Multi:Ravza
"Başladığınız tarihi buraya bırakın."
Veda...
Sabah başımdan aşağı dökülen bir bardak suyla uyandım ve
"Noluyo yaa" diye cırladım.
"Kızım kalksana bugün İstanbul'a gidiyoruz" diye sinirli bir havayla azarladı canım arkadaşım Nisa.
"Tamam unutmuşum gül yüzlüm kalkıyorum" diye kıvırdım çünkü şuan çok sinirliydi.
Nisa bana ters bi bakış atıp dışarı çıktı. Tabi hazırlanmam için uyarmayıda ihmal etmedi.Bu arada ben Ravza Korkmaz 19 yaşındayım ve bu yıl üniversiteye başlıyorum. Bugün ben ve Nisa İstanbul'a gidiyoruz. Evet o da benimle aynı üniversiteyi kazandı. Daha önceden İstanbul'a gidip üniversite için kayıt işlemlerini ve ev işini halletmiştik. Nisa ile ben orada kiralık bir evde kalacaktık.
Nisa'nın üzerime döktüğü buz gibi suyun etkisinden kurtulmaya çalışırken aynı zamanda da üzerimi giyiniyordum. Üzerime krem şifon bir gömlek, altına da mevlana modeli mürdüm rengi bir etek giydim. Islak kıyafetlerden kurtulmak iyi hissettirmişti. Başıma yine mürdüm rengi bir şal takıp, bavullarımı da alıp oturma odasına yöneldim.
Oturma odasında annem, Nisa ve Ayşe Teyze(Nisanın annesi) oturuyordu. Yanlarına gidip "Hazırım" diye şakıdım. Tabi herkesin gözü bana döndüğünde utanıp başımı eğdim. Hepsi bu halime güldü, odaya tekrar göz gezdirdiğimde babamın ve Nisa'nın babasının burada olmadıklarını farkettim.
"Eeee babam ve Hasan amca nerede?" diye sordum.
Annem sahte bir kızgınlıkla"Bahçedeler hadi çıkın bakalım adamlar ağaç oldu" dedi.
Böyle yapması gözlerindeki hüznü saklamıyordu maalesef. Annemi onaylayıp üzerimize feracelerimizi giydik. Benimki Siyah, sade bir feracayken Nisa'nınki lacivert ve işlemeliydi. Ayakkabılarımızı giyip dışarı çıktık. Annemin dediği gibi babamlar bizi bahçede bekliyordu. Sıkılmış yüzleri bizi görünce gülümsemeye dönüşmüştü. Yanlarına geldiğimizde babam"Hadi arabalara geçelim." dedi ve arabalara geçtik.
***
Hava alanına geldiğimizde saat 12:00 dı. Uçağın kalkmasına yarım saat vardı. Bizde oradaki oturaklara oturup bekledik. Az sonra uçağın kalkacağına dair anons duyuldu. Babam
"Eee çocuklar sanırım gitme vakti" dedi ve beni göğsüne çekti. Duygulandığını anlayabiliyordum. Babamla ayrıldığımızda tıpkı tahmin ettiğim gibi babamın gözleri dolmuştu."Prensesim ben sana nasihat vermeyeceğim çünkü sana güveniyorum. Sen ne yapacağını, nasıl davranacağını bilen bir kızsın. Sana söyleyeceğim tek şey Seni Seviyorum olur."
Babamın söyledikleriyle benimde gözümden bir kaç damla yaş firar etti.
"Bende seni seviyorum baba. Teşekkür ederim bana güvendiğin için. Yüzünü kara çıkarmayacağım."
dedim.Babamdan ayrılıp anneme sarıldım annem ağlıyordu. "Yavrum, oralar soğuktur sıkı giyin, kabanını aldın mı?, kışlıkları koymuştuk ama..."
annem böyle saymaya devam ederken sözünü kesme ihtiyacı hissettim.
"Anne anne evet kabanımı aldım ve yine evet kışlıkları koyduk lütfen sadece sarıl"
Dedim.
"Gel buraya"deyip beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. O sırada anons tekrar duyuldu. Bizde ailelerimize son kez sarılıp uçağa doğru gittik. Bavullarımızı verdik ve uçağa bindik.Merhaba!
Tekrardan Wattpad'deyim. Sildiğim bu hikayemi ufak düzeltmeler yaparak tekrar yayınlayacağım. Hatalarim olursa lütfen söyleyinki düzelteyim.
Allah'a emanet olun...😊Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ömür Sev Beni
Teen FictionRavza Korkmaz, 19 yaşında tesettürlü bir genç kızdır. Hayatını islama göre yaşamaya çalışıyordur. Çevreden sessiz ve sakin görünsede çok hareketli ve eğlencelidir. Sinirli bir yapısı olsada genelde etrafına yansıtmaz... Kerim Karayel, 24 yaşında müs...