İlaydanın başında bekliyordum. Hemşire iyne yapmıştı.
Ben:İyimi, doktor bey?
Doktor:İyi, merak etmeyin. Çok heyecanlanmış. O yüzden bayılmış. Eve götürün dinlensin.
Ölüyü gördüğümde İlaydanın abisi olmadığını görüp derin bir nefes almıştım. O sırada İlayda bayılmıştı. Yalnış mı gördüm diye tekrar bakmaya zorlamıştım kendimi ama abisi değildi bu. Niye bayılmıştı peki diye düşünmüştüm. Ama kim olsa bayılırdı. Bunca şey yaşamak hiç kolay değildi.
Ben:Canım, iyimisin?
İlayda:Evet iyiyim. Yağmur o abim değildi dimi?
Ben:Evet, canım, doğru gördün. Eve gidelim mi?
İlayda onayladıkdan sonra kalkmasına yardım etdim. Taksi bulup eve gitdik. İlaydaya yatak yapıp yatırdım. Başında oturup uyumasını bekledim. Uyuduktan sonra telefonuma uzun süredir bakmadığımı hatırladım. Ateş ne yapmıştı acaba? Telefonumu açıp kontrol etdim. Ateşten birde annemden mesaj gelmişti. Önce girip Ateşin mesajlarını okudum.
Ateş:Şubedeyim. Anlattıklarını polislere söyledim. Araştıracaklarını söylediler. Farkındamısın her şeyi sen buldun şimdiye kadar. Polisler sadece araştırıyor. Sinirlerime hakim olmaya çalışıyorum. Bazen çok da umursamadıklarını düşünüyorum. Kardeşim umurlarında değilmiş gibi.
Ateş:Sen olmasan ne yapardım? Gün işığı gibi doğdun hayatıma. Bir umut işığı oldun bana. Ne söylesem yine az kalacağını biliyorum. İyi ki varsın, Yağmur.
Ateş:Yağmur? Uzun süredir yoksun, bir şey mi oldu?
Ateş:Merak etmeye başlıyorum.
Yazdıkları beni-benden almıştı. Böyle mi düşünüyordu hakkımda? Mesajlara oturmuş sırıtıyordum. İyiki İlayda uyuyordu, yoksa beni deli sanardı.
Ben:Öyle düşünme lütfen. Onlarda ellerinden geleni yapıyorlardır.
Ben:Şey teşekkür ederim. Böyle düşünmen çok hoş:)
Ben:Hastahanedeydik. İlaydanın kardeşine benzeyen biri ölü bulunmuş. Onu teşhis etmeye gitmiştik. Şükür ki o değildi.
Mesajları yazıp merak etmesemde annemin mesajına tıkladım.
Anne:Selam, kızım. Nasılsın? Hiç yazmıyorsun. Ne yapıyorsun. Bir şeye ihtiyacın var mı?
Ben:Merhaba, iyiyim. Hayr yok.
İlayda uyanana kadar yemek için birşeyler hazırladım.
İlayda kalk yemek hazır diye yavaşça odaya girdim. İlayda kakmıştı bile. Onunla birlikte yemek yemeye gidip masaya oturduk.
İlayda:Teşekkürler, Yağmur. İyiki varsın-diyip bana sarıldı.
Ben:Sende, canım arkadaşım.
Yemeğimizi yedikden sonra israr etmeme rağmen İlayda hastahaneye annesinin yanına gitdi. Bende gidecektim ama İlayda orda zaten yer olmadığını söyledi. Onun için evde kalmak zorunda kaldım.
Telefonu alıp mesajları kontrol ettim. Yine annem ve Ateşden mesaj gelmişti. Bu sefer önce annemin mesajına tıkladım.
Anne:Lütfen benimle böyle konuşma artık, kızım. Çok üzülüyorum. Artık eskisi gibi olalım.
Eskisi dediği 3 yaşımdı herhalde.
Ben:Bu konuyu kapatalım. İyiyim ben.
Ateş:Sen de çok hoşsun:)
Ateş:Anladım. Çok zor olmalı. İyiki o değilmiş.
Ben:Teşekkür ederim.
Ben:Evet, çok korkunçtu. Allah korudu.
Ateş çevrimiçi olup yazmaya başladı.
Ateş:Bir yer bulmuşlar, Yağmur. Şimdi oraya gidiyoruz. Kardeşim orada ola bilir. Dua et, lütfen.
Çok heyecanlanmıştım. Sena buluna bilirdi. Lütfen Allahım bulunsun artık.
Ben:Tamam, Ateş. Beni haberdar etmeyi unutma sakın.
Ateş çokdan çevrimdışı olmuştu bile.
Bende elimi açıp dua etmeye başladım.
