Yetmiş Beşinci Bölüm

18.6K 1.7K 2.3K
                                    


İçimde garip hisler vardı. Olacakları hissediyordum bazen ama kimseye bu durumdan bahsetmiyordum. Aptal bir adam olduğum düşünülebilir ancak bunun bu şekilde düşünülmesini sadece akıllı adamlar hissettirebilirler. Birilerinin sizin aptal olduğunuzu düşünmesi aslında gayet güzeldir çünkü size bazen çok büyük fırsatlar sunarlar.


''Karahan bir gün birbirimizden ayrılırsak kardeşim, o zaman beni unutur musun?''

''Eray saçmalama ne ayrılması?''

''Ne bileyim kardeşim bazen böyle şeyler hissediyorum zaten benim hayatımdaki hiçbir mutluluk uzun sürmez. Sen soruma cevap ver, unutur musun beni?''

''Kardeşim ne diyorsun sen ya? Böyle şeyler konuşmayalım ama illa bir cevap istiyorsan eğer unutmam yani unutmak istesem de unutamam seni. Sen beni öz kardeşim gibisin. Benim hiç arkadaşım olmadı ama sen başkasın be Eray. Sen cansın.''

''Sen de cansın kardeşim candan da ötesin... Bana bir şey olursa insanlara bulutları anlat, hani benim hep içine saklandığım o bulutları... Bir de günlüklerimi anlat gençlere umut olsun onlara... Belki aralarında benim gibi sıkıntılar çekenler olmuştur ve hayata tutunmalarına yardımcı olur o yazılar.''

''Eray sanki biraz saçmalıyoruz. Neyin vedası bu?''

''Bir veda değil kardeşim, sadece ben bir gün olmasam da, varmışım gibi yap. Ölsem de ölmemişim gibi... Sanki bulutları herkese ben sevdirmişim gibi yap.''

''Bunların hepsini beraber de yapabiliriz.''

''Evet ama hayatın ne getireceğini bilmiyoruz.''

''O halde ikimizden birine bir şey olursa diğeri mutlaka ona olanları anlatacak ve tüm insanlığa bulutları sevdirecek.''

''İşte tam da bunu istiyorum kardeşim.''

''Bulutlar bizim Eray. Kim ne derse desin biz bulutları seveceğiz ama kalbimize de arada şans verelim diyorum.''

''Bizim kalbimiz doğuştan şanslı be kardeşim. Baksana her yanımız bulut olmuş.''

''Bulut olmuş tamam da Fulya da olabilir diyorum. Bence o kızı sevebilirsin.''

''Tanımam lazım.''

''Aferin lan Eray. Bu sefer telefon dolandırıcılığına hemen aldanıp evini arabasını satan emekli teyzeler gibi atlamadın olaya. Sende gelişmeler var hahaha''

''Komik mi?''

''Komik tabii lan. Şu esprilerime takılma artık, ben kendime yapıyorum, kendim gülerim hahaha''

''Karahan bir sakin ol kardeşim.''

''Tamam tamam... Eee Fulya diyorum.''

''Tanımam lazım diyorum.''

''Tanı o zaman bak geliyor.''

Bir anda Fulya'nın önüne itti beni...

''Eray? iyi misin?''

''İyiyim iyiyim ayağım takıldı.''

''Peki dikkat et. Neler yapıyorsun? Müsait misin?

''Müsaitim neden?''

''Konuşacaktık ya?''

''Ne konuşacaktık?''

''Ya tabii söylemedim ben sana. Şu dergideki yazılarını okudum. Ben de bir şeyler yazıyorum.''

''Aaa ne güzel... Ne yazıyorsun peki?''

''Senin gibi denemelerim var işte ama daha çok güncel konular üzerine...''

''Çok güzel okumak isterim.''

''Bunu ben de isterim Eray... Ama asıl derdim bu değil.''

''Fulya bana karşı açık olabilirsin.''

''Ya zaten açığım da biraz çekiniyorum. Açıkçası seni yakından tanımak isterim.''

''Aranıza kırk elli santim var bence gayet yakınsınız Fulya, yok akraba derecesinde bir yakınlık istiyorsanız o zaman evleneceksiniz hahaha'' diye lafa atladı Karahan ve ben bizi dinlediğini o an fark ettim.

''Ya benim biraz işim var sonra yine konuşuruz Eray.''

''Tamam, görüşürüz.''


Karahan hâlâ gülüyordu. Bu gerçekten inanılmaz bir espriydi. Evet evet bunu Karahan'dan başkası yapamazdı. Bir ilişkimin daha başlamadan içine etmişti. Böyle bir yol arkadaşınız varsa yalnızlık kaçınılmaz oluyor. Sanırım Karahan bana aşık diye düşündüm ve o iğrenç esprilere bir yenisini ekledim.

''Karahan kaşık de.''

''Kaşık.''

''Karahan bana aşık hahahha hahhahah... Çok komik değil mi kardeşim hahahah''

''Vallahi komik biraz klişe ama olsun, öğreniyorsun...''

''Gel lan buraya...'' diyerek okulun bahçesinde Karahan'ı kovalamaya başladım. İnanılmaz hızlı koşuyordu ben de fena sayılmazdım. Millet şaşkın şaşkın bizi izliyordu. Karahan hem benden kaçıyor hem de beni en hızlı koşan bulut ilan ediyordu.

''En hızlı koşan bulut sensin kardeşim, en hızlı bulut sensin ama ben de iyiyim.''

''Yakalarsam yandın Karahan.''

''Yakalarsan ne dersen yaparım kardeşim'' derken arkasına baktı ve takılıp sendeledi o sırada tişörtünden yapıştım ve çimlere uzandık. Böyle deyince pek bir romantik oldu tabii, uzandık dediysem düştük.

''Tamam kardeşim sen kazandın. Dile benden ne dilersen...''

''Ölürsem diyorum.''

''Ya ne ölmesi ama ya.''

''Ölürsem eğer günlüklerimin yerini söylesem onları kitap yapar mısın?''

''Kitap değil ansiklopedi yapar tüm dünyaya dağıtırım kardeşim.''

''Tamam o zaman anlaştık.''

''Derdin bu olsun Bulut adam.''

''Eyvallah...''


Hayatın neler getireceğini asla tahmin edemezsiniz.


^^Bulut Kalpliler yorum yağmurunuzu bekliyorum (kalp kalp kalp)^^


Yalan yok ki benim hikâyemde...


Gökkuşağına Aşık Aptal Bir Bulut #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin