Yağmurun dilinden:
Polisden yeni çıkmıştım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Param yok demeye utanmıştım polislere. Bütün param çantanın içerisindeydi. Telefonumda onunla birlikde gitmişti. Şimdi kimi arayacaktım ben? Kimsenin numarasını ezbere bilmiyordum.
Öylece çıkıp sokakta yürümüştüm. Sonra taksiye binip eve gitmek aklıma gelmişti. Taksinin parasını evden vere bilirdim.
Eve vardığımda kendimi çok kötü hiss ediyordum. Telefonum yoktu Ateşi kaybetmiştim galiba.
Ateşin dilinden:
Akşam Emreyle dertleşip geç yatmıştık. O yüzden sabah geç kalkmıştım. Kalktığımda Yağmurun yazdığını görmüştüm. Hemen cevap yazmaya koyuldum.
Ben:Günaydın.
Ben:Hangimiz daha tatlıyız sence?
Ben:Geç yazdığım için özür dilerim bu arada. Uyanamadım bir türlü.Saatler geçmiş akşam olmuştu, ama hala Yağmurdan haber yoktu. Telefonu açıp onu aramayı denemiştim. Ama telefon kapalıydı. Neredeydi bu kız? Merak etmeye başlıyordum. Geriye yalnızca İlaydaya sormak kalıyordu.
Ben:İlayda, merhaba. Yağmura ulaşılamıyor. Senin haberin var mı?
İlayda:Merhaba, Ateş. Bugün hiç konuşmadık. Nasıl ulaşılamıyor? Bekle arayayim.
Ben:Aradım ulaşılamıyor.
İlayda:Evet şuan aradım kapalıymış. Nerededir acaba? Siz kavga filan mı ettiniz?
Ben:Hayr. Sabah mesaj yazmıştı. Yazdım ama haber yoktu artık.
İlayda:Ben birazdan çıkarım. Sana haber veririm, merak etme.
Ben:Teşekkürler.
Yağmurun dilinden:
Ben:Beni mi merak etti yani?
İlayda:Evet dedim ya. Yüz kere sordun.
Ağzım kulaklarımdaydı. Beni merak etmişti. Üstüne İlaydaya sormuştu. Böyle bir duygunu sözle ifade edemiyordum. Ama hayatımda en mutlu olduğum günlerden biri ola bilirdi. Ateş benim için çok şey ifade ediyordu. Tam olarak benim için ne olduğunu anlayamasamda, değerliydi işte.
İlaydanın telefonunu alıp ona yazdım.
Ben:Merhaba, Ateş bey:) Ben Yağmur.
Ateş hemen çevrimiçi olmuştu.
Ateş:Sen neredesin, aklım gitti.
Ben:Beni bu kadar önemsediğini bilmiyordum.
Ateş:Tabi ki önemsiyorum. Ne oldu telefonuna?
Ben:Şey, teşekkür ederim. Çaldılar. Bugün kapkaça uğradım. Her şeyim gitti.
Ateş:Ne? Sen iyimisin? Birşey yapmadı değil mi sana?
Ben:Hayr, iyiyim.
Ateş:Sen bana adresini verirmisin?
Ben:Neden?
Ateş:Lazım bana.
Ben:Ama söyle işte neden?
Ateş:Yağmur birkere bana güven ya.
Ben:Ne alakası var. Atıyorum adresi.
Sabah kapı ziliyle uyandım.
Ben:Buyurun?
Adam:Merhaba, hanımefendi. Siparişiniz geldi.
Ben:Ne siparişi?
Adam:Telefon. Ateş Acar adına yapılmış.
Off telefon sipariş etmiş. Bunun için istiyormuş adresi. Düşüncelere dalmıştım ki, adamı beklettiğimi fark etdim.
