"Unuttun lan bizi. " bunu diyen Çağla'ydı evet onlarla uzun zamandır vakit geçiremiyordum. Ama benim kendime ayıracak bile zamanım yoktu ki.
"Kızım ne unutması ya buradayım işte. Siz arasaydınız. " dedim yalandan kızarak.
"Aman be sana da trip atılmıyor. " diyerek boynuma sarıldı. Benim hastalığım için endişeleniyorlardı ama belli etmemeye çalışıyorlardı, bunu biliyordum. Aslında hastalığımın kimse tarafından bilinmemesini isterdim. Bana acımalarını istemiyordum çünkü. Sanki herkes bana acıyarak bakıyor gibiydi. Onur'a bunu söylediğimde bana tamamen saçmaladığımı kimsenin bana acımadığını söylüyordu. Bu düşüncelerimden ayrılıp özlediğim arkadaşlarıma döndüm.
"Bun gün akşamüstü hastaneye giriş yapacağız yarın da akşam ameliyata gireceğim. " dedim duygudan yoksun bir şekilde.
"Elbette biz de yanında olacağız. "
"Kızlar okul çıkışı gelin benim yüzümden aksamasın dersleriniz. " Damla kaşarını çatarak konuştu.
"Deli misin sen ya? Zaten bizim hocalar bizim tayfaya izin verip notları da düşünmememizi söylediler. O yüzden sıkıntı yok. Valla sen bu durumda olmasan hasta olduğuna sevineceğim. " kırdığı potu yeni fark etmiş gibi ağzını kapatıp başını öne eğdi. Çağla sert bir şekilde Damla'ya bakıp patavatsız diye mırıldandı. Umursamamıştım.
"Öğrenci yemeklerini özledim be. "
"Oo kızım alası var bizde " dedi Çağla gülerek.
"Karnım da acıktı, makarna suyu koyalım da Çağla bize soslu makarnasından yapsın. " dudaklarımı yalayınca ikisi de bana gülmüştü. Arkadaşlarımı ve gülüşmelerimizi özlemiştim. Damla makarna suyu koymaya giderken Çağla da bana platoniğiyle sevgili olduklarını anlatıyordu. Anlatırken gözleri o kadar parlıyordu ki gözlerinden ışın çıkacakmış gibiydi.
"Kızım basbayağı aşık olmuşun sen. " Damla mutfaktan seslendi,
"Ben demedim mi ama bunlar sevgili olur diye? "
"Ne kadar da medyum bir arkadaş demiş kız ve sarılmışlar. " bu saçma sözüme ikisi de uzaylı görmüş gibi baktı.
...
Kızların yanından ayrılmış hastaneye giriş yapmıştık. Kızlar da Batuhanlarla gelecekti. Babamlar kafeteryaya inmiş, annem ise doktorla konuşuyordu. Onur benim yanımda bana destek olurmuşçasına elimi tutup yüzümün her bir uzvuna öpücüklerini konduruyordu. Yüzümü ona çevirip tedirgince baktım.
"Korkuyor musun? " belli belirsiz kafamı salladım.
"Bana şarkı söyler misin? " dedim aniden. Önce yüzüme boş boş baksa da yanağımı okşayarak söylemeye başladı. Aynı zamanda başını göğsüme yasladı.
Yüzün göğsüme yaslanmış
Yeni daldın uykuya
Şafak süzülürken odana
Güneş düşmüş saçlarınaEli yanakarımdan saçlarıma çıktı. Sanki narin bir kumaşı okşuyormuş gibi okşadı saçlarımı.
İlk defa bu sabah
Paramparça hayatım bir bütün
Sadece bir gece seninle eksiksizim
Yok olup gitsem de
Sonumu görsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yitip gitsem de
Sonumu bilsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Senin için bütün zaferlerimEli bu sefer de ellerimdeydi. Ellerimizi birbirine kenetledi. Yüzüme bakıp söylemeye başladı tekrar.
Kalktım sessizce yanından
Yeni güne karıştım
Nefesin havada altın tozu
Yabancıyım bu duyguya
İlk defa bu sabah
Huzurlu sakin kayıp ruhum
Dün gece hayata seninle yeniden doğdum