Telefonumun zil sesiyle uyandım. Kafamı kaldırıp Onur'a baktığımda o da uyuya kalmıştı. Cebimden telefonumu çıkarıp arayan kişiye baktım. Abimdi!
-Alo?
-Helen nerdesin?
-Mesaj bırakmıştm abicim.
bu sırada Onur'da gözlerini ovuşturarak uyandığını belli eden tuhaf mırıltılar çıkardı.
-Saat kaç haberin var mı?
Cidden saat kaçtı? telefonuma baktığımda 17.23' gösteriyordu.
-Abicim hemen sinirlenme zaten geliyordum bende.
-Nerdesin ben alırım.
-Araba?
-Babam ayarladı sağ olsun.
-Neyse zaten gerek yok Onur bırakır beni.
-Hemen geliyorsun. Yarım saate burda oldun oldun olmadın sonuçlarını sen düşün.
Anlaşılan kızmıştı.
-Tamam.
deyip telefonu kapattım. Onur hala tam olarak uyananamamıştı. Kolunu dürttüm.
"Hadi, yarım saate evde olmama gerekiyor, hemen eve gitmezsem ikimizin mezarını da yan yana yaparlar. "
"Of ya! " deyip ayaklandı. Bende istemiyordum ama el mecbur. Birlikte geldiğimiz kapıdan çıktık. Haliyle bar kalabalıklaşmıştı ve boğucu hava daha bir boğucu olmuştu. Arabaya binince dayanamayıp sordum.
"Sen burayı nerden biliyorsun? Hep burada mı takılıyorsun? "
"Dayımın on sekizinci yaş günü hediyesi " dedi sırıtarak.
"Sen mi işletiyorsun. "
"Tabiki de hayır. Amama tapu benim üzerime biraz daha zaman geçsin burayı da ben işleteceğim. "
"Arabayı biraz hızlı mı sürsen ne? Ölmek için çok güzel ve çok gencim. " Gaza yüklendi,
"Mesajı okudum. " anlamayan gözlerle ona baktım bir an bile gözünü yoldan ayırmadan.
"O piçin gönderdiği mesajı. Haberin olsun diye söylüyorum. " sadece kafamı sallamakla yetindim.Belirli bir süre sessiz kaldık.
"Onu hiç öptün mü? "
"Ne?! "
"Emir'i hiç öptün mü? Masum öpücüklerden bahsetmiyorum. " Ne dediğini gayet iyi anlamıştım.
"Elini tutmaktan başka yaptığım her hangi bir eylem yoktu. " memnun olmuşça gülümsedi.
"İlkin miyim? " tabii ki ilki olmayı beklemiyordum. Yani mutlaka olmuştur diye düşünüyorum. Bu sıarada evin önüne geldiğimizi fark ettim hızlıca arabadan inip el salladım.
"29 dakika 24 saniye " diye bir ses duydum yukarıdan. Abim elinde telefonla bana bakıyordu. Yarım saat olayını unutmuştum. Anahtarımla eve girip odama çıktım. Tam üzerimi değiştirecektim ki abim odaya daldı.
"Yuh ya! İnsan bi kapıyı çalar, gerçi orangutan olunca anlaması zor. "
"Uzatma lan! Ne yaptınız? " Abimi tanımasam dedikoducu biri falan zannederdim ama onun konuştuklarımızla ilgilenmediğini biliyordum.
"Konuştuk falan. "
"Önemli yazmışın 4 saat konuşacak kadar önemli olan şey neydi? " Emir'i anlatsam olmazdı bi yalan uydur Helen! Çalıştır sakasıyı.
