Yetmiş Üçüncü Bölüm

22.6K 2.1K 1.7K
                                    


''Bu kadarla biteceğini düşünmemiştin değil mi kardeşim?''

''Düşünmüştüm.''

''Eray ya uçurtma uçurarak doğum günü mü kutlanır? Sekiz yaşında mıyız oğlum biz.''

''Karahan bir susar mısın?''

''Susarsam susarım kardeşim ahahha''

''Ne diyeyim ahirette yaptığın bu espri için ayrı bir hesaba tutulacağına eminim kardeşim.''

''Susarsam susarım dedim diye hesap vereceksem vereyim kardeşim.''

''Bir şey diyemiyorum.''

''Neyse kulübe yaklaşıyoruz. Oradaki kızlara bana davrandığın gibi davranma da güzel bir gece olsun.''

''Tamam kardeşim bakarız...''

''Bakarsın tabii kardeşim bekar adamsın.''

''Öyle değil yahu...''

''Tamam tamam.''


İstanbul'un en ünlü gece kulüplerinden birine gittik o gece... Kapıda Karşıladılar Karahan'ı ve beni...Vale aracın anahtarını aldı, biz de ağır adımlarla içeriye doğru yürüdük. O sırada Kulübün işletmecisi...

''Karahan bey locanız hazır.''

''Teşekkür ederim.''

''Efendim istediğiniz bir şey olursa parmağınızı şıklatmanız yeterli... Sizin için sekiz garson görevlendirdim.''

''Az değil mi?''

''Hemen takviye yapıyorum efendim.''

''Şaka lan şaka, sekiz ne? Ben etrafımda fazla adam istemem. Şef garsonun dışında kimse locanın etrafında olmayacak.''

''Peki efendim.''


Başka dünyaların insanlarıydık ama farklı değildik. Karahan çok zengindi bense kendime yetecek kadar... İnsanın kendine yetmesi güzel şeydir. Bunu da söylemeden edemeyeceğim.

''Ne bu haller Eray, sıkılmış gibi takılma.''

''Sıkılmadım ama pek alışkın değilim kardeşim.''

''Alış o zaman baksana oğlum etrafa, fırsatlarla dolu avon kataloğu gibi resmen...''

''Karahan güldürme oğlum ya.''

O sırada locaya Karahan'ın kız arkadaşları geldi... Saçma sapan muhabbetler derken, gecemiz denize karşı kesilen bir pastayla son buldu... İyi ki doğmuşum hem de beni kimin doğurduğunu bilmeden...

İyi ki doğmuşsun be Eray.

Adamsın.


Kendimle konuşmayı her şeyden çok severdim ve bunu sıklıkla yapardım. 

''Bulutlar nereye kayboldunuz?''

''Bana mı dedin kardeşim?''

''Yok kardeşim sesli düşündüm sanırım.''

''Sorun yok hallederiz.'' Elini şıklattı ve şef garsonu çağırdı.

''Eray bey, bulutların nereye kaybolduğunu merak ediyor.''

''Anlayamadım efendim.''

''Bulutları sever misiniz siz?''

''Hiç düşünmedim Karahan bey.''

''Öyleyse bulutları seviniz... Eray Aydan hep bunu söyler bana... Bulutları seviniz.''

''Peki efendim severiz.''

''Teşekkür ederiz sevginiz için... Dj buraya gelsin.''

''Hemen efendim.''


Karahan'ın yaptıklarını ilk başlarda şımarıklık zannediyordum ancak değildi. Oyunu kuralına göre oynuyordu ve bu oyunu nedense bana da öğretmeye çalışıyordu. 

''Sayın Dj ''

''Buyurun Karahan bey.''

''Bulutları sever misiniz?''

''Severim tabii.''

''Öyleyse tüm kulübe bulutları sevmelerini iletin.''

''Peki Karahan bey.''


Bulutları seviniz diyordu dj... İnsanlar anlamıyorlardı ve dans etmeye devam ediyorlardı...

''Bir gün herkes bulutları sevecek Eray.''

''Biliyorum kardeşim ama sen de şunu bil. Bulutlar sadece bulut kalpliler tarafından sevilmeyi hak ediyor. Kısacası bulutları herkes sevmesin, bırakalım da o ayrıcalık bizde kalsın.''

''Kardeşim sen babamın dediği gibi gerçek bir kaplansın.''

''O senin kaplanlığın kardeşim...''


Güzel bir gecenin ardından günlüğüme notumu düşüp uyudum.

''Bulutları seviniz ama bilin ki onların sizin sevginize ihtiyacı yok.''


^^ Bulut kalplilerim, buluttan yorumlarınızla yıkın ortalığı, seviliyorsunuz ^^

Gökkuşağına Aşık Aptal Bir Bulut #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin