:Alo, Ateş ordamısın?
Ben:Bb-burdayım. Çok teşekkürler anlatdığın için.
İlayda:Birşey değil. Güle-güle o zaman.
Ben:Güle-güle.
Ben bunu Yağmura nasıl diye bilirdim? Yağmur benimle artık konuşmazdı. Onun yüzünden Yağmuru kaybedecektim. Hayr olamazdı. Bir yolunu bulmalıydım. Bir yolu mutlaka olmalıydı. Annem bütün bunları biliyormuydu? Bilmesi imkansızdı. Annem böyle birşeye sessiz kalamazdı. Öyle biri değildi.
Başımı ellerimin arasına alıp düşünmeye başladım. Bir şey bulamıyordum. Allahım bir çıkış yolu olmalı.
Düşünürken Yağmura yazmadığım aklıma geldi. Onu unutmuştum.
Ben:Ne yapıyorsun?
Yazmasını bekliyordum ki çevrimiçi olmuştu canımıniçi.
Yağmur:Birşey yapmıyorum, siz?
Ben:Bende oturuyorum. Bir soru sora bilirmiyim?
Yağmur:Evet sora bilirsin.
Ben:Beni hayatından çıkartmak için ne yapmam lazım?
Yağmur:Yalan söylemen ola bilir.
Ben:Ne yalanı?
Yağmur: Bilmem. Küçük yalan bile sevmem. Ama büyük bir yalanla işler kötüye gider.
Ben:Ee sende bana yalan söylemiştin Sena konusunda.
Yağmur:Ya yalan söylemedimki. Sadece söylemedim hiç birşey. Onlar farklı bir kere.
Ben:Her işten sıyrılmayı nasıl beceriyorsun? Banada lazım hemde çok.
Yağmur:Öyle birşey yapmadım. Neden? Anlamadım.
Ben:Boş ver.