-14- Yeni Arkadaşlar

2.5K 59 4
                                    

ARKADSAŞLAR KISA OLDU AMA KUSURA BAKMAYIN ZATEN NORMALDE CUMA GÜNÜ GELECEKTİ. AMA BEN BOŞLUK BULUP YAZDIM -YAZILIM OLMASINA RAĞMEN- 

MULTİMEDİA: HELEN 

İYİ OKUMALAR....

“Merhaba ben Cenk.Onur kardeşimdir. “ dedi gülümseyerek.

“Bende Helen, Onur arkadaşım. “ dedim içten bir gülümsemeyle. Çok sıcak kanlı bir çocuğa benziyordu.

“Memnun oldum. “ dediğinde gözüm Onur’a kaydı, bana baktığını görünce gözlerimi kaçırdım.

“Bende.Bu arada sevgili izlenimi falan mı veriyoruz. “ dedim Cenk’e dönerek.

“Hayır, yani uzun zamandır Onur’un yanında Damla’dan başka bir kız görmedik, o yüzden. “ Damla mı? O kız kim lan!? Bu sırada bir kız ve bir erkek geldi Kız Onur ve Cenk’e sarılınca bunun Damla olduğunu analdım. Aynı şekilde oğlan da sarıldı ama bu biraz daha erkeksiydi. Onur’a sarılırken aynı zamanda,

“Vayy be kardeşim seni kızla görmekte varmış. “ Bu kadar abartılır mı ya? Bu çocuk hiç mi kızla arkadaş olmamıştı –Damla hariç – bu sırada oğlan elini uzatarak,

“Ben Batuhan. “

“Bende Helen. “ dedim elini sıkarak.

“Memnun oldum yenge! “ deyince Onur Batuhan olarak tanıştığım çocuğun koluna yumruk attı.

“Sadece arkadaşım. “ dedim gülerek

“Okula hoş geldin yenge! “ dedi ‘yenge’ kelimesine vurgu yaparak.

“Az önce yediğin yumruğun aynısını gözüne de yemek istiyorsun heralde! “ dedi imayla.

“Pardon ya! Dilim sürşmüş. “ dedi özür dilercesine, ama yapmacık bir özürdü bu.

“Sürşmesin o dilin. “ dedi Onur da gülerek. Gülmek bu çocuğa çok yakışıyor ya, hele o gamzeler, ölünce oraya gömün beni. Ben saçma düşüncelerimle konuşurken bir öğremen sınıfa girdi.

“Günaydın, yeni yılınızda yeni rehber öğretmeninizim, oturabilirsiniz. “ çok sakin konuşmuştu, sanki okulun başladığına sevinir gibi bir hali vardı.

“Bu sene aramıza yeni katılanlar var bakıyorum. “ dedim bana dönerek.

“Kendini bize tanıtmak ister misin? “

“Ben Helen, Antalya’dan bu sene buraya taşındık, Babamın işi yüzünden buraya gelmek zorunda kaldık daha doğru olur. “ deyip yerime oturuyordum ki öğretmen,

“Dersimiz edebiyat olduğuna göre,Helen bize edebiyat hakkında düşüncelerini söyler misin? “

“Hmm…. Bence edebiyat, insanın kendini ifade edebildiği her türlü yoldur. Mesela kimi kendini şiirlerle ifade eder, kimi deneme yazar, kimi de konuşurken kendini belli eder. “

“Sen edebiyatla ilgileniyor musun? “

“Şiir yazıyorum, arda da deneme. “

“Peki, bize edebiyatın sözlük tanımını yapar mısın?”

“Edebiyatın tanımını sözlükler değil ancak biz yapabiliriz, edebiyat, biz ne hissediyor, ne yazıyorsak o dur, diğer anlamları sadece semboliktir. “ deyip yerime oturdum. Bütün gözler bana şaşkınlıkla bakıyordu. Buna öğretmende dahildi. Ne vardı bu kadar?

“Her neyse, düşüncelerin için teşekkürler, asıl konumuza denelim. “ diye başlayan bir cümlenin sonunu ancak teneffüs zili getirebilirdi, ve ben o zamana kadar başka şeyler düşünebilirdim. Okulun ilk günü ders çok saçmaydı zaten.

* *

Zil çaldığında hoca çıkar çıkmaz, Damla sandığım kız beni dışarı çekiştirdi.

“Ne oluyor ya?”

“Ben Damla, Batuhan’ın sevgilisiyim. “ diye kendini tanıştırınca afalladım, bende başka… Ah! Neyse.

“Memnun oldum, bende Helen.”

“Seninle iyi anlaşacağımıza eminim. “

“Nasıl bu kadar eminsin? “

“Erdem hocaya kelimelerin sölük anlamları dışında da anlamları olabileceğini öğrettin ve giyimin ve konuşman ve de hareketlerin bana benziyor gibi.. aman neyse ne ya anlaşırız biz “ dedi gülümseyerek, değişik bir tipti.

KESİN OKUYUN!

BİLİYORUM TEŞEKKÜR BÖLÜMÜNDE -14. BÖLÜMDEN KESİT- DİYE YAZDIĞIM YERİ YAZAMADIM, ÇÜNKÜ ZAMANIM YOKTU, ARTIK 15. BÖLÜME KALDI. ÇOK ÖZÜR DİLERİM LÜTFEN AFFEDİN :(

sonsuzum olHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin