Altmış İkinci Bölüm

22.3K 2.1K 1.2K
                                    


İnsan içinde bulunduğu hiçbir oyunu fark edemiyor. Tüm oyunlar ömrünü tamamladıktan sonra gerçekler fark ediliyor. Eğer yaşadıklarınızı kendiniz seçmediyseniz, birilerinin istediği gibi bir ruha sahip oluyorsunuz. Bazıları sizi bir suç makinesine dönüştürebilir ya da duygularını kaybetmiş bir adama... 

''Keşke bu oyunun sonunda bir suç makinesine dönüşseydim.'' dediğiniz gün duygularınızın değerini anlamış oluyorsunuz. Gücünüz tükenebilir bu kabul edilemeyecek bir şey değil ancak ayağa kalkamıyorsanız bu sizin kişisel sorununuzdur ve bu şartlarda kazanmayı düşünmeyi bile hak edemezsiniz...


Geçmişe döndükçe bugün hâlâ bu kadar iyi niyetli olabildiğim için sadece şükrediyorum. Büyükten de öte bir oyun bu... Çok büyük bir oyun bu. Ruhunuzun çalındığını düşünün ve bedeninizin ele geçirildiğini... Sığınacak ne kalıyor ki geriye...


''Eray seni neden seviyorum biliyor musun?''

''Neden kardeşim?''

''Sen benden daha güçlüsün.''

''Saçmalama ben seni gibi olamam Karahan.''

''Evet olamazsın çünkü sen benden çok daha fazlasısın. Eğer sen de benim gibi delinin teki olsaydın, ben kimseye böyle posta koymazdım. Senin sakinliğin bana güç veriyor.''

''Nedense o sakinlik bana pek güç vermiyor.''

''Sen bence ne kadar güçlü olduğunun farkında değilsin. Takılmışsın bir şeylere gidiyorsun.''

''Takıldım ama artık o kadar da umrumda değil bazı şeyler. Senin ansıl sakladıkların varsa, benim de içimde bazı sırlar var.''

''Ben senden bir şey saklamıyorum ki?''

''Nasıl saklamıyorsun Karahan? Deden nasıl iyi mi?''

''İyi iyi yani neden sordun?''

''Hiç merak ettim.Seyhan bey neler yapıyor?''

''Bildiğin gibi şirket bünyesinde yeni yatırımlar işte... Durmaz ki babam hep daha fazlasını ister.''

''Peki sen?''

''Ben ne?''

''Sen hep daha fazlasını isteyecek misin?''

''Eray ben hiçbir şey istemiyorum. Ben bu dünyanın içine doğdum ve o büyük paraların nasıl kazanıldığını gördükçe yaşantımdan iğrendim...''

''Baban iş adamı değil mi?''

''İş adamı tabii ki ama acımasız bir iş adamı. Buz mavisi gözleriyle rakibini parçalar. Öyle ki toplantılarda karşısında nefes alamazsın. Hele bir istediğini alamasın, canına okur...''

''Oysa çok iyi bir adama benziyor.''

''İyi olmasına iyi ama acımasızlığı da var. Öyle yetişmiş ama bir şey diyemiyorum, suçlayamıyorum onu.''

''Haklısın kardeşim.''

''Senin baban peki? O nasıl bir adam?''

''Düz bir adam.''

''Düz de nasıl düz?''

''Düz işte dümdüz. Hiçbir şekilde yalan söylemez, hiç kimsenin canını yakmaz. Benim babam havale sistemi ile çalışıyor kardeşim.

''Havale sistemi nedir yahu?''

''Allaha havale eder canını yakanı ve arkasına bakmaz ama düşmanı bile acı çekse yardım elini uzatmaktan da çekinmez. İyilikten zarar gelmediğini savunur ve bir de her şeyin gelip geçeceğini söyler hep...''

''Baban eşsiz bir adam Eray.''

''Öyledir canım babam.''


Babam gerçekten eşsiz bir adam peki benden sakladıklarına ne demeli? Ne zaman öğreneceğim acaba gerçekleri? Hep susuyor ama onu susturan ne bilmiyorum. Bana da susmamı söylüyor. O gece Seyhan bey de babama susmasını söylemişti. Bu oyunun sonunu çok merak ediyorum ama bu merakımın her defasında başıma yeni işler açabileceğini hiç bilmiyordum :(


Ve tek bir gece istiyorum ki, rahat rahat uyuyabileyim...

Kan ter içinde uyanmayayım...


İçimdeki çocuğa sarıldım, bana kendimi hatırlattı...


Eller günahkar, diller günahkar...

Bir çağ yangını bu bütün dünya günahkar...


^^Biraz da olsa anlaşılmak isterim, söz sizin. ^^

Gökkuşağına Aşık Aptal Bir Bulut #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin