Multi:Yusuf
Bir Çift Buz Mavisi...
Dün Kerim'in yanından ayrılınca sahile gitmiştim ve ağlamıştım. Daha sonra çıkıp eve geldiğimde Nisa evde yoktu. Biraz sonra oda geldiğinde halimi görüp endişelenmiş, olanları öğrendiğindede sinirlenmişti. Kötü bir gün geçirmiştim ve bu günde kendimi toparlamam gerekiyordu. Evet Kerim'in söyledikleri beni yıkmıştı. Çünkü ne olursa olsun daha doğru dürüst tanımadığım birinden bu sözleri duymak çok kırıcıydı. Ayrıyeten sözleri bana 2 yıl öncesinde abimin beni öldüren sözlerini hatırlatıyordu.
O an ona tokat attığımda pişman olmasamda daha sonra pişman olmuştum. Harama dokunmuştum ve bu beni onun söLerinden daha çok üzüyordu. Allahım affet. Ama bu günden sonra bir karar almıştım ve bu kararı uygulayacaktım inşallah. Kerimi bir daha görsemde yolumu değiştirecektim. Çünkü hem beni günaha sokuyor hem de kalbimi kırıyordu. Tabi bu da saçmaydı bay kereste gibi birisinin sözlerini neden önemsiyordum ki? Ne derse desin, bu benim neden umrumda? İşte aldığım karar buna da değiniyordu. Bir daha onu umursamayacak ve bir şey söylemesine de izin dahi vermeyecektim.Çalan zil düşüncelerimin dağılmasına sebep olmuştu ve iyide olmuştu. Salondaki kanepeden kalkıp kapıya ilerledim. Bu gün dersim yoktu ve okula gitmemiştim ama Nisa'nın vardı. Kapıyı açtığımda karşımda abimi görmeyi beklemiyordum. Bana kaşlarını çatarak baktığını fark ettim. Tabi ya iki saattir kapıda bön bön ona bakıyordum.
"Ne bakıyorsun kızım? Cevap versene"dedi abim. Anlaşılan dünki kibarlığı dünde kalmıştı. Bu gün yine eski 'Abim' olmuştu.
"Duymadım abi. Hadi gel içeri."diye atarlandım. Neden bilmiyorum ama bu gün biraz agresiftim. Bana yalandan ters ters baksada sırıttı. Tekrar eski halimize dönmüştük.
"Arkadaşın...yani Nisa yok mu?"diye sordu. Tereddüt ederek.
"Yok hayır. O okula gitti dersi var. Benim yoktu bu gün."diye açıkladım ve içeri geçmesi için kenara çekildim. Oda başını sallayıp ayakkabılarını çıkarttı ve eve girdi. Üstündeki ceketi alıp askıya astım. Abimde o sırada evi inceleyerek salona doğru ilerliyordu. Salona girdiğinde televizyonun karşısındaki koltuğa oturdu. Bende gidip yanına oturdum ve sarıldım. Oda hemen kollarını belime sardı.
"Eee ne yapıyorsun bakalım cimcime?"dedi muzhipce. Yalandan kaşlarımı çattım.
"Ben cimcime olacak yaşı çoktan geçtim."dedim yine sahte bir kızgınlıkla. Böyle yapsamda bana cimcime demesini seviyordum. Daha fazla dayanamadım ve gülümseyip abime sokuldum. Onu gerçekten özlemiştim.
"Ya sen amma kilo almışsın be kızım. Şöyle bakınca baya hantallaşmışsın."dedi düşünceli bir tavırla. Anında kaşlarım çatıldı ve üzerimi kontrol ettim. Yoo almamıştım. Kendimide azarladıktan sonra abimin kahkasını duydum. Katıla katıla gülüyordu. Kaşlarımı çatsamda bende dayanamayıp güldüm. Yine eski günlere dönmüştük...
***
Sabah Nisanın yarı uyur yarı uyanık bir şekilde bana seslenmesi ile uyandım. Sabah namazına kalktığımızda kabus gördüğünü söylemişti. Acaba yine kabus mu görmüştü. Bu düşünceyle doğrulup ona baktım.
"Efendim Nisa. Ne oldu?"dedim. Biraz telaşlı bir şekilde. Yorgunca gülümsedi.
"Sabah namazından sonra tekrar kabus gördüm bende korkup uyumadım. Bu gün dersimiz aynı saatte bende seni uyandırayım dedim. Hadi kalk hazırlanda gidelim." Dedi. Yorgun olsada uzun uzun konuşabiliyordu. Onun bu bitkin hali benide üzdü ve kalkıp ona sarıldım. Oda buna ihtiyacı varmış gibi kollarını hemen belime doladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ömür Sev Beni
Teen FictionRavza Korkmaz, 19 yaşında tesettürlü bir genç kızdır. Hayatını islama göre yaşamaya çalışıyordur. Çevreden sessiz ve sakin görünsede çok hareketli ve eğlencelidir. Sinirli bir yapısı olsada genelde etrafına yansıtmaz... Kerim Karayel, 24 yaşında müs...