-38- 2. Sezon

1.2K 42 16
                                    

Uzun bir süre sonra nihayet Damlalara gelmeyi başardık. Yani bir insan alış veriş delisi olur da bu kadar mı olur? Ayaklarım şişti ayakkabılarımı çıkardım, o derece yani.

"Hadi Helen! " diye odadan seslendi biricik arkadaşım. Neymiş film izlemeden kız gecesi mi olurmuşmuş. Abicim zaten uykum var artı bide Onur'a sinirliyim niye yoruyorsun sen beni.

"Tamam! Geliyorum " deyip banyodan çıktım.

"Yani izlemesek olmuyor mu ölüyor musun anlamadım Damla! " 

"Ya o işin bahanesi Andaç bizi rahatsız etmesin diye, seni yorduğumu biliyorum ama bana Onur'la ne olduğunu anlatmazsan bu evden ancak cenazen çıkar."

"Ya bir şey olmadı ki güzelce kıyafet falan aldık yani hiç bir sorunumuz yoktu, birden ne oldu bilmiyorum. " dedim yüzümü asarken. Mesaj atsın diye beklemiştim ama mesaj da atmamıştı." 

"Kızım onu demiyorum zaten ablasıyla ilgiliymiş, yani hala arkadaş gibi misiniz ne biliyim hiç öpüştünüz mü? " Allah'ım kızın düşündüğü şeye bak.

"Onu mu diyosun? Evet yani öpüştük ve bu benim ilk öpücüğümdü! " dedim ve yanaklarımın kızardığını hissettim, merhaba domates Helen!

"Kızm söyleyince bile kızarıyosun kim bilir öpüşürken ne oldu? " 

"Of Damla ya! Dalga geçmesene. " 

"Oy oy hemen de alınırmış, utanırmış benim canım arkadaşım. Salasın sen ya? " 

"Ben niye salak oluyorum? Sensin salak Hıh. " kollarımı birleştirip kafamı sağ omzuma çevirdim,

"Sen daha salaksın. "

"Hayır sen! " 

"Hayır sen!" 

"Sen. "

"Sen. " diye kavga etmeye başlaınca gülüşmeye başladık.

...

Dün gece saat iki gibi yatmamıza rağmen sana sekizde kalkmıştık ve çok dinçtik. Aslında dün Onur'u arayacaktım ama Damla sağ olsun izin vermedi ve telefonumu kilitli çekmecesine koydu. Yani bu da demek oluyor ki ben sevgilimi çok özledim!

"Damla ben aşağı iniorum hazırlanabilirsen gel! " derin bir of çekip aşağı indim.Hafize anne kahvaltı hazırlıyordu.

"Kolay gelsin Hafize anne! " 

"Sğol kuzucuğum, nasıl rahat uyuyabildin mi?  "

"Uyudum sağ ol, be sana yardım edeyim. " deyip buzdolabını açtım ve kahvaltılıklar uazandım.

"Ne gerek var kızım ben hazırlıyorum işte. " 

"Olur mu öyle şey? " 

"Benim için zevk. " dedim yanağını öperek.

Kahvaltılıklraı hazırladıktan sonra domates ve salatalık doğramaya geli sıra. bıçağı elime alıp domatesleri doğramaya başladım.

"Günaydın! " diye bağırdı Andaç. Tabii ben sıçradım ve böylelikle elimi kestim, ister istemez ağzımdan bir inleme çıktı.

Hafize anne telaşla bana baktı.

"Ne oldu kızım? Andaç oğlum bak korkuttun kızı elin kesti. "

"Aman Hafize anne küçücük bir sıyrıktır, abartır kızlar bunları. "

"Ah! Ya sen salak mısın adam gibi günaydın desene ne diye bağrıyorsun? " Elim çok acıyordu. Sanırım derin kemiştim Andaç bir dolaptan yara bandı alıp yanıma geldi.

"Uzat elini ve abartma. "

"Parmağım kopacaktı senin yüzünden! " 

"Hıı.. " dedi yara bandını yapıştırırken. B sırada Damla elinde çalan telefonumla yaznımıza gedi,

"Helen Atakan arıyor. " elimi uzatıp telefonumu aldım ve aramayı açtım. Bu sırada salona yürüdüm.

"Efendim zibidi. " 

"Abla acil buraya gemen gerek. " 

"Ne oldu Atakan geveleme de söyle babama felan mı bir şey oldu? Yoksa... Onur' mı bir şey olmuş? " Gerçekten olabilirdi. Onur? Hayır! Ya Allah'ım ne olur birine bir şey olmuş olmasın!

sonsuzum olHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin