MERHABA CANLAR. İĞRENÇ YAZILILARDAN SONRA KARŞINIZDAYIM :) BENİ KIRMAYIP VOTE VE YORUM ATARSANIZ BÖLÜMLER DAHA HIZLI GELEBİLİR.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ :*
MULTİMEDİA'DA ONUR VAR :)
"Ne oluyor Kardelen? "
"Bir şey olduğu yok. " dedi soğuk bir sesle.
"Nasıl yok ya? Hem sen benim kardeşimsin, ben anlarım. " dedim onu yumuşatmaya çalışarak.
"Yok bir şey ya, üstüme gelme işte! " dedi sesini bir doz daha yükselterek.
"Tamam, öyle olsun, canın isterse. " dedim sitemle. Ve Onur'un yanına gittim. E çocuğa bi teşekkür etmek lazım değil mi?
Yanına geldiğimde kulağına,
"Teşekkürler. " dedim o da,
"Önemli değil. " dedi ama sanki bi soğukluk vardı.
"Bu arada genelde tanıştıklarıma sorarım, doğum günün ne zaman? "
"31 Aralık, senin? " demesiyle abimin o gıcık sesini duymam bir oldu.
"Helen hemen buraya gel!" mecburen yanına gittim.
"Ne oldu abi?" dedim bıkkınlıkla.
"Ne konuşuyodunuz? " dedi merakla ve sanki... Biraz sinirlenmişti.
"Sanane! " dedim. Çünkü doğum gününü sordum desem sanane çocuğun doğum gününden falan diycek. Hızlıca eve girdim.
Bizimkiler annemin soru yağmuruna tutulmuşlardı bile. Ben de onları bu durumdan kurtarmak için,
"Anne ya çocukları gelir gelmez bıktırdın yine, 2 güne kalmaz giderler bak. " dedim gülerek.
"Öyle olsun bakalım, o zaman sen onlara odalarını göster." deyince hep birlikte ayaklandık. Abimlerde valizleri yukarı çıkartmaya başladılar. Bizim evde iki tane misafir odası vardı,birinde Berk ve Barış kalacak diğerinde ise Kardelen tek başına kalacaktı. Ne kadar Barış Kardelen'le kalmak istese de abim araya girdi.
"Bu evde olmaz gençler. " deyince Barış sırıttı ama Kardelen baya bi kızardı yani. Berk ise benimle hiç konuşmadan odasına girdi.Ne oluyor bunlara ya,delireceğim. Fazla üstelemeden Kardelen'le birlikte Kardelen'in kalacağı misafir odasına girdik. Eşyaları yerleştirirken yine tek kelime etmedi.
En sonunda dayanamadım.
"Ne oluyor Kardelen? Ne bu tavır? " dedim. Ne kadar yumuşak olmaya çalışsamda başaramadım.
"...." böyle susması beni iyice deli etti.
"Bana bak! " dedim ve çenesinden tutup bana bakmasını sağladım. Ama gözlerini kaçırdı.
"Yeter artık! " diye bağırmamla Barış'ın odaya girmesi bir oldu. Endişeli gözüküyordu.
"Sevgilimi almaya geldim. " dedi ve kolumdan tutup kendine çekti. Ardından hızla odadan çıktılar. Bende bari Berk'le konuşuyum düşüncesiyle Berklerin odasına girdim. Ama kapıyı tıklatmayı unutmuşum, artık ne kadar sinirliysem. Odaya girdiğimde gördüğüm manzara hiç hoş değildi çünkü Berk üstünü değiştiriyordu. Lanet olsun!
Hemen kafamı eğip,
"Pardon! " dedim
"Önemli değil, gelsene " dedi korkarak kafamı kaldırdım, üstüne koyu mavi bir tişört giymiş.Yanına oturdum ve cevabını çok merak ettiğim soruyu sordum.
