Uyandığımda doğan güneş yüzüme çarpıyordu. Gözlerimi ovuşturdum ve zorlada olsa banyoya girdim. Uykumun açılmasınada yardımcı olcak kadar soğuklukta bir duş aldım. Banyodan çıkınca hızlıca üstümü giyindim. Saçlarımı kurutmaya gerek duymadan aşağı indim. Annemden başka herkes uyuyordu. Birlikte kahvaltı hazırlamaya koyulduk. Bu sırada annem,
"Kızım! Emir hiç aramadı heralde. "
" Evet. "
"Abin haklı çıktı. "
"Evet. "
" Hiç üzüldün mü? "
"Hayır. "
"Sende sevmiyormuşsun bak, üzülmemişsin bile. "
"Evet."
"Ne oldu Helen?" dedi sitem ederek.
"Anne yeni kalktım ve artık onun ismini duymak istemiyorum." dedim bir hışımla.
"Tamam. " dedi. Ne diyebilir ki ben böyle çıkıştıktan sonra.
Kahvaltı hazır olunca elime su dolu sürahiyi alıp Atakan'ın odasına gittim. Ne uykucu çocuk ya, yanında top patlasa uyanmaz yani. Önce sakin;
"Atakan ablacım hadi kalk." dedim nazikçe.
Hiç ses vermedi.
"Kalk artık! " dedim yorganı üzerinden çekerek. Yine ses yok, ne bekliyorum ki abisinin kardeşi o.
" Sen bilirsin! " diye bağırdıktan sonra elimdeki sürahinin yarısını boşalttım.
"Abla ya ! Bir rahat uyku yok, tatilde bile rahat bırakmıyorsunuz ya! " dedi sitemli bir şekilde bağırarak. Eminim sesi aşağı kadar gitmiştir, hatta babam bile uyanmıştır.
" Hadi kahvaltı hazır." dedim en tatlı ses tonumu kullanarak. Ve yanağına bir öpücük kondurup abimi uyandırmak için odadan çıktım.
Yorganın yarısı aşağı düşmüş bir şekilde buldum abimi, aynı Atakan gibi o da çok uykucuydu. Atakan'da uyguladığımın aynısını uyguladım.
"Abiciğim hadi kalk. " dedim kulağına eğilerek.
"Tamam. " dedi uykulu uykulu,
"Bir hareketlenme göremiyorum. " dedim. Tabii ki onu sinir etmeye çalışıyordum.
"Tamam dedim ya, sakın su dökme! " dedi gözünü hafif açarak.
"Kalkmazsan dö- " derken arkamdan biri başımdan aşağı suyu boşaltmıştı bile. Arkamı döndüm ve karşımda annemi gördüm. Evet şu anda annem tarafından ihanete uğramış bulunuyorum.
"Anne ne yapıyorsun ya! " dedim sitem ederek.
"İntikam. " dedi gülerek.
Abim bu sırada gülme krizine girerek yataktan düştü. Bunun üzerine hep birlikte gülmeye başladık. Ne güzel bir sabah diye geçirdim içimden.
Odama gittim, saçlarımı hafif kuruttum üzerime, toz pembe tül gömleğimi, içimi gösterdiği için siyah sıfır kollumu, altına ise paçalarında fermuar olan siyah dar paçamı giyindim.Beyaz vanslarımı da giydikten sonra aşağı kahvaltıya indim. Herkes masaya oturmuş hatta başlamıştı bile. İnsan bi bekler değil mi ama? Bende masaya oturup yemeye başladım. Masa herkes yeni uykudan kalktığı için fazla sessizdi. Bu sessizliği babam bozdu.
"Kızım bu gün kayıt için okula gideceğiz. "
"Of tabii ya okul var bir de. " dedim bıkkınlıkla.
