On Sekizinci Bölüm

26.5K 2.9K 1.8K
                                    


Hani derler ya ''sıkıntılı bir hayat yaşıyorsanız zaman geçmek bilmez.'' İşte tüm sıkıntılarıma rağmen zaman hızlı bir şekilde akıp gidiyordu. Büyüyordum ve her şeyi daha iyi idrak edebiliyordum artık. Bu hayat güçsüzlerin yeri değildi ama güçlülerin de güçlü kalabilmek için güçsüzlere ihtiyacı vardı. Yıl sonu yaklaşıyordu ve hâlâ tek bir arkadaşım yoktu. Sınıf öğretmenimizin düzenlediği bir gezi etkinliği vardı. Hep beraber gidecektik. kişi başı belli bir bütçe belirlenmişti. Sınıf başkanı elinde liste sıraları geziyor ve para topluyordu. Beni atladı. 

''Ben de katılacağım.''

''Paran var mı yanında, sen de mi şimdi ödeyeceksin?''

''Evet var para ödeyebilirim, alır mısın lütfen?''

''Şuraya adının yanına imza at hadi.''

İlk defa onlar gibi hissetmiştim kendimi. Parayı hemen ödeyebilmiştim. Güçlü hissetmiştim kendimi. Param vardı ve ailemden istemeden ödeyebilmiştim. Bu durum Mustafa'nın öyle zoruna gitmiş olacak ki, hemen sataştı.''

''Eziğin verdiği parayı iyi kontrol et sahte olmasın.''

Başkan paraya bakarak ''Sahte falan değil'' dedi.

''Şaşırtıcı'' 

Aradan iki ders geçti ve nöbetçi öğrenci dersi bölerek,

''Eray Aydan hemen müdür yardımcısının odasına gelsin'' dedi.

Hemen aşağıya inip odaya girdim. Sınıftan çok bu odaya giriyordum.

''Gel bakalım Eray. Bugün bir arkadaşının parası kaybolmuş. Sen gördün mü?''

''Görmedim hocam? İsterseniz sınıfta duyuru yapalım.''

''Gerek yok. O sınıftaki çocuklar para bulurlarsa hemen buraya getirirler. Ben sana sormak istedim. Gezi parası olan yirmi milyonu nasıl ödedin?''

''Param vardı hocam.''

''Bana yalan söyleme aidati ödeyemiyorsun daha nereden buldun o parayı. Bu kaçıncı hırsızlığın? Bıktırdın kendinden!!!''

''Hocam vallahi billahi ben almadım. Kim söylediyse iftira atıyor.''

''Şurada karne almanıza bir hafta kalmış, koskoca adamlar olacaksınız, yakışıyor mu bu sana?'' 

''Ben kimsenin parasına dokunmadım hocam''

''Nedense sana hiç inanmıyorum çocuk. O parayı getir bana.''

''Hocam param yok ki...''

''O halde gezi parasını nasıl ödedin.''

''Sadece o kadar param vardı, onu da geziye katılmak için verdim.''

''Çık dışarı hırsız herif, senden bir bok olmaz''

...

...

...


''Eray Aydan kendini ikinci kattan aşağıya atmış''  

Her yer kan olmuş... Kırmızı bulutlara bürünmüş onurum... 

''Mustafa camdan dışarı bakmayın oğlum'' etkilenirsiniz diye uzaklaştımış herkesi Hasan hoca...

Ambulans seslerini duyar gibiyim, kulağımda bir uğultu...

Hemşireye ''Ben çalmadım'' diyorum. 

''Bilinci açık'' diyor hemşire...

''Ben çalmadım'' diyorum.

Gökkuşağına Aşık Aptal Bir Bulut #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin